Yapılan değişiklik kapsamında, yönetmelikten “ipotek teminatlı menkul kıymet” teriminin tanımı çıkarılarak, bunun yerine “teminatlı menkul kıymet”in karşılığı eklendi.
Bu kapsamda yönetmeliğin risklerin standart yaklaşım kapsamında sınıflandırılması bölümünde “teminatlı menkul kıymetler”e ilişkin yeni bir madde yer aldı. Yeni madde ile maruz kalınan riskin teminatlı menkul kıymetler sınıfına dahil edilebilmesi için, varlık havuzunun merkezi yönetim, merkez bankası, kamu kuruluşu ya da çok taraflı kalkınma bankalarından olan ya da bunlarca garanti edilen alacaklardan oluşması gerekecek.
Ayrıca ikamet ile ticari amaçlı gayrimenkul ipoteğiyle teminatlandırılan alacaklar ve teminatlı menkul kıymet ihracının yüzde 15’ini geçmemek şartıyla yüzde 50 ya da daha düşük risk ağırlığına tekabül eden, bankalardan veya aracı kurumlardan olan ya da bunlarca garanti edilen alacaklar da bu sınıfa dahil edilebilecek.
Öte yandan varlık havuzunun nominal değeri ile teminatlı menkul kıymetlerin nominal değeri arasındaki oranın, teminatlı menkul kıymetlere ilişkin Sermaye Piyasası Kanununa ilişkin alt düzenlemelerde veya muadil yabancı ülke düzenlemelerinde belirlenen oranı sağlaması gerekecek.
Varlık havuzuna, teminatlı menkul kıymet ihracında ikame olarak kabul edilen varlıklar ile risklerin korunmasını teminen sağlanan türev işlemler de eklenebilecek.
Teminatlı menkul kıymete yatırım yapan bankanın, varlık havuzu ile teminatlı menkul kıymetlerin değerleri, coğrafi dağılımı, türü, bakiyesi, faiz ve kur riski gibi bilgileri en az 6 ayda bir ihraççıdan temin etmesi gerekecek.
Yönetmelikte yapılan diğer bir değişiklik kapsamında, teminatlı menkul kıymetlere yüzde 100 risk ağırlığı uygulanacak. Bir kredi derecelendirme kuruluşu tarafından derecelendirilen teminatlı menkul kıymetlerde ise risk ağırlığı kredi kalitesi kademesiyle ilişkilendirilecek. Derecelendirilmeyen teminatlı menkul kıymetlerde ise riskin ağırlığı ihraççının risk ağırlığına göre belirlenecek.