Kosova’nın kuzeyinde Sırpların yoğun olarak yaşadığı belediyelerdeki “Arnavut” yönetime karşı çıkan Kosovalı Sırpların protestolarıyla başlayan gerginlik, NATO’nun Kosova’daki Barış Gücüne (KFOR) bağlı 30 askerin yaralanması üzerine büyüdü.
KFOR’a bağlı askerlerin yaralandığı olayların ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bölgeye takviye güç olarak 700 ilave asker gönderileceğini açıkladı.
ABD, Kosova’ya yaptırım uygulanabileceği sinyalini verirken, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülke, gerginliğin bir an evvel düşürülmesi çağrısı yaptı.
Kosova-Sırbistan neden bir kez daha karşı karşıya geldi?
Kosova’nın kuzeyinde Sırpların yoğun olduğu Zveçan, Zubin Potok ve Leposaviç belediyelerinde 23 Nisan’da yapılan yerel seçimleri Kosovalı Sırplar boykot ederken, katılım yüzde 3’te kaldı.
Yerel seçimleri kazanan Arnavut belediye başkanlarının 26 Mayıs’ta göreve başlamasını protesto eden Kosovalı Sırplar, ilk olarak Kosova polisiyle karşı karşıya geldi.
Özellikle Zveçan Belediyesi önünde yaşanan olayların büyümesi üzerine Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in, Sırbistan ordusuna “hazır ol” emri verdiği ve ordu mensuplarının Kosova sınırına konuşlanacağı duyuruldu.
ABD, bölgede yaşananları kınayan ilk ülke olurken, NATO da aynı gün taraflara gerginliğin düşürülmesi çağrısında bulundu.
30 KFOR askeri yaralandı
Kosovalı Sırpların 29 Mayıs’ta protestolarına devam etmesi üzerine, Kosova polisi ve KFOR, belediye binalarını tel örgülerle çevirdi ve bölgedeki personel sayısını arttırdı.
Asker sayısını arttıran KFOR birlikleri ile protesto düzenleyen Kosovalı Sırplar arasında çıkan arbedede birliğin 30 askerinin yaralandığı bildirildi.
NATO ve Dışişleri Bakanlığı, KFOR ile yaşanan gerginliği şiddetle kınarken, Vucic, düzenlediği basın toplantısında, Kosovalı Sırplara NATO ile çatışmaya girmemeleri çağrısında bulundu.
Almanya, İtalya, İrlanda, Fransa ve İsviçre KFOR’a yapılan saldırıları kınayan ülkeler olurken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise Avrupa’nın yeni bir çatışmayı kaldıramayacağı açıklamasında bulundu.
ABD’nin Kosova Büyükelçisi Jeffrey Hovenier, ülkenin kuzeyinde son günlerde yaşanan gerilimlerin iki ülke arasındaki ilişkileri etkileyeceğini ve ABD’nin Kosova’ya yönelik yaptırımları olacağını belirtti.
Kosova Başbakanı Albin Kurti ise demokratik cumhuriyeti “faşist milislere” teslim etmeyeceğini söyledi.
Sırbistan-Kosova hattındaki son gerilimler
İki ülke, bugün içinde bulunduğu krize benzer sorunlara birçok kez ev sahipliği yaptı.
Kosova ve Sırbistan, geçen yıl temmuzda Kosova’nın, ülkede yaşayan Sırplar dahil herkesin Kosova kimlik kartı ve plakasına sahip olması zorunluluğunun getirileceğini açıklaması üzerine karşı karşıya geldi.
Kosovalı Sırplar, bu sefer de ülkenin kuzeyinde Sırbistan ile olan sınır geçişlerini kapatırken, KFOR’dan müdahale etmeye hazır oldukları açıklaması geldi.
AB’nin araya girmesi gerginliğin yatışmasını sağlarken, Borell, iki ülkenin de kimlik kartı ve plaka sorununa ilişkin anlaşmaya vardığını duyurdu.
Kimlik ve plaka krizinin “aşılmasından” sadece birkaç ay sonra iki ülke yeniden gerildi.
Sırp kökenli eski polis memuru Dejan Pantic’in, 10 Aralık 2022’de Kosova polisi tarafından gözaltına alınmasıyla Kosovalı Sırplar, buna tepki olarak sınır geçişlerine barikatlar kurdu.
Barikatlarda günlerce nöbet tutan Kosovalı Sırplar, Pantic’in tutukluluk kararının ev hapsine dönüştürülmesi ve Vucic’in çağrısı üzerine barikatları 29 Aralık 2022’de kaldırdı.
İki ülke arasındaki kördüğüm: Sırp Belediyeler Birliği
Bu arada, Kosova ve Sırbistan arasında çözülemeyen meselelerin en başında Sırp Belediyeler Birliği geliyor.
Sırbistan, her fırsatta Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasının öncelik olduğunu, aksi takdirde Kosova ile diyaloğun devam edemeyeceğini vurguluyor, Kosova tarafı ise birliğin kurulabilmesi için, birlik tüzüğünün ülkenin anayasasına uygun olmasını şart koşuyor.
Kosova’da çoğunlukla Sırpların yaşadığı belediyelerde Sırp Belediyeler Birliği kurulmasına ilişkin anlaşma, AB’nin arabuluculuğunda 2013’te Kosova ile Sırbistan arasında imzalandı ancak Kosova Anayasa Mahkemesinin, birliğin “özerkliğe varabilecek” geniş yetkilere sahip olduğu yönünde karar alması ve Kosova Anayasasına uygun olmaması nedeniyle uygulamaya konmadı.
Sırbistan, Kosova’yı kendi toprağı olarak görüyor
Kosova’nın 2008’de tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesi, Kosova’yı halen kendi toprağı olarak gören Sırbistan’ı belirli aralıklarla ve farklı sebeplerle Kosova ile karşı karşıya getirdi.
Sırbistan, Kosova’nın bağımsızlığını tanımazken ve bu yönde lobi yapmaktan da vazgeçmezken, diğer tarafta Kosova bağımsız bir ülke olarak var olmaya çalışıyor.
Kosova, 117 ülke tarafından “bağımsız devlet” olarak tanınmasına rağmen kuzeyinde devam eden etnik gerginlikler ve Birleşmiş Milletlere üye olamaması nedeniyle “Avrupa’nın donmuş ihtilaf bölgelerinden biri” şeklinde nitelendiriliyor.
Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak yol bulmaya çalışıyor.
İki ülke arasında yaşanan gerginlikler bu diyaloğun sürekli sekteye uğramasına neden olurken, Kosova ve Sırbistan yetkilileri en son 2 Mayıs’ta Brüksel’de bir araya geldi.