Eski Devlet Başkanı adayı Svetlana Tihanovskaya’nın temsil ettiği Belarus muhalefeti, ülkedeki krizi çözmenin yollarının bulunması amacıyla bizzat Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ve temsilcileriyle doğrudan müzakerelerin başlatılması çağrısında bulundu.
Belarus’ta geçen yaz düzenlenen başkanlık seçimlerinde mevcut lider Aleksandr Lukaşenko’nun rakibi olan muhalif Svetlana Tihanovskaya, internet sitesinde yayınladığı bir açıklamayla ülkedeki krizi çözmenin yollarının bulunması için muhalefetin bizzat Lukaşenko ve temsilcileriyle doğrudan müzakerelerin başlatılması çağrısı yaptı.
Muhalefetin, görüşme konularının belirlenmesi için müzakerelere ön koşulsuz olarak başlamaya hazır olduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“Taraflar arasındaki güven eksikliği göz önüne alındığında, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ön istişareler ve temaslar için bir platform görevi yapabilir. AGİT çerçevesindeki temas platformu, şu anki tutumunun Belarus’taki siyasi krizin çözülmesinin önünde başlıca engel olan Rusya’nın sürece dahil edilmesine imkan tanıyacak. Siyasi düzeyde istişareler mümkün olmazsa, uzman düzeyinde gerçekleştirilebilir.”
Durumun AGİT gibi uluslararası örgütlerin arabulucu olarak kullanılması olasılığını neredeyse tamamen dışladığına inanan Tihanovskaya ve ofisi, “AGİT’in yalnızca ulusal diyaloğu kolaylaştırmada önemli bir rol oynayabileceği, ancak krizi çözmek için tarafların üstlendiği taahhütleri yerine getirmede böyle bir rolü olmayacağı değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
Belarus muhalefeti, arabuluculuk rolünü durumu etkileyebilen Rusya, Fransa, Almanya ve İsviçre, ‘bölgede güvenlik ve siyasi istikrarın önemli bir garantörü olarak öne çıkan’ ABD ve ‘hem Bearus, hem de Rusya’da daha tarafsız ülkeler olarak kabul edilen’ Kuzey Avrupa ülkeleri tarafından üstlenilebileceğini düşünüyor.
Tihanovskaya’nın ekibi, taraflar arasında güven eksikliği ve yapılan anlaşmalara uyma garantilerinin olmaması nedeniyle ‘iç siyasi krizi içeriden çözmenin imkansız’ olduğunu varsayıyor.
Muhalefet; kapsayıcılık, demokrasi ve insan haklarına saygı ilkelerine uygun olarak ülkenin siyasi sisteminde reform yaparak krizden çıkış yolu görüyor; buun da ‘siyasi tutukluların salıverilmesi de dahil olmak üzere’ ulusal diyalog ve uzlaşma için ilke ve mekanizmaların geliştirilmesi ve ‘yeni, adil ve özgür seçimler’ yoluyla gerçekleştirilmesini öngörüyor.
Muhalefet, krizden çıkış yolunun kapsayıcılık, demokrasi ve insan haklarına saygı ilkelerine uygun olarak ülkenin siyasi sisteminde reform yapmaktan, ‘siyasi tutukluların serbest bırakılması dahil olmak üzere ulusal diyalog ve uzlaşmanın’ ilke ve mekanizmaların geliştirilmesinden ve ‘yeni adil ve özgür seçimlerin’ yapılmasından geçtiğini iddia ediyor.