Siyasi istikrarsızlık ve biriken kamu borcu nedeniyle 17 Ekim 2019’da derin bir ekonomik krizin baş gösterdiği Lübnan, Akdeniz’in en işlek limanları arasında yer alan ve ekonomisinin can damarı sayılan Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de meydana gelen büyük patlamayla sarsıldı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1894’te genişletilerek açılan Beyrut Limanı, konteyner, otomobil, kuru-sıvı yük ve depolama tesisleri dahil olmak üzere hem yolcu hem kargo terminalleri ile 1,2 milyon metrekarelik bir alanı kapsıyor.
Lübnan makamlarının açıklamalarına göre, 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak etmesi sonucu meydana gelen patlamada 190’dan fazla kişi öldü, 6 binden fazla kişi yaralandı.
Başkent Beyrut’ta deprem etkisi yaratan patlamanın yol açtığı büyük yıkımın faturasının 15 milyar doları aştığı tahmin ediliyor.
Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen patlamayla ilgili yürütülen soruşturmada somut ilerleme sağlanamazken, Beyrut Limanı da uluslararası firmaların ilgisine rağmen hala maruz kaldığı yıkımın izlerini taşıyor.
Beyrut Limanı’ndaki konteyner vinçlerinin çoğu bakımsızlıktan atıl duruyor
Beyrut Limanı Genel Müdürü Ömer İtani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki ekonomik krizin sonucu olarak ticaret hareketi ve ithalatta ciddi gerileme olduğuna dikkati çekti.
Ekonomik krizin Lübnan’a ithalatı yüzde 40-60 oranında düşürdüğünü aktaran İtani, “Lübnan’a ithal edilen ürünlerin yüzde 80’i Beyrut Limanı’ndan gerçekleşiyor. Ekonomik krizden etkilenen ithalat oranları da doğrudan Beyrut Limanı gelirlerine yansıyor.” dedi.
Bir yıl önce büyük patlamayla harabeye dönen Beyrut Limanı’ndaki 16 konteyner vincinden halihazırda bakımsızlıktan dolayı sadece 5’inin çalıştığına değinen İtani, “Patlamada sadece 3 vinç hasar gördü ve bunlar daha sonra tekrar çalışır hale getirildi. Bugün ise bakım ve parça değişimleri için kaynak bulunamadığından vinçlerden 11’i atıl durumda.” diye konuştu.
Vinçlerin çoğunun çalışmamasına rağmen kargo gemilerini boşaltmada hiçbir gecikme yaşamadıklarını dile getiren İtani, ancak Beyrut Limanı’nda elektrik üretimi için kullandıkları jeneratörlere yakıt bulmakta zorlandıklarını belirtti.
Limandaki enkazlar hala kaldırılmayı bekliyor
Başkentte büyük yıkıma yol açan patlamanın üzerinden bir yıl geçti ancak limandaki binlerce tonluk enkaz ve muhtelif atık hala olduğu yerde duruyor.
Lübnan Kamu İşleri ve Ulaştırma Bakanı Mişel Neccar, mart ayında Beyrut Limanı’ndaki enkazı kaldırma ve alanı temizlemek için bir Fransız firmasının çalışma yürüttüğünü aktarmıştı, ancak bugüne kadar başlayan bir icraat olmadı.
Barındırdığı Suriyeli ve Filistinli mültecilerle nüfusu yaklaşık 6 milyona ulaşan Lübnan’ın sahip olduğu tek tahıl siloları da patlamada kullanılamaz hale geldi. Kuveyt’in sağladığı finansmanla 1960’lı yıllarda betondan inşa edilen 120 bin ton kapasiteli silolar, tümüyle yıkılma riskine dair zaman zaman yerel tartışmalara yol açsa da bir yıldır hala olduğu gibi duruyor.
Lübnan Ekonomi Bakanı Raul Name de geçen yıl ekim ayında her an yıkılma riski taşıyan siloları Kuveyt’in yeniden inşa etmeye hazır olduğunu kendilerine ilettiğini söylemişti.
Uluslararası firmaların limana ilgisi
Lübnan İnşaat Müteahhitleri Sendikası Başkanı Marun Hilu, resmi veri olmamakla birlikte Beyrut Limanı’nı yeniden imar etme maliyetinin yaklaşık 450 milyon doları bulacağını ifade etti.
Bu rakamı Beyrut Limanı ve kuzeydeki Trablusşam Limanı’ndaki konteyner istasyonlarını inşa eden yerli bir firma ile ortak hazırladıkları proje taslağına göre elde ettiklerini dile getiren Hilu, yabancı bazı firmaların Beyrut Limanı’nın imarı için sunduğu tekliflerde ise rakamın Lübnan’ı yeni dış borçlara mahkum edecek 30 milyar dolara kadar çıktığına dikkati çekti.
Yerli firmalar olarak hazırladıkları yeniden imar projesinde öngörülen 450 milyon dolarlık kaynağın 3 yıl boyunca Beyrut Limanı gelirlerinden elde edilebileceğini söyleyen Hilu, bu projeyle hem siloları hem de limandaki diğer tüm altyapı çalışmalarını yapabileceklerini aktardı.
Aralarında Hamburg Limanlar Şirketinin de bulunduğu bazı Alman firmalar, nisan ayında Beyrut Limanı ve çevresini yeniden imar etme yönünde hazırladıkları projenin detaylarını Lübnan makamlarıyla paylaştı.
Almanların, “Dizayn et, yap, işlet ve devret” modeliyle sunduğu ve uluslararası yatırımlarla Lübnan’da 50 bin kişiyi istihdam etmeyi hedefleyen projenin maliyetinin 10-15 milyar dolar civarında olacağı aktarıldı.
Sonraki aylarda ise Fransa ve Rusya’dan gelen firmaların temsilcileri, Lübnanlı yetkililer ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde, Beyrut Limanı ve kuzeydeki Trablusşam Limanı’na yönelik projeleri ele aldı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Lübnan İş Konseyi Başkanı Abdülkadir Akkuş da birkaç hafta önce Beyrut Limanı’nın yeniden inşası için Lübnanlı yetkililerle görüştüklerini söyledi.
Patlamadan sonra gelen tepkiler üzerine istifa eden ve geçici olarak görevini sürdüren Lübnan hükümeti ise Beyrut Limanı’yla ilgili proje tekliflerini kabul etme kararının yeni kurulacak hükümette olacağını belirtiyor.