Katolik Yardım Hizmetleri grubu yetkilisi Snigdha Chakraborty, kamptaki tahliye sırasında ayrı düşen çocukların hızla ailelerine kavuşturulması için çalıştıklarını belirtirken bu süreçte kaç çocuğun refakatçisiz kaldığına dair net bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.
Chakraborty, yangından kaçan çoğu mültecinin, akrabalarının ya da arkadaşlarının yanında kalmak için diğer kamplara gittiğini belirtti.
Bangladeşli yetkililer dikenli tellerin gerekliliğini savundu
Öte yandan Bangladeşli yetkililer, yangın sırasında mültecilerin tahliyesine engel olduğu için eleştirilen belli noktalardaki dikenli tellerin gerekliliğini savundu.
Bangladeşli yetkili Muhammed Shamsud Douza, “Yangın o kadar hızlı yayıldı ki, mülteciler anında hayatların kaybetti.” diyerek dikenli tellerin yangının söndürülmesi ve insanların tahliyesi sırasında sorun teşkil etmediğini iddia etti.
Bangladeş Mülteci Komiseri Shah Rezwan Hayat da dikenli tellerin kurtarma çalışmalarını aksattığına inanmadığını, kamplarda yeterince çıkış kapısının bulunduğunu savundu.
Uluslararası insani yardım kuruluşları ise kampların bazı bölümlerini çevreleyen dikenli tellerin kaldırılması çağrısı yaptı.
Görgü tanıkları, alevler barınaklara ulaştığında çocuklar ile yaşlıların tel örgüler nedeniyle kamptan çıkamadığına şahit olduklarını, dikenli tellerin yardımları yavaşlattığına ve itfaiye ekiplerinin bölgeye ulaşımını aksattığına işaret etmişti.
İnsan hakları gruplarına göre, Bangladeş’te Arakanlı Müslümanlara ev sahipliği yapan kampların belli noktalarını çevreleyen, 28 kilometrelik dikenli tel bulunuyor.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar’ın Arakan eyaletinde 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM’ye göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti, “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.