Türkiye ve Somali halklarının ortak dini ve kültürel değerlere sahip olması nedeniyle Somali’den ve özellikle Avrupa’dan Türkiye’ye gelen Somalililerin sayısı, son yıllarda gittikçe artıyor.
Daha çok eğitim, sağlık turizmi ve yatırım amacıyla Türkiye’ye gelen Somalililerin ilk tercihi ise başkent Ankara. Ulaşımın diğer büyük şehirlere göre daha kolay olması ve Türkiye’nin başkenti olması sebebiyle Somalili nüfusun en fazla olduğu illerin başında Ankara geliyor.
Özellikle Kızılay’da vakit geçirmeyi seven ve burada çeşitli ofis ve danışmanlık şirketleri açan Somalililer, Sümer 1 ve Sümer 2 sokakları başta olmak üzere semtin farklı sokaklarındaki çok sayıda Somali lokantası, berberi, marketi ve kadın kuaförleriyle kendilerini ana vatanlarında gibi hissediyor.
Şehirde artan Somalili nüfusun taleplerini göz önünde bulunduran bazı Somalili girişimciler, burada açtıkları kendi kültürlerinden izler taşıyan işletmeleriyle hem kazanıyor hem de Türkiye’ye kazandırıyor.
Somali restoranları, Afrikalı ve Türk müşterilerden büyük ilgi görüyor
Somali mutfağına ait etli pilav, makarna ile iç malzemesinde et ya da tavuk kullanılarak yapılan “samosa” gibi çok sayıda yöresel lezzetin bir arada bulunduğu restoranlar, Somaliler başta olmak üzere Afrikalı ve Türk müşterilerden büyük ilgi görüyor. Somali’ye özgü iç mekan tasarımıyla da dikkati çeken restoranlara talebin artmasıyla başkentliler her geçen gün yeni bir Somali restoranın açıldığına tanıklık ediyor.
Ankara’daki iki Somali restoranının ortaklarından Muhammed İsse Abdullah, 2012’de eğitim için Türkiye’ye gelen ve burada işletme sahibi olan girişimciler arasında.
Üniversite öğreniminin ardından başkentteki Somalili arkadaşlarıyla ticarete atılan Abdullah, Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde İktisat ve İlahiyat bölümlerinden çift ana dal ve Bursa Uludağ Üniversitesinden yüksek lisans mezunu.
Ankara’da sayıları gittikçe artan Somalililerden gelen talep üzerine ilk restoranı ve daha sonra ikincisini açtıklarını söyleyen Abdullah, üçüncü restoranı da açmayı planladıklarını anlattı. Bu mekanların başkentteki Somalilerin toplanma merkezi haline geldiğini anlatan Abdullah, aynı zamanda yabancılara danışmanlık hizmeti verdiklerini de belirtti.
Abdullah, “Bu sokakta Somalilere ait neredeyse 30’a yakın iş yeri var. Hem ofis olsun, danışmanlık ofisleri, berber, elbise dükkanları, diğer normal marketler olsun. Belki önümüzdeki yıl burası ‘Somali sokağı’ olacak diye düşünüyoruz.” dedi.
“Sadece yük olmayıp, kazandıran bir topluluk olmaya çalışıyoruz”
Somalili Abdullah, açtıkları işletmelerle kendi kültürlerini de tanıttıklarını dile getirerek “Hem Türkiye’de kalıyoruz hem de uyum sağlamaya çalışıyoruz. Buradaki kültür ve adetleri, dilini çözmeye çalışıyoruz. Normal bir esnaf gibi vergisini zamanında ödeyen, kiralarını ödeyen bir kurumuz. Hayatımıza öyle devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti de dile getiren Abdullah, “Biz güzel Türkiye’mize hem renk hem de bir değer katmak istiyoruz. Bulunduğumuz ülkeye hem ayak uydurmak hem de ekonomik açıdan katkıda bulunmak istiyoruz. Sadece yük olmayıp, kazandıran bir topluluk olmaya çalışıyoruz.” dedi.
Ülkesinin Türkiye’yle bağlarının çok kuvvetli olduğunu söyleyen Abdullah, “Artık 2012’den beri Türkiye bizim ikinci ülkemiz oldu. Yani Somali birinci ülkemiz, Türkiye ikinci ülkemiz oldu. Bir kardeşlik bağı kuruldu. Sağ olsunlar çaba gösterenlerden. Biz de bu bağı sürdürmeye çalışıyoruz. Bütün Somaliler Türkleri, Türkiye’yi severler.” diye konuştu.
İngiltere’den Ankara’ya geldi, Somalilere özgü kadın kıyafetleri satan mağaza açtı
Başkentte Kızılay’da Somalililere özgü kadın kıyafetleri ve kozmetik ürünler satan bir iş yerinin sahibi olan İngiliz vatandaşı Somalili Rahma, mağazasını İngiltere’de yaşayan ve kendisiyle Türkiye’ye gelen kızıyla işletiyor.
Rahma, “Birçok Türk bana neden Türkiye’ye geldiğimi soruyor. Öncelikle ben Londra’daydım. Londra’da büyüdüm ve Türk kültürünü tanımak istedim.” dedi.
Somalili müşterilerinin yanı sıra az sayıda Türk müşterilerinin de olduğunu söyleyen Rahma, “Daha çok burada Somalililer var. Buraya geldiğimde pek çok şeyi bulamadık ve birçok şey bize uymuyordu. Bu yüzden başka insanların ihtiyaç duyabileceğini düşündüğüm her şeyi toplamak için burayı açtım.” diye konuştu.
