Sonuçları ‘Nature Plant’ dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre araştırmacılar CRISPR-Cas9 teknolojisini kullanarak, domates genlerini D vitamininin ana formlarından biri olan D3 içerek şekilde değiştirmeyi başardı.
Dünyada 1 milyar insanın mustarip olduğu D vitamini eksikliği ilaç ya da haplarla giderilmeye çalışılsa da araştırmada imzası bulunan profesörlerden Cathie Martin domates yemenin takviye D vitamini almaktan daha iyi olacağı görüşünde: “Yeterince sebze ve meyve tüketmiyoruz. Domates aynı zamanda iyi bir C vitamini kaynağı.”
Günlük D vitamini ihtiyacının büyük bölümü güneş ışınlarından alındığından bilim insanları da bu domateslerin üretiminde bu mantığa göre hareket etti.
Ciltte D vitamini üretebilen bileşen ‘7-DHC’ ya da D3 provitamini olarak biliniyor. Bu provatimin aynı zamanda domates yapraklarında da bulunuyor. İngiltere’deki araştırmacılar ise yapraklardaki bu D3’ü kolesterole çeviren genleri bloke edip D3’ün domatesin kendinde birikmesini sağladı. D3’ü insan vücudunun kullanabileceği forma sokmak için de domatesler UVB ışınlarına maruz bırakıldı.
Araştırma sonucunda bir domateste vitamin haline getirilmiş D3 miktarının iki orta boy yumurta ya da 28 gram ton balığındakine eşdeğer olduğu saptandı.
İlk domateslerin haziran sonuna kadar olgunlaşması bekleniyor.
İngiltere Parlamentosu bu yılın başında ürünlerin genlerinin değiştirildiği denemelerin kolaylaştırılmasına yönelik bir düzenlemeye onay vermişti.
CRISPR-Cas9 teknolojisinin mucitleri, 2020’de Nobel Ödülü’ne layık görüldü.