Engellerine rağmen hayatın birçok alanında karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelen görme engelli bireyler, son dönemde artan sahipsiz köpek vakaları nedeniyle tedirgin. Kendilerine hayat arkadaşı olan ve yol gösteren rehber köpekler sayesinde hayvan sevgisini derinden hisseden görme engelliler, sahipsiz köpeklerle karşılaşmaktan ise korkuyor.
Ellerinde taşıdıkları beyaz bastonun sesinden etkilenen köpeklerin bunu bir tehdit olarak algılayarak saldırganlaştığını belirten görme engelliler, bu konuda hayvanları da incitmeden çözüm üretilmesini bekliyor.
Türkiye Görme Engelliler Derneği Başkanı Fatih Karadayı, AA muhabirine, kendisi gibi diğer görme engellilerin de son zamanlarda sahipsiz köpeklerin saldırılarına maruz kaldığını gördükçe tedirgin olduklarını söyledi.
“Köpekleri severiz ama sahipsizler sorun”
Karadayı, “Biz normalde engelliler köpekleri severiz. Hatta rehber köpek kullanan arkadaşlarımız var. Bastondan daha çok güveniyor köpeğine. Herhangi bir sıkıntı yaşamadı. Ama her plansız programsız ortaya çıkan sorunlar gibi bu sahipsiz köpekler de aslında sorun. Bununla ilgili nasıl bir çözüm bulunur bilemiyorum.” dedi.
Bir üst geçitte merdivenlerde yatan bir köpeğin üzerine bastığını anlatan Karadayı, “Hayvancağız da bir yerde haklı. Nereden bilsin benim kör olduğumu ya da nasıl hissetsin. Ben üzerine basınca köpek bir havladı. O bir sıçradı, ben de bir sıçradım, ikimiz de birbirimize zarar vereceğimizi düşündük.” diye konuştu.
Karadayı, oturdukları bölgede sahipsiz köpeklerin kayınvalidesini ısırdığını ifade ederek, “İlgili birimi aradık. ‘Isıran köpeği gösterin. Isırıldığınıza dair hastanede muayene oluşturursanız köpeğin aşısını yaptırırız.’ diyorlar. Şimdi ben kendimi düşünüyorum. Görme engelliyim. Beni ısırsa o köpeği ben nasıl tespit edeyim, nasıl göstereyim? Bu büyük bir problem.” ifadelerini kullandı.
“Köpek savar almak zorunda kaldık”
Eşinin de görme engelli olduğunu, 10 yaşındaki oğlunun ise köpeklerden çok korktuğunu aktaran Karadayı, “Bulunduğumuz yerde çok köpek var. Maalesef biz ‘köpek savar’ denilen alet almak zorunda kaldık. Köpeğin sesini duyduğumuzda düğmeye basıyoruz. Köpek cihazdan çıkan yüksek frekanstan rahatsız oluyormuş. Korkup gerçekten uzaklaşıyor köpek.” diye konuştu.
Karadayı, bu konuyla ilgili mutlaka bir çözüm yolunun bulunabileceğinin altını çizerek, şunları söyledi:
“Sahipsiz köpekler görme engellilere daha çok musallat olduğu doğru. Çünkü kullandığımız bastonun kendisine zarar vereceğini düşünerek onu tehdit algılıyor ve köpek ona göre hareket ediyor. Bugüne kadar belki Allah’a çok şükür ölümlü vaka duymadık biz. Yaralanmalı çok duyduk. Ama bu duymayacağımız anlamına gelmez.”
Yerel yönetimlere bu konuda çok büyük işler düşüyor
Derneğin Başkan Yardımcısı görme engelli İbrahim Holat, sahipsiz köpekler konusunda özellikle yerel yönetimlere büyük işler düştüğünü ifade ederek, “Gerçekten büyük tehdit altındayız. Mesela gece yarısı buradan çıkıp evimize gitmek istiyoruz ama meskun mahallerde başı boş dolaşan köpekler var. İnsanlar bir hevesle alıyorlar daha sonra sokağa salıyorlar. Özellikle beslenmesi yasak olan türler var.” dedi.
Sahipsiz köpeklerin görme engellilerin ellerindeki beyaz bastonu bir tehlike olarak algıladığını ve kendilerini savunmak için saldırıya geçtiğini vurgulayan İbrahim Holat, bu nedenle özellikle yerel yönetimlerden bir an önce çare bulmasını istedi.
“Kendimi savunmak için ‘elektro şok’ cihazı aldım”
Dernek üyesi görme engelli Şule Yazıcı ise Sarıyer’de yaşadığını, her zaman yanlarından geçtiği sahipsiz köpekler tarafından ısırıldığını anlatarak, “Normalde köpekten korkan biri değilim ama ısırınca ister istemez benim o duygum tersine döndü. Korku başladı. Hiç ısıracağını beklemediğim bir anda ısırdı. Demek ki sağı solu belli olmuyor, ‘sahipsiz köpek’ deyip geçmemek gerekiyor. Benim bakış açım, ‘Köpek durduk yere niye ısırsın ki’ idi. Ama artık değil.” ifadelerini kullandı.
Kendisinin de baston kullandığını aktaran Yazıcı, “Ben geçip giderken bir tanesi benim peşime takılmaya karar verdi. Sonra gelip bacağımdan ısırdı. Ben neye uğradığımı şaşırdım. Çok derinden ısırmadı ama ben hiç ısıracağını beklemediğim için şok etkisi yarattı. İster istemez tedbirli oluyorum artık. Tedirginlik duyuyorum. Mesela elektro şok cihazı aldım. Bir şey olursa kendimi savunmak için. Isırılana kadar hiç bu tarz şeylere baş vurmazdım.” sözlerine yer verdi.