Kirby, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başta Ukrayna savaşı olmak üzere birçok güncel konulara ilişkin Amerikan ordusuna ait bilgiler içeren “gizli” belgelerin sızdırılması ve sosyal medyada yayınlanmasıyla ilgili Kirby, ABD Başkanı Joe Biden’ın geçen haftadan itibaren konuya ilişkin güncel olarak bilgilendirildiğini aktardı.
Kirby, Adalet Bakanlığının söz konusu sızıntıya yönelik adli soruşturma başlattığına dikkati çekerek, belgelere ilişkin yorum yapmak için soruşturmanın sonuçlarını beklemenin doğru olacağını kaydetti. Kirby, “Bunu çok ama çok ciddiye alıyoruz. Bu tür belgelerin kamuya açık olmasının hiçbir mazereti olamaz.” şeklinde konuştu.
ABD’nin söz konusu sızıntıyla ilgili müttefikleriyle “üst düzey” seviyede temas halinde olduğunu aktaran Kirby, basına sızan belgelerin bazılarındaki içeriklerin değiştirildiğini söyledi. Kirby, sızdırılan belgelerin tamamının gerçek olup olmadığına dair ise yorum yapmayacağını belirtti.
Kirby, “En azından bazı durumlarda bu bilgilerin üzerinde oynandığını bildiğimiz için, hepinizi bu meseleyi nasıl haber yaptığınız konusunda çok dikkatli olmaya davet ediyoruz.” diyerek gazetecileri uyardı.
Belgeleri kimlerin hangi amaçla sızdırdığına dair spekülasyon yapmanın doğru olmayacağını ifade eden Kirby, başka belgelerin de sızdırılmak üzere ele geçirilmiş olma ihtimaline dair soruya ise “Gerçekten bilmiyoruz.” yanıtını verdi.
Sızdırılan belgeler
Geçen hafta, üzerinde ABD Genelkurmay Başkanlığının arması bulunan, Ukrayna-Rusya savaşı, istihbaratın Rusya, İsrail, Kanada, Güney Kore, Çin ve İran nükleer programına ilişkin faaliyetleri dahil önemli konulara ilişkin askeri ve istihbarat bakımından güncel bilgiler içeren belgeler sızdırılmıştı.
Twitter ve Rus Telegram kanallarında yapılan sızıntıların, ABD’nin diplomatik kriptolarının sızdırıldığı 2010 WikiLeaks skandalı ve 2013’te dijital izleme faaliyetlerinin sızdırıldığı Snowden krizi kadar önemli olduğu belirtiliyor.
Birçok Amerikalı uzman WikiLeaks ve Snowden ifşaatlarına karşın yeni sızıntının öneminin, paylaşılan belgelerin güncel bilgiler içermesinden geldiğine işaret ediyor.
Sızdırılan belgelerin aslında şubat ve martta Discord ve Telegram üzerinden paylaşıldığı ancak yeni fark edildiği ifade ediliyor.