Destici, Eskişehir’de partisinin Günyüzü İlçe Başkanlığı tarafından belediye düğün salonunda düzenlenen “Geleneksel Arapaşı” etkinliğinde yaptığı konuşmada, seçimlere giderken ülke içerisinden önce dışarıdan Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı’na, millete ve kutsallara yönelik saldırıların gerçekleştiğini bildirdi.
- Aşırı sağcı Paludan Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yaktı
İsveç’te PKK’lı teröristlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türk halkına hakaret ettiğini ifade eden Destici, şunları söyledi:
“İsveç’te lanetlenecek şekilde protesto eylemi gerçekleştirdiler. İsveç hükümeti buna göz yumdu. Daha sonra da savcılık soruşturmasında suç unsuru bulunmadığını açıkladı. Yani alenen PKK’ya, terör örgütüne, teröristlere kucak açtığı, hamisi oluyor, yetmiyor bir de onların Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı yapılan saldırılarının da suç olmadığını, normal olduğunu açıkladı. Bu sözler Cumhurbaşkanı’na söylenmiştir. Bu saldırı, Cumhurbaşkanı’na yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve yüce Türk milletini temsil etmektedir. Ona yapılan hakaret bu devlete ve bu millete yapılmıştır. Onun için biz de misliyle lanetliyoruz.”
“Bizimle bırak dost olmayı görüşemezsin, el sıkışamazsın”
Destici, İsveç’te aşırı sağcı parti liderinin Kur’an-ı Kerim yakmak için kendi ülkesinin yetkililerine başvurduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben diyor ‘Kur’an-ı Kerim’i, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde yakacağım’ diyor. İsveç hükümeti buna izin veriyor. Bu hadsiz, şerefsiz, ahlaksız, soytarı da eylemi gerçekleştiriyor. Şimdi bu nasıl bir özgürlüktür? Bunu özgürlük olarak değerlendirebilir miyiz? Bu tamamen bizim inançlarımıza, bizim dinimize yani bize yapılmış bir saldırıdır. Bizim arkadaşlarımız şu anda Büyük Birlik Partili ve Alperen Ocakları, İstanbul İsveç Konsolosluğu önünde eylem yapıyorlar. İsveç hükümeti geri adım atana kadar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden, Türk milletinden, daha doğrusu bütün Müslümanlardan, İslam aleminden özür dileyene kadar lanetlemeye devam edeceğiz. Aynı İsveç NATO’ya girmek için Türkiye’nin müsaadesini istiyor. O kadar pişkinler ki bu iki tane ahlaksız eylemi yapmışlar. Ona rağmen diyorlar ki ‘Türkiye ile ilişkilerimiz normal götürmek istiyoruz.’ Götüremezsin kardeşim. Sen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı’na hakaret ettirirsen, Müslüman Türk milletinin ve bütün İslam aleminin, bütün Müslümanların kutsal kitabını, o kendi devletinde hem de izinli olarak yaktırırsan bizimle bırak dost olmayı görüşemezsin, el sıkışamazsın.”
“Zalim, katil arıyorsanız kendi ülkenize bakın”
“Türkiye’den ve bütün Müslümanlardan özür dilemedikten sonra İsveç’le diplomatik ilişkiler kesilmeli ve NATO’ya girişine asla ve kata müsaade edilmemelidir.” diyen Destici, ” Ben şahsen bir milletvekili olarak mecliste oylandığında ‘hayır’ diyeceğimi buradan kendi ilçemden, kendi insanlarımın huzurunda açıklıyorum.” diye konuştu.
Destici, şunları kaydetti:
“Bu yetmiyor, İngiltere’de yayınlanan The Economist dergisinde yine sayın Cumhurbaşkanı’nı ve Türkiye’deki anayasal sistemi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni hedef alan bir başlık, manşet, paylaşım, yazılar… Efendim neymiş? 2023 seçimini yine Cumhur İttifakı kazanırsa Türkiye diktatörlüğe doğru gidermiş. Ben şimdi onlara diyorum ki siz diktatör arıyorsanız, zalim, katil arıyorsanız kendi ülkenize bakın. Dünyanın her tarafında insanları ve o insanların vatanlarını sömürdünüz. Hem de milyonlarcasını katlederek sömürdünüz. Hindistan’ı, Asya’yı, Afrika’yı sömürdünüz. Dünyadaki pek çok noktayı sömürdüler. İngiltere’nin nesi var? Hiçbir şeyi yok. Ama dünyayı yönetiyor. Niye? Sömürüyle. İngiliz imparatorluğu da sömürgeci bir devlettir.”
“Karadeniz’de kendi petrolünü, gazını bulan bir Türkiye var”
BBP Genel Başkanı Destici, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un açıklamalarına ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:
“O da benzer şeyleri söylüyor. ‘2023 seçimlerini Cumhur İttifakı kazanmamalı’ diyor. Niye bunu söylüyor? Aslında dertleri demokrasi, Türkiye, insan hakları özgürlük değil. Dertleri şu; artık eskisi gibi sadece sınırların içine hapsolmuş bir Türkiye yok. Artık Azerbaycan’da, Azerbaycan’la birlikte Karabağ’ı işgalden kurtaran bir Türkiye var. Ermenistan’a dersini veren bir Türkiye var. Karadeniz’de kendi petrolünü, gazını bulan bir Türkiye var. Rusya-Ukrayna savaşında ara bulucu olan bir Türkiye var. Ege’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta kendi politikalarını izleyen bir Türkiye var. Afrika’da, Libya’da ve diğer ülkelerin de dengelerini değiştiren bir Türkiye var. Daha önemlisi Suriye’nin kuzeyinde ne pahasına olursa olsun ABD’ye ve Batı’ya ‘bir terör devleti kurdurmayacağım’ diyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri var. Bütün dertleri bu. Ama onlar ne derse desin seçimler Türkiye’de yapılacak. Kararı bu büyük Türk milleti verecek ve inanıyorum ki bu büyük Türk milleti istikrardan, birlikten ve büyük Türkiye hedefinden yana, yani Cumhur İttifakı diyecek.”