İsveç nüfus kayıtlarının kullanıldığı çalışmada, OKB’li kişilerin hem doğal hem de doğal olmayan nedenleri kapsayan erken ölümle karşılaşma olasılığının yüzde 82 daha fazla olduğunu ortaya çıktı.
Daha önceki araştırmalarda OKB’li bireylerde ölüm oranının arttığını tespit etmiş olsa da, bu fenomene katkıda bulunan spesifik faktörler kapsamlı bir şekilde incelenmemişti. Bilhassa bu çalışma, intihar ile bilinen ilişkinin ötesine geçerek OKB’li bireylerde erken ölüm nedenlerinin yeterince araştırılmadığını da ortaya çıkardı.
Kırk yılı aşkın bir süreyi kapsayan araştırmada, OKB teşhisi konan 61 bin 378 kişilik bir grup ile bu rahatsızlığı olmayan 613 bin 780 kişilik bir kontrol grubun karşılaştırılması neticesinde ortaya koyuldu.
Bulgular, ortalama yaşam beklentisinde dikkate değer bir farklılığın altını çizmektedir. OKB’li bireylerin ortalama 78 yaşına kadar yaşayan ve bu hastalıptan muzdarip olmayanların aksine, ortalama 69 yaşında hayatlarını kaybettiklerini ortaya çıkarmıştır.
Uzmanlar bu bulgular neticesinde, OKB’nin zihinsel rahatlık üzerindeki bilinen etkisinin ötesinde, OKB ile ilişkili spesifik sağlık etkilerinin daha fazla araştırılmasının aciliyetini de vurguladılar.
Çalışmanın sonuçları, obsesif kompulsif bozukluğu olan kişiler için ortalama ölüm yaşının 69, bozukluğu olmayanlar için ise ortalama ölüm yaşının 78 olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca OKB hastalarının ölme riski yüzde 82 daha yüksek olduğu da saptanmıştır. Araştırmacılar, ölüm nedenleriyle ilişkili riskin yüzde 31 daha yüksek olduğunu vurgularken doğal olmayan nedenlerle ilişkili riskin ise yüzde 230 daha yüksek olduğunun altını çizdiler.
Doğal olmayan ölüm nedenleri arasında intiharın başı çektiğini belirten uzmanlar, obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerin intihar riskinin, bu sorunu olmayan kişilere göre 5 kat daha yüksek olduğunu ve buna ek olarak, OKB’li kişilerin trafik kazaları veya düşmeler de dahil olmak üzere kazalar sonucu ölme olasılığının da yüzde 92 daha fazla olduğunu dile getirdiler.
OKB’li kişilerde görülme riskinin yüksek olduğu hastalıklar:
Akciğer hastalıkları yüzde 73;
Zihinsel ve davranışsal bozukluklar yüzde 5);
İdrar ve üreme organları hastalıkları yüzde 55;
Endokrin, beslenme ve metabolik hastalıklar yüzde 47;
Vasküler hastalıklar yüzde 33;
Sinir sistemi hastalıkları yüzde 21;
Sindirim sistemi hastalıkları yüzde 20.
Bununla birlikte, OKB hastalarında kanser oranlarının, bilim insanları tarafından henüz bilinmeyen nedenlerle yüzde 13 daha düşük olduğu saptandı.
Karolinska Enstitüsü’nde araştırmacı olan Lorena Fernandez de la Cruz, “Bu bozukluk günlük yaşamı önemli ölçüde bozarak ilişkileri, sosyal faaliyetleri ve genel performansı etkiliyor. Bunlar OKB’li insanlar için olumlu sonuçlar olmasa da, her bir nedenden ölen insanların oranının nispeten küçük olduğunu, ancak bozukluğu olmayan grupla karşılaştırıldığında daha yüksek bir riskle sonuçlandığını belirtmek önemlidir” dedi.