Yeşiller grubundan Hollandalı AP Milletvekili Tineke Strik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e, kendi grubunun yanı sıra sosyalist ve liberal gruplardan oluşan 20 mevkidaşının imzasının bulunduğu bir mektup gönderdiğini duyurdu.
Strik, “İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarını yasa dışı ilhakına ilişkin dönüm noktası niteliğindeki UAD kararı, AB politikasında köklü değişiklik anlamına gelmelidir. 20 meslektaşımızla birlikte von der Leyen ve Josep Borrell’i AB’nin uluslararası hukuka uymasını sağlamaya çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.
Mektupta milletvekilleri, UAD kararının “dönüm noktası” niteliğinde olduğunu ve AB’nin de “kararlı şekilde harekete geçmesini gerektiren çığır açıcı sonuçlar ortaya koyduğunu” belirtti.
Mektupta, “UAD, İsrail’in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği uluslararası hukuk ihlallerinin tüm boyutlarını ortaya koymuştur. Mahkeme ilk kez İsrail’in, Filistin topraklarının büyük bir bölümünü yasa dışı olarak ilhak ettiğini belirtmiştir.” ifadelerine yer verildi.
AB-İsrail Ortaklık Anlaşması “süratle gözden geçirilsin”
Mektupta, UAD’nin tüm ülkelerin İsrail işgalinden kaynaklanan yasa dışı durumu tanımaması, yardım etmemesi veya desteklememesi ile İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlama yükümlülüğü altında olduğunu belirttiği hatırlatılarak, şu ifadeye yer verildi:
“Bu bağlamda UAD, devletlerin, İsrail tarafından işgal edilmiş Filistin topraklarında yaratılan yasa dışı durumun devamını sağlayan ticari ilişkilerden veya yatırımlardan kaçınmaları gerektiğini vurgulamaktadır.”
Borrell’in “Uluslararası hukuk kurumları hukuku uygulamak için orada değildir. Onlar hukuku ifade etmek için vardır. Hukukun uygulanması için bunun siyasi aktörler tarafından yapılması gerekir.” sözünün de hatırlatıldığı mektupta, AB yetkilileri harekete geçmeye çağrıldı.
Mektupta, bu doğrultuda “İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin AB politikasının güncellenmesi ve UAD’nin bulgularıyla uyumla hale getirilmesi” istenirken ayrıca işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ile ticaretin yasaklanması talep edildi.
İrlanda ve İspanya’nın AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın “gözden geçirilmesi” talebine de işaret edilen mektupta, anlaşmanın 2’nci maddesinin “insan haklarına ve demokratik ilkelere saygı temelinde olacağına” hükmettiği anımsatıldı.
Mektupta, “UAD’nin işgal altındaki Filistin topraklarında uluslararası insan hakları hukukunun ciddi şekilde ihlal edildiğine dair bulguları, böyle bir incelemenin süratle gerçekleştirilmesi ihtiyacının altını çizmektedir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın gözden geçirilmesi istenmişti
İspanya ve İrlanda, Gazze’ye saldırılarını sürdüren İsrail ile AB arasındaki ilişkileri ve işbirliğini düzenleyen anlaşmanın acilen gözden geçirilmesini talep etmişti.
İspanyol ve İrlandalı liderlerin de atıfta bulunduğu anlaşmanın ikinci maddesi, İsrail’in insan hakları ve demokratik ilkelere saygı duymasını gerektiriyor.
AB-İsrail Ortaklık Konseyi’nin toplanarak taraflar arasındaki anlaşmanın şart koştuğu insan hakları ve demokratik ilkelere ilişkin yükümlülükleri hatırlatması kararı alınmıştı.
İspanya ve İrlanda’yı destekleyen diğer bazı AB üyeleri, yükümlülüklerin uzun süredir İsrail tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle AB’nin anlaşmadan çekilmesi gerektiğini savunuyor.
Haziran 2000’de yürürlüğe giren AB-İsrail Ortaklık Anlaşması, İsrail’e AB pazarında birçok imtiyaz tanıyor, kültürel, bilimsel ve sosyal alanlarda işbirliklerini mümkün kılıyor.
UAD’nin, İsrail’in Filistin’i işgaline ilişkin danışma görüşü
UAD Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, 19 Temmuz’daki halka açık oturumda, İsrail’in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü açıklamış, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil “tek bir bölgesel birim” olduğunu bildirmişti.
İsrail’in Gazze’de işgalci güç konumunda bulunduğunu belirten UAD, İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da da işgalci olduğunu ortaya koymuştu.
UAD, ayrıca İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline “en kısa sürede son vermesi” gerektiğini belirterek, tüm devletlerin de İsrail’in işgal ettiği topraklardaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla “yükümlü olduğunu” kaydetmişti.