Berkin Elvan’ın, Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında yaralanması ve bir süre sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesine ilişkin davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcılık, tutuksuz sanık polis memuru F.D’nin “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanık F.D, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile katıldı.
Müdahiller anne Gülsüm Elvan, baba Sami Elvan ve çok sayıda taraf avukatı duruşmada hazır bulundu. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmayı izledi.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, olay tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde polis memuru olan sanığın, olay yeri Okmeydanı Petek Market önünde grup gazcı personeli olarak görev yaptığı belirtildi.
İddianamede, 16 Haziran 2013’te saat 08.30’da Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, maktul Berkin Elvan’ın başına gaz fişeği gelmesi sonucu ameliyata alındığı anlatılarak, Elvan’ın üzerinden çıkan ve üstünde “feza torpil” yazılı 11 torpilin hastane yetkililerinden teslim alındığının aktarıldığı ifade edilen mütalaada, Ulusal Kriminal raporuna göre hasta eşyaları ve ilaçları teslim formunda torpilin 7 rakamında değişiklik yapıldığı ve Berkin Elvan’ın üzerinden çakmak veya kibrit çıkmadığının belirtildiği vurgulandı.
Berkin Elvan’ın 11 Mart 2014’te tedavi gördüğü hastanede vefat ettiği, Adli Tıp Kurumu raporuna göre ölümün, “künt kafa travmasına bağlı gelişen beyin kanaması ve komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, künt kafa travmasının gaz tüfeği kapsülü ve plastik mermi veya benzer özellikte başka bir ürünün doğrudan kafaya isabet etmesi ile meydana gelmiş olabileceğinin” tespit edildiğine yer verildi.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 24 Mart 2014 tarihli açıklamasına da yer verilen mütalaada, sanığın soruşturma ve yargılama aşamasındaki ifadelerine değinildi.
Mütalaada, Ulusal Kriminal raporuna göre olayda kullanılan Zet tüfeği gaz fişeğinin yaklaşık 150 gram ağırlığında olduğu, gaz fişeğinin 40-50 metre mesafeden insan kafatasını göçertmeye yeterli olduğuna vurgu yapılarak, bu nedenle insana nişan alınarak atılamayacağına ifade edildi.
Mütalaada, Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, sanığın “asli kusurlu”, maktulün ise “tali kusurlu” olduğunun tespit edildiği belirtilerek, söz konusu raporda, meydana gelen olayın istem dışı ve anlık olarak gerçekleştiğinin kuvvete muhtemel olduğu yönünde görüş bildirildiği ifade edildi.
Bilinçli taksirin, kişinin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen neticenin meydana gelmesi hali olduğuna işaret edilen mütalaada, şunlar kaydedildi:
“Taksirde fail, öngörülebilir nitelikteki neticeyi öngörmemekte, bilinçli taksirde ise öngörmektedir. Gerçekleşmesi muhakkak görünen neticenin failce bilinmesi ve istenmesi halinde doğrudan kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesine kayıtsız kalınması durumunda olası kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesinin istenmemesine rağmen neticenin meydana gelmesinin engellenemediği durumda bilinçli taksir, öngörülebilir neticenin özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilmiş olması nedeniyle öngörülmediği hallerde ise basit taksir hali mevcuttur. ‘Öyle veya böyle fail her halde hareketi gerçekleştirirdi’ denildiğinde bilinçli taksirden söz edilmesi gerekir.”
Mütalaada, olay tarihi ve yerinde Gaziler Sokağı istikametine doğru yapılan gaz tüfeği atışı neticesinde maktulün yaralandığı ve akabinde tedavi gördüğü hastanede vefat ettiği hatırlatılarak, maktulün ölümüne sebep olan atışın 2. Zet Polisi olan sanık tarafından yapıldığı ve sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu belirtildi.
Sanığın eyleminin “bilinçli taksir” kapsamında kaldığı belirtilen mütalaada, bu nedenle tutuksuz sanık polis memuru F. D’nin “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunma hazırlama ve beyanda bulunması için taraflara süre vererek duruşmayı 18 Haziran’a erteledi.
Öte yandan, duruşma sonrası mütalaaya tepki gösteren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu teselli etti.