Yunus, başkent Dakka’daki Hindu tapınağı Dhakeshwari’ye yaptığı ziyaret sırasında basına açıklamada bulundu.
Halkı azınlıklara karşı yapılan saldırılar sonrasında birlik olmaya çağıran Yunus, ülkedeki bütün toplulukların haklarını güvence altına alma sözü verdi.
Yunus, “Demokratik arzumuz Müslüman, Hindu, Budist olarak değil, insan olarak haklarımızı güvence altına almaktır. Bangladeş’i tek bir aile olduğumuz bir yer haline getirmek istiyoruz.” diye konuştu.
Bangladeş’te “bütün problemlerinin temelinde kurumlardaki çürümüşlüğün” yattığını belirten Yunus, bunun düzeltilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yunus 10 Ağustos’ta, ülkedeki azınlıklara karşı yapılan saldırıları “son derece çirkin” olarak nitelemiş ve bunları kınamıştı.
Ne olmuştu?
Bangladeş’te 1971’deki Bağımsızlık Savaşı’nda görev alan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararının ardından temmuz ortasında öğrencilerin başını çektiği protestolar başlamıştı.
Yüksek Mahkemenin temmuz sonunda kontenjan kotası oranlarını düşürmesiyle protestolara son verildiği duyurulmuştu.
Gösterilerdeki şiddet olaylarından sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi ve öğrenci kanadının yasaklanmasının ardından protestocular, bu kez de gösterilerde yaşamını yitirenler için “adalet” çağrısıyla sokaklara dökülmüştü.
Bangladeş’teki gösteriler sırasında şiddet olaylarında yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi gözaltına alınmıştı.
Şiddet olayları artarak devam ederken Başbakan Şeyh Hasina, resmi konutundan ayrılarak askeri helikopterle Hindistan’a gitmiş, bu sırada göstericiler Başbakan’ın resmi konutunu basmıştı.
Siyasi parti temsilcileriyle görüşen Bangladeş Ordu Komutanı General Waker-Uz-Zaman, Hasina’nın istifa ettiğini ve geçici hükümetin kurulacağını duyurmuştu.
Nobel ödüllü Muhammed Yunus, 8 Ağustos’ta geçici hükümet başkanı olarak yemin edip göreve başlamıştı.