Yerel basında yer alan bilgiye göre, Brüksel İş Mahkemesi, Belçika İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Sammy Mahdi’nin sığınma başvurusu yapanların barınma hakkını “bilinçli, koordineli ve sürdürülebilir” şekilde ihlal ettiğine kanaat getirdi.
Savcılık, hükümetin bunu yaparak suç işleyip işlemediğiyle ilgili inceleme başlattı.
Mahdi ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, mahkemenin iddialarının “saçmalık” olduğunu savunarak, “Yer kısıtlı olduğunda seçim yapmak zorundasınız. Aylık olarak binden fazla, başka bir AB ülkesinde yatağı olan transit sığınmacı Belçika’ya geliyor. Bekleme listesi yapmak şart.” ifadelerini kullandı.
Belçika’daki barınak krizi
Belçika’da uzun süredir sığınmacıların kabulüyle ilgili kriz yaşanıyor. Mahdi, kronikleşen krizde sert tavır takınması nedeniyle sıkça eleştiriliyor.
Sorumlu federal ajans Fedasil’in, AB’nin başkenti konumundaki Brüksel’deki merkezi Petit Chateau’nun önünde oluşan ve gece gündüz süren uzun kuyruklar, sorunu gözler önüne seriyor.
Hükümet, gerekçe olarak yeterli yer olmamasını gösteriyor.
Mülteciler ve Yabancılar için Koordinasyon Girişimlerinin (CIRE) Direktörü Sotieta Ngo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İnsanlar dondurucu soğukta geceyi sokakta geçiriyor. Belçika hukukunda alternatif bir çözüm var. Belediyelerin yerel yardım sistemleri devreye sokulabilir ama siyasi istek yok. Belçika, mülteciler için ‘çekici’ hale gelmek istemiyor.” ifadesini kullanmıştı.
CIRE’nin de aralarında olduğu Belçika’da önde gelen 10 STK, meseleyi mahkemeye taşımıştı.
Mahkeme, 19 Ocak’ta, söz konusu STK’lerin başvurusu üzerine devleti ve sığınmacıların kabulünden sorumlu federal ajans Fedasil’i kınayarak, “en az bir kişiye kalacak yer verilmeyen veya sığınma başvurusu alınmayan her iş günü” için 5 bin avro ceza ödemelerine hükmetmişti. STK’ler, devletin cezayı ödemediği ve sorunu çözmediği gerekçesiyle kararı temyize götürerek, cezanın günlük 20 bin avroya çıkarılmasını istemişti.
Öte yandan Belçika, Ukraynalıların kayıtlarını hızla yapmalarına imkan vermiş, ardından bu kişilere oturum ve çalışma izni ile eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı tanımış, ayrıca sosyal refah, barınma ve geçim yardımları gibi imkanlar sağlamıştı.