Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından beri Rusya’nın elindeki nükleer silahları kullanma riski askeri uzmanlarca tartışılıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ülkesinin tehdit edilmesi durumunda nükleer dahil elindeki her türlü gücü kullanacağını tekrarlaması bu tartışmalarda temel dayanak olarak kullanılıyor.
Rus ordusunun Doğu Ukrayna’daki bazı cephelerde alan kaybetmesi ve Putin’in kısmi seferberlik ilanına ilişkin açıklamasında nükleer silah kullanma tehdidini yinelemesi nükleer güç kullanma olasılığını yeniden alevlendirdi.
Öte yandan, dünyanın en fazla nükleer savaş başlığına sahip ülkesi ABD, Putin’in bu açıklamalarına başından beri temkinli yaklaştı.
Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı Moskova’dan yapılan açıklamalara yanıt olarak her seferinde nükleer silah tehdidinin uluorta sarf edilmesini “sorumsuzluk” olarak niteledi ve bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdığını vurguladı.
Ancak Biden’ın New York’ta kasımda yapılacak ara seçimler için Demokrat Partinin düzenlediği seçim kampanyasında bu konuda yaptığı açıklamalar gündemi sarstı.
ABD Başkanı, ara seçimlerin önemini vurgularken, Kongrenin iki kanadından herhangi birinin Cumhuriyetçilere kaptırılmasının iç politikanın yanı sıra dış politikada da birçok riski beraberinde getirdiğini iddia etti ve Küba krizinden bu yana ilk kez doğrudan bir nükleer tehditle karşı karşıya olduklarını ileri sürdü.
Biden, “Kennedy zamanından, Küba Füze Krizi’nden beri bir Armageddon (nükleer kıyamet) ihtimali ile karşı karşıya kalmamıştık ama çok iyi bildiğim bir adam var. Adı Vladimir Putin. Onunla oldukça fazla vakit geçirdim. Taktiksel nükleer silah, biyolojik veya kimyasal silah kullanma ihtimalinden bahsederken şaka yapmıyor. Çünkü ordusu önemli ölçüde düşük performans gösteriyor.” diye konuştu.
Rus doktrininde nükleer silahların, ülke doğrudan tehdit edilmediği sürece kullanılmayacağının ifade edildiğini belirten Biden, taktiksel nükleer silahlar kullanırken nükleer bir kıyamete yol açmamanın imkansız olduğunu söyledi.
Biden’ın bu açıklamaları Amerika ve dünya medyasında yankı buldu, ABD liderinin de bu sözleri ile nükleer gerilimi tırmandırdığı konusunda eleştiriler yapıldı.
Bir taraftan bu değerlendirmelerin ABD yönetiminin yaklaşımı olduğu ancak Başkan’ın bunları ağzından kaçırdığı konuşulurken diğer taraftan bunu Biden’ın özensizce sarf ettiği bir gaf olarak da niteleyenler oldu.
Öte yandan, yönetim de Biden’ın sözlerinin neden olduğu paniği yumuşatmaya çalıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Rusya’nın yakın zamanda nükleer silah kullanacağına ilişkin ellerinde istihbarat olmadığını söyledi ve Başkan’ın bu sözlerinin istihbarat bilgisine dayanmadığını ileri sürdü.
Jean-Pierre, Biden’ın sadece Putin’e ilişkin kaygılarını dillendirmeye çalıştığını aktardı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de günlük basın toplantısında, Biden’ın sözlerinin sadece Putin’in kamuya açık sarf ettiği tehditlerin ABD tarafından ciddiye alındığının göstergesi olduğunu; Rus lideri kastederek, nükleer silah tehdidinin sorumsuz bir ifade olduğunu ve nükleer silahlara sahip bir devletin liderinin böyle bu şekilde konuşmaması gerektiğini dile getirdi.
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan ancak isminin açıklanmasını istemeyen ABD’li bir askeri yetkili ise “Rusya’nın nükleer tehditlerini ciddiye alıyoruz ancak ne nükleer konuşlanmamızı değiştirmek için neden ne de Rusya’nın nükleer silah kullanmaya hazırlandığına ilişkin bir emare gördük.” dedi.
Yetkili, Biden’ın açıklamalarını yorumlamaktan kaçındı.
Washington merkezli Hudson Enstitüsü uzmanlarından Luke Coffey de Biden’ın gaf alışkanlıklarına işaret etti.
Coffey, “Yorumları oldukça zararlıydı. Elbette ki Rusya’nın taktiksel nükleer silah kullanma riski her zaman vardı. Tabii durum değişebilir ama şu noktada Putin’in nükleer silah kullanabileceğine ihtimal vermiyorum. Şimdi Biden’ın bu yorumları yapması sanki ABD bu gerilimi tırmandırıyormuş gibi oldu.” dedi.
Biden’ın yanlış konuştuğunu ve bunu onun her zaman yaptığı gaflarından biri olduğunu söyleyen Coffey, “‘Nükleer bir felaketin eşiğindeyiz’ dediğinde aslında birilerinin tansiyonu düşürmek için adım atması gerektiği anlamı çıkıyor.” ifadesini kullandı.
ABD’li uzman hükümet yetkilerinden herhangi birinden nükleer saldırı ihtimalinin yakın olduğuna dair herhangi bir şey duymadığını da ifade ederek, Biden’ın yanlış konuştuğunu belirtti.
Amerikan medyasına konuşan ABD’li yetkililer de Rusya’nın nükleer saldırı düzenleyeceğine ilişkin bir istihbarat bilgisinin olmadığını, Biden’ın açıklamalarının Putin’in karakterine ilişkin bir değerlendirme olduğunu ifade etti.
Buna rağmen, Biden’ın yorumları gündemden düşmedi ve medyanın yanı sıra birçok analist ve eski askerin tansiyonu yükseltecek çıkışlarına yol açtı.
ABD’nin Irak işgalini yöneten, daha sonra ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanlığı ve CIA Başkanlığı yapan emekli Orgeneral David Petraeus, LinkedIn hesabından yaptığı açıklamada, Rusya’nın taktiksel nükleer silah kullanması durumunda ABD’nin Rusya’ya ait Ukrayna’da, Kırım’da ve Karadeniz’deki tüm hedefleri yok etmek üzere müdahale etmesi gerektiğini savundu.
Yaptığı açıklamanın ABD’nin nükleer gerilimi tırmandırdığı ve Washington’un tam da Moskova’yı sorumsuzlukla suçladığı bir duruma düşürdüğü yorumları da yapılınca Biden CNN televizyonuna konuk oldu ve sözlerine açıklık getirmeye çalıştı.
CNN televizyonundan Jake Tapper’ın, “Putin’in gerçekten nükleer silah kullanacağına inanıyor musunuz?” şeklindeki sorusunu Biden, “Bunu yapacağını düşünmüyorum ancak dünyadaki en büyük nükleer gücü elinde bulunduran bir dünya liderinin, Ukrayna’da nükleer silah kullanabileceğini açıklamasını sorumsuzca buluyorum.” şeklinde yanıtlayarak daha önceki açıklamalarından daha farklı bir tablo çizdi.
İlk açıklamasında Putin’in karakterini hedef alarak olası bir nükleer felakete işaret eden Biden, bu kez “Putin’in irrasyonel biri olduğunu düşünmüyorum, sadece yanlış hesaplar yaptı.” demekle yetindi.
Biden’ın nükleer savaş felaketinin eşiğine gelindiği açıklamasına ilişkin son röportajında dünyada neden olduğu panik havasını dindirmeye çalışsa da ABD Başkanı’nın bu gafı daha çok tartışılacak gibi görünüyor.