Mağazaya gelip ihtiyaçlarını söyleyen çok sayıdaki Somalili müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak için bir liste yaptıklarını ve talep edilen malzemeleri getirmeye çalıştıklarını söyleyen Rahma, genel olarak Türk esnaf ve komşularıyla da iyi ilişkilere sahip olduklarını belirtti.
Ankara’da ilk Somali süpermarketi açıldı
Türkçe bilmeyen Somalililerin market alışverişinde dil bariyerine takıldığını göz önünde bulunduran Somalili girişimciler, başkentin ilk Somali süpermarketini Mart 2020’de açtı.
İşletmenin ortaklarından Yahya Hasan Abdi, Türkiye’ye 2012’de gelerek Samsun 19 Mayıs Üniversitesindeki öğreniminin ardından Eskişehir’de yüksek lisans yaptı. Yaklaşık 1,5 yıl ülkesinde çalıştıktan sonra 2019’da Türkiye’ye geri dönen Abdi, Ankara’da Somalilerin sayısının artması üzerine şu anda işlettikleri marketi açıklarını dile getirdi.
Abdi, müşterilerinin yüzde 90’ını Somalililerin, geri kalanını ise Türklerin oluşturduğunu belirterek süpermarkette baharat, bakliyat, dana, kuzu ve keçi etinin yanı sıra temizlik ve kozmetik ürünleri sattıklarını söyledi.
Somalili girişimci Abdi, civardaki Türk esnafla ilişkilerini de şu sözlerle anlattı:
“Esnafla aramız iyi. İlk defa marketi açarken biraz zorlanıyorduk. Ürünleri nereden alıyoruz, nasıl alıyoruz, toptancılar nerede biraz zorlandık ama bize yardım eden arkadaşlarımız oldu. Şu an aramız iyi, anlaştık. Türkçemiz de iyi oldu. Normal, devam ediyor. Şu an zorlanacağımız da bir iş kalmadı.”
Türk halkının kendilerine bakış açısının da olumlu olduğunu ve herhangi bir sorun yaşamadıklarını dile getiren Abdi, “Hiç çekindiğimiz ya da anlamadığımız bir şey olmadı. Şu an Türklerin bize karşı algılarında hiçbir sıkıntımız olmuyor. Onlar bizi iyi karşılıyorlar, hoş geldiniz diyorlar. Ben şu an 8 yıldır Türkiye’deyim. Türkiye’de benim gördüğüm ya da karşılaştığım hiçbir ayrımcılık görmedim.” dedi.
Saçlarında memleket havası estirmek isteyince kendi berber dükkanlarını açtılar
Somali restoranlarının yanı sıra Afrika’ya özgü saç modelleri yapan erkek ve kadın kuaför salonları da başkentteki Somaliler arasında oldukça revaçta. Türkiye’ye geldikleri ilk günlerde Ankara’daki berberlerin kapısını çalan Somalililer, saçlarında memleket havası estirmek isteyince kendi berber dükkanlarını açtıklarını anlattı.
Türkiye’de Somalilerin açtığı ilk erkek kuaför salonu Afro Kuaför’ün sahibi Hamza Mahmud Muhammed, 1 yıl 3 aydır faaliyet gösteren kuaför salonunda Somali’den gelen ve 20 yıldır bu işi yapan profesyonel berberlerle çalıştıklarını belirtti.
Muhammed, “Ne zaman bizim Somaliler Türk kuaförlere gidiyor, anlaşamıyorlar çünkü Türkçe bilmiyorlar. O yüzden milletimizin ihtiyacını anladığımız için burayı açtık. Vergimizi veriyoruz, kiramızı veriyoruz.” dedi.
Yaklaşık 3 ay önce de Ankara’da yaşayan Afrikalı kadınlar için kuaför salonu açtıklarını ve oraya Türk müşterilerin de geldiğini anlatan Muhammed, “Bazen geliyorlar. Dün akşam bir Türk kız geldi. Afrika örgüsü için geliyorlar.” dedi.
Somalili işletmeci Muhammed, “Türkiye’yi seviyoruz. Türkiye arkadaş, biz kardeş. Her zaman inşallah iyi olacak, daha iyi olacak. Her zaman inşallah daha fazla yatırım yaparız.” ifadelerini kullandı.
Türk esnaf da Somalili işletmeci ve müşterilerden memnun
Somalililere ait dükkanlara komşu Türk esnaf da sokağa hareket katan Somalili girişimcilerden ve müşterilerden oldukça memnun olduğunu dile getirdi.
Kızılay’da esnaflık yapan Serhat Topuzoğlu, Somalili komşularına dair izlenimlerini şu sözlerle aktardı:
“Somalili esnaflarla aramız gayet iyi. Hiçbir sıkıntı yok. Hatta sokağımıza geldikleri için mutluyuz. Sokağımıza renk getirdiler. Bu sokak daha önce de inanılmaz hareketli bir sokaktı fakat bir süre sonra esnafın buradan gitmesi, tekstilin bu sokaktan gitmesi buranın canlılığını yitirmesine sebep oldu fakat Somalili arkadaşlar gelince bayağı canlandı. Şöyle sokağa baktığımızda insan çoğunluğu görüyoruz. Mutluyuz, bir sıkıntımız yok. Somalililer iyi arkadaşlar. Arada bir yardım talepleri oluyor. Ufak tefek de olsa ama kendi işlerini görüyorlar. Kimseye bir zararları yok. Öyle görüyorum bir problem yok. Sokağa da renk katıyorlar.”