Bilim Insanları ‘insan Yaşamının Daha Fazla Uzamasını Beklemeyin’ Diyor: ‘En üst Sınıra Ulaşıldı’

Bilim insanları, insan yaşamının daha fazla uzamayacağını öngörüyor. Yaşamı uzatmak için yapılan çalışmalar ve genetik araştırmaların beklenen yaşam süresini uzatmamasının temel nedeninin ‘yaşlanmanın buna izin vermemesi’ olduğunu açıklandı.

Illinois-Chicago Üniversitesi araştırmacıları, ‘insan yaşamının daha fazla uzamasını beklemeyin’ diyor. Araştırma sonuçlarına göre insanlık, yaşam beklentisinin en üst sınırına ulaşıyor.

Nature Aging dergisinde yayımlanan çalışmada, en uzun yaşayan nüfusa sahip ülkelerde yaşam süresinin azaldığının gözlemlendiği bildiriliyor. Uzmanlara göre, tıbbi teknoloji ve genetik araştırmaları üzerinde yapılan ilerlemelerin genel olarak yaşam süresinde belirgin sıçramalara yol açmadığını gözlemledi.

Yaşam süresinin beklentisinin giderek artmama nedeninin yaşlılık olduğu söyleniyor. Yaşam uzatıcı teknolojilerden giderek daha az verim alınmasının nedeninin yaşlanmanın buna engel olması olduğunu açıklayan bilim insanları, ABD’de 100 yaşına ulaşan kişi sayısının ülkenin yüzde 2’sini, Japonya’da yüzde 5’ini ve Hong Kong’da yüzde 9’unu oluşturduğunu açıkladı.

Beklenen yaşam süresi en önemli sağlık ölçümlerinden biri olarak kabul edilir

Beklenen yaşam süresi, belirli bir yılda doğan bir bebeğin, o zamanki ölüm oranlarının sabit kaldığı varsayıldığında, yaşamayı bekleyebileceği ortalama yıl sayısını tahmin eder.

Dünyanın en önemli sağlık ölçümlerinden biri olarak kabul edilir ancak aynı zamanda bir anda çıkabilecek olan bir salgın, mucizevi tedaviler ve öngörülemeyen gelişmeler bu ölçümlerde hesaba katılmadığı için kusurlu da sayılıyor.

Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşamaya devam ediyor

Kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı biliniyor ve beklenen yaşam süresi ölçüldüğü gibi gerçekleşiyor ancak bilim insanları bu oranın yavaş bir hızda olduğunu söylüyor.

1990’larda ortalama beklenen yaşam süresi on yılda yaklaşık 2.5 yıl artarken, 2010’larda 1.5 yıl olarak ölçüldü.

Sputnik Türkiye.