Filistinliler bölgede sayıları giderek artan Yahudi yerleşim birimlerine karşı hemen hemen her gün gösteri düzenlerken, İsrail askerleri protestoları şiddetle bastırıyor.
Nablus’un Beyta beldesi yakınındaki Cebel Subeyh’e inşa edilen Yahudi yerleşim birimine de bölge sakinleri, yürüyüşler ve protestolarla tepki gösteriyor.
İsrail askerlerinin gösteriye göz yaşartıcı gaz ve plastik merminin yanı sıra gerçek mermiyle müdahale etmesi, Filistinlilerin yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine neden oluyor.
İsrail askerlerinin saldırıları Beyta’da yoğunlaşıyor
Gösterilere müdahale eden İsrail askerleri yüzlerce Filistinliyi yaralarken, Filistinliler inşası devam eden Yahudi yerleşim birimine karşı direniyor.
Bölgede son haftalarda İsrail askerleri tarafından öldürülen 5 Filistinliden 4’ü Beyta’da hayatını kaybederken, son 10 günde çocuk yaşta 2 Filistinli yaşamını yitirdi.
Beyta’nın stratejik konumu
Beyta Belediye Başkan Yardımcısı Musa Hamayel, AA muhabirine, bölgenin stratejik bir konumda olduğunu ve yerleşim biriminin kalmaya devam etmesi durumunda Filistinlilerin zeytin bahçelerinin ellerinden alınacağını belirtti.
Hamayel, Beyta halkının yıllar önce yerleşimcileri bölgeden kovmayı başardığını söyleyerek, bu kez durumun kritik olduğunu ifade etti.
Yerleşim biriminin yollarının yapılmaya başlandığını kaydeden Hamayel, genişletme çalışmalarının ve yerleşim birimi inşasının tüm hızıyla devam ettiğini dile getirdi.
Hamayel, “Kısa süre içinde 20 dönümlük bir alanda yaklaşık 35 İsrailli ailenin yaşadığı bir yerleşim birimi kuruldu ve İsrail ordusu tarafından korunuyor.” dedi.
Yahudi yerleşimciler
Bölgedeki toprakların geri kalanının kaybedilmesinden endişe duyduklarını ifade eden Hamayel, Nablus’un güneyindeki Beyta, Kabalan ve Yatma bölgelerindeki 840 dönümlük arazinin 20 dönümünde Yahudi yerleşimcilerin bulunduğu bilgisini verdi.
Hamayel, “Tüm yerleşimciler gidene kadar Cebel’i (Subeyh) savunmak için burada mücadeleye devam edeceğim.” diye konuştu.
İsrail ordusunun Filistinlilerin yürüyüşüne ateş açarak karşılık verdiğine dikkati çeken Hamayel, şu ana kadar 35 kişinin gerçek mermiyle yaralandığını aktardı.
Hamayel, İsrail ordusunun ateş açmasına rağmen Filistinlilerin direniş konusunda ısrarcı olduğunu kaydederek, “Beldemizde koltuk değnekleriyle yürüyen gençlerin sayısının artmasından endişe duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
Beyta halkı Yahudi yerleşim birimine izin vermedi
Bölgenin mülkiyetinin Filistinlilere ait olduğunu söyleyen Hamayel, toprakların mülkiyetinin 1935 tarihli belgelerle Filistinlilere ait olduğunun kanıtlandığını ve arazilerde zeytin ağaçları yetiştirildiğini kaydetti.
Beldenin yakınlarında birisi küçük çaplı olmak üzere 40 yerleşim birimi yer alırken, bu yerleşim yerlerinde Filistinlilere ve onlara ait mülklere saldıran yaklaşık 40 bin yerleşimci bulunuyor.
Beyta halkı, geçen yıl da Yahudi yerleşimcilere karşı Cebel Subeyh karşısındaki Cebel Urma’yı savunarak önemli bir başarı elde etmişti.
İsrail’in 1967’de Batı Şeria’yı işgali sırasında yaklaşık 16 bin Filistinlinin yaşadığı Beyta kasabasında yerleşim birimi kurulmamıştı.
“Vatanımız için şehitliğe gönüllüyüz”
Cebel Subeyh bölgesinde zeytin arazisi bulunan Huzeyfe Bedir, toprağını işgale karşı ne olursa olsun savunacağını söyledi.
Bedir, “Ölmeye meraklı değiliz ve evlatlarımız can versin istemiyoruz ama hepimiz vatanımızı savunmak için şehitliğe gönüllüyüz, onlar (yerleşimciler) gitmek zorunda.” ifadelerini kullandı.
Cebel Subeyh’te bin yıldan uzun süredir zeytin ağaçlarının bulunduğunu kaydeden Bedir, bölgede 5 dönüm arazisi olduğunu belirtti.
Beyta sakinlerinden Abdurrauf Cagub ise bölgede sürekli artan ve genişleyen Yahudi yerleşimlerine ilişkin, şunları aktardı:
“Bizim arsamızı çalabilirler, oldubittiye getirmek için uğraşıyorlar ama sonunda toprağımızı geri alacağız. Tüm varlığımızla ve taşlarla topraklarımızı savunacağız. Sonuna kadar direneceğiz.”
Yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ayrım Duvarı
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 500 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria’da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
Filistin’de 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası’nın (2. İntifada) ardından İsrail yönetimi, 2002’de “güvenlik” gerekçesiyle Batı Şeria ile İsrail arasına “Ayrım Duvarı” inşasına başlamıştı. Ayrım Duvarı nedeniyle Batı Şeria’daki 3 milyona yakın Filistinli, işgal altındaki Doğu Kudüs ve İsrail’e geçemiyor.
Ayrım Duvarı ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri inşasına karşı her hafta cuma günü düzenlenen protestolara, İsrail askerleri gerçek ve plastik merminin yanı sıra göz yaşartıcı gaz ve bazen tazyikli pis suyla müdahale ediyor.