Biden’ın geçen hafta Belçika ve Polonya’ya “Ukrayna” başlığıyla yaptığı ziyaretlerde, Polonya’daki basın toplantısına, Putin hakkında yaptığı “Bu adam iktidarda kalmamalı” sözleri damga vurdu.
Beyaz Saray, Biden’ın bu açıklamasından kısa süre sonra yaptığı yazılı açıklamada, bunun Rusya için bir rejim değişikliği çağrısı olmadığını belirtti.
Biden ise dün yaptığı açıklamada söz konusu ifadeler hakkında, “Ben bu konuda geri adım atmıyorum. Putin’in barbarca eylemlerinden duyduğum öfkeyi dile getiriyordum. Ukraynalı aileler ile görüştükten kısa süre sonra bu açıklamayı yaptım. Burada herhangi bir politika değişikliğinden bahsetmiyordum. Ayrıca bu sözler için özür dilemeyeceğim.” dedi.
Öte yandan Amerikan basınında Biden’ın bu ifadelerinin halihazırda oldukça gergin olan Rusya-ABD ilişkilerini olumsuz etkileyebileceği ve tehlikeli sonuçlara yol açabileceği yorumları yaptı.
Beyaz Saray’da Biden’a soru soran bir gazeteci, “Amerikan tarihinde en uzun süreli dış politika tecrübesi olan kişi sizsiniz. Siz Amerikan Başkanısınız ve nükleer silahları olan bir ülkenin başkanı hakkında söylediklerinizin politika olmadığını mı söylüyorsunuz?” yorumunu yaptı.
Biden’ın söylemleri tehlikeli bulundu
Ayrıca birçok basın organında Biden’ın yaptığı bu açıklamanın “başarılı” bir yurt dışı ziyaretini gölgede bıraktığı ve Putin ile ilişkilerini kopma noktasına getirdiği yorumları yaptı.
Washington Post gazetesine konuşan uzmanlar ise bu söylemin Putin’in Ukrayna’ya karşı daha da sertleştirebileceği endişelerini dile getirdi.
Öte yandan Biden’ın Amerikan Başkanı olarak söylediği sözleri “Bu bir politika değildir” şeklinde yorumlaması da tartışmaların odağında yer aldı.
Biden ise yapılan eleştirilerin hepsini reddederek, “Ben bu adamın (Putin) davranışlarından duyduğum öfkeyi dile getirdim. Onun iktidarda kalmaması gerektiğini söylemem bir dilekti. Bu tarz adamlar ülkeleri yönetmemeli ama yönetiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Amerikan basınındaki haberlerde Biden’ın son haftalarda Putin’e yönelik söylemlerini ağırlaştırdığı ve Putin hakkında, “savaş suçlusu”, “katil”, “kasap”, “haydut” gibi nitelendirmelerde bulunduğu anımsatıldı.