Belçika Diyanet Vakfı, Belçika İslam Federasyonu (BİF), Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Belçika, CHP Belçika Birliği, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Belçika’nın da aralarında olduğu 21 sivil toplum kuruluşu (STK), son günlerde artan terör örgütü PKK yandaşlarının Türk toplumuna yönelik saldırılarıyla ilgili Bakan Verlinden’e mektup gönderdi.
Mektupta PKK’nın Avrupa Birliği (AB), NATO, ABD, Belçika ve Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edildiğine dikkat çekilerek, ülkedeki Türk toplumunun güvenliği ve refahı için endişe duyulduğu aktarıldı.
PKK yandaşlarının ülkenin çeşitli bölgelerinden neden olduğu şiddet olayları ve taşkınlıkların kamu düzeni ve vatandaşlara yönelik tehdit oluşturduğu vurgulanan mektupta, “PKK’nın faaliyetleri, Türk kökenli Belçika vatandaşları arasında bir güvensizlik ortamı yaratarak, onları artan şiddet ve kamu düzeninin bozulması risklerine maruz bırakmıştır.” ifadesine yer verildi.
Belçika makamları “derhal ve kararlı şekilde” harekete geçmeye çağrıldı
Bazı Türk kökenli vatandaşların sosyal medya üzerinden tehdit mesajları aldığına işaret edilen mektupta, Türk toplumunun PKK faaliyetlerinin yol açtığı tehlikelerden korunmasının “hayati önem taşıdığı” vurgulandı.
Mektupta, Belçika İçişleri Bakanlığı, etnik kökeni ve siyasi inancı fark etmeksizin tüm vatandaşların hak ve özgürlüklerini garanti altına almaya ve PKK destekçileri tarafından ülke genelinde kışkırtılan şiddet ve huzursuzluk olaylarını önlemek için “derhal ve kararlı şekilde” harekete geçmeye çağrıldı.
Bu doğrultuda PKK bağlantılı etkinliklere yönelik güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi çağrısı yapılan mektupta, Bakan Verlinden, Türk toplumuna yönelik tehditlerden duyulan endişelerini konuşmak ve gerginliklere barışçıl ve kalıcı çözüm bulmak amacıyla ülkedeki temsilcilerle “yapıcı bir diyaloğa girmeye” davet edildi.
İçişleri Bakanı Verlinden’den görüşme talep edildi
Mektupta, Verlinden’den iş dünyası ve ekonomik kuruluşlar, kültürel dernekler, eğitim kurumları ile Türk diplomatik ve konsolosluk temsilcilikleri de dahil olmak üzere Belçika’daki tüm Türk kuruluşlarının korunması için gerekli adımların atılması istendi.
Ülkedeki iç huzuru bozan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden terör örgütü sempatizanlarının adalet önüne çıkarılması gerektiği belirtilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Son olarak, Belçika’daki Türk toplumunun huzur ve güvenliğini ve bir bütün olarak kamu düzenini bozan, sosyal ağlar üzerinden tehditler savuran kişiler de dahil olmak üzere, sorun çıkaranlar için adaletin yerine getirilmesi gerektiğinde ısrar ediyoruz. Bu çerçevede, talebimize özellikle dikkat etmenizi, bu ihlalleri durdurmak ve gelecekte Belçika-Türk vatandaşlarına yönelik bu tür saldırıları önlemek için gerekli tüm tedbirleri almanızı rica ediyoruz.”
PKK yandaşlarının saldırıları
Terör örgütü PKK/YPG destekçisi yaklaşık 150 kişilik grup, 25 Mart’ta Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu önünde barikatları sökerek polise saldırmıştı.
Önce Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliğinin bulunduğu caddeye, ardından Avrupa Birliği kurumlarının bulunduğu Schuman Meydanı’na doğru yürümek isteyen kalabalık, polis engeliyle karşılaşmıştı.
Ülkedeki şiddet olaylarına devam eden örgüt yandaşları, Liege’e bağlı, nüfusunun büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Cheratte köyünde de aynı gece boyunca taşkınlık çıkarmıştı. Ülkü Ocakları binasını ateşe veren grup, camiye de saldırarak camlarını kırmıştı.
Yüzlerini örten, terör örgütü lehine slogan atarak sokaklarda dolaşan grup, Türklere ait evlere, dükkanlara ve araçlara zarar vermişti.
Görgü tanıkları, polisin olaylara müdahale etmediğini belirtmişti.
24 Mart’ta da Brüksel’e yaklaşık bir saat kadar uzaklıktaki Heusden-Zolder kentinde nevruzla ilgili sözde kutlamalardan dönen PKK yandaşları, arabalarında terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterleriyle tur atarak, Türk asıllı vatandaşların yoğun olduğu caddeden geçmişti.
Kentte yerleşik Türk asıllı vatandaşlar buna tepki göstermiş, ardından arbede yaşanmıştı.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, dün yaptığı açıklamada, PKK’nın Avrupa’da da terör örgütü olarak kabul edildiğini vurgulayarak, “PKK gibi, terör örgütü olarak sınıflandırılan bir örgüte sempati gösterisi yapmak ve provokasyonda bulunmak tolere edilemez.” demişti.