Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde, Arap Bankalar Birliği tarafından İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesi’nin açılışından konuşan Kavcıoğlu, zirvenin Türk ve Arap finansal kuruluşları arasındaki işbirliğinin artırılması amacının yanı sıra, son zamanlarda önem kazanan kavramlar ve gelişmelerle ilgili farkındalığı da kapsadığını anlattı.
Küresel ekonomik dönüşümler ve jeopolitik gerilimlerin hakim olduğu bu dönemde, finans sektörü düzenleyicileri ve paydaşlarının bankaları ve finans kurumlarını sağlam, sürdürülebilir ve yenilikçi bir geleceğe yönlendirmesinin hayati önem taşıdığını ifade eden Kavcıoğlu, küresel ekonominin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkeyi etkileyen değişen jeopolitik koşulların baskısı altında olduğunu belirtti.
Jeopolitik değişimlerin yarattığı baskılara karşı koyabilecek istikrarlı bir ekonomik ortamın geliştirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, “Bunun ön koşulu olarak da ekonomik ve bölgesel gelişim üzerinde etkisi tartışmasız olan finansal iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bu zirvenin bunun için önemli bir fırsat olacağı noktasında şüphe duymamaktayım.” ifadelerini kullandı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yatırımların etkili sonuçlar doğurmasının finans kanallarının etkin bir şekilde kullanılmasıyla mümkün olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Türk bankacılık sektörü aktif kalitesi, sermaye yapısı, likidite yeterliliği ve karlılık bakımından kendini ispat etmiş, pek çok badireli dönemi güçlenerek atlatmış ve performansı açısından diğer gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır. Güçlü ve sağlıklı mali bünyeleriyle, bankalarımız uluslararası standartlara tam uyumlu bir şekilde ekonomimizin güven çıpası olmaya devam etmektedir.”
“Arap ülkelerinin Türkiye’de yönettikleri aktif toplamı 3,8 trilyon lira”
Şahap Kavcıoğlu, Arap ülkelerinin sadece bulundukları coğrafi bölgede değil, sınırları ötesinde gösterdikleri finansal mevcudiyet ve ticaret ortaklığının dost ülkelerin ekonomilerine de katkıda bulunduğunu söyledi.
Kavcıoğlu, “Bankalarımız arasında Arap komşularımızın iştiraklerinin de bulunması, hem küresel oyuncular açısından çeşitliliği artırması hem de ülkelerimiz arasındaki ilişkileri ve işbirliğini destekleyen yönüyle ayrıca mutluluk vericidir. Türkiye’de faaliyet gösteren 8 bankada 28,7 milyar lira sermaye ile önemli bir paya sahip Arap ülkelerinin Türkiye’de yönettikleri aktif toplamı 3,8 trilyon liradır. Bu tutar sektördeki toplam aktifin yüzde 14,7’sini oluşturmaktadır.” diye konuştu.
Arap bankalarıyla ilişki ve işbirliği kapsamında Türk bankalarının da Arap coğrafyasında faaliyetlerini sürdürdüğüne işaret eden Kavcıoğlu, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların Bahreyn’de 8, Irak’ta 7, Katar’da 1, Somali’de 1, Sudan’da 1 ve Suudi Arabistan’da 1 şubesi, ayrıca Mısır’da 1 temsilciliği bulunduğunu aktardı.
Türkiye ile Arap dünyası arasındaki derin ve köklü ilişkilerin, bankacılık ve finans sektörleri vasıtasıyla yeni bir güç kazandığını ve bu birlikteliğin her geçen gün daha da pekiştiğini ifade eden Kavcıoğlu, ilgili kuruluşların işbirliğini merkeze alarak, ticaretten turizme pek çok alanda yenilikçi girişimlerin yaygınlaştırılmasında önemli bir fonksiyon üstlendiğini kaydetti.
Kavcıoğlu, gelişen ikili ilişkilerin, yeni süreçlere ilişkin ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, ekolojik problemlerin çözümüne yönelik farkındalığın artırılması, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde operasyonel sürekliliğin sağlaması yönleriyle de paha biçilmez katkılar sağlayacağını dile getirdi.
“BDDK olarak, bankacılıkta dijital dönüşümü sadece bir trend değil, bir zorunluluk olarak görüyoruz”
BDDK Başkanı Kavcıoğlu, bankacılık sektörünün uluslararası düzeyde ekonomik, sosyal, jeopolitik ve teknolojik gelişmeler ile uyumlu, bunlar doğrultusunda ortaya çıkan ihtiyaçların giderilmesi noktasında etkili bir şekilde geliştirilmesi hususundaki duyarlılığın ve bu yöndeki çalışmaların temelinde dost ülkeler arasındaki stratejik ilişkilerin sürdürülmesi noktasında önemli bir sinerji oluştuğunu söyledi.
İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik politikaların bankacılık sektörü için hem büyük bir sorumluluk hem de önemli bir fırsat sunduğunu belirten Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
“BDDK olarak, yeşil finansman ve sürdürülebilir bankacılık uygulamalarını destekleyerek bu küresel mücadelede aktif bir rol oynamaktayız. Bankalarımız, sadece iklim değişikliğiyle ilgili risklerini azaltmak için değil, aynı zamanda yeşil finansman fırsatlarından yararlanmak için sürdürülebilirliği stratejilerinin merkezine almaktadır. Biz de dönüştürücü iklim politikalarını finans sektörünün geleceğini güvence altına almanın ve finansal sistemin sürdürülebilirliğini artırmanın anahtarı olarak görüyoruz.”
Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’nin yeni teknolojileri benimseme konusundaki hızıyla dijital bankacılıkta önemli adımlar attığını ifade ederek, Türk bankacılık sektörünün, dijital dönüşüm ve teknolojik yeniliklere yaptığı yatırımlarla verimliliğini artırırken, yeni iş modelleri oluşturarak ekonomik zorluklara karşı daha dirençli bir yapı sergilediğini dile getirdi.
BDDK olarak, bankacılıkta dijital dönüşümü sadece bir trend değil, bir zorunluluk olarak gördüklerini aktaran Kavcıoğlu, dijital altyapı ve finansal hizmetlerinin güvenli, kapsayıcı ve yenilikçi olmasını sağlamak için daha da güçlendirmeye kararlı olduklarını sözlerine ekledi.