Mikrobiyal toplulukların DNA’sının analizi, belirli bir alandaki suyun akışlarının nasıl düzenlendiğini anlamanızı sağlar.
Nehre veya bir yeraltı anlatımına bakıldığında, onu neyin beslediğini anlamak zor. Nehrin bir yeraltı rezervuarına sahip olabileceği gibi, birçok akarsu ve yeraltı tuşları düşebilir. Bu şema antropojenik aktivite nedeniyle daha da kafa karıştırıcı hale gelir.
Oliver Shilling ve meslektaşları, su akışlarını haritalamak için bir teknoloji geliştirdiler ve mikropların DNA’larında dağılımını izlediler. Deney alanlarından biri olarak, Japonya’daki Fuji Dağı’nın çevresi seçildi. “Fuji dağının jeolojik yapısı benzersizdir, çünkü bu üç tektonik plakanın birleştiği tek yerdir. Bu, yeraltı suyu sistemini çok karmaşık hale getirir ve bu nedenle standart yöntemleri kullanarak araştırma için zayıf uygundur.” >
Fikir, biyologlar dağın yakınındaki kaynaklardan birinde imza DNA bulduktan sonra, sadece 500-1000 metrelik bir derinlikte var olabilecek bir mikrobiyal topluluğu gösterdikten sonra ortaya çıktı. Bu, suyun bir kısmının derin yeraltı tanklarından geldiğinin bir göstergesiydi.