Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, AA muhabirine, özellikle Afrika ülkeleri temelli başlayan “Omicron” varyantının dünyanın farklı ülkelerinde de görüldüğünü söyledi.
Daha hızlı yayılma potansiyeline sahip olduğundan şüphe edilen bu varyantın PCR testleriyle yakalanabildiğini ancak analizinin henüz tamamlanmadığını aktaran Şener, “Mevcut aşılardan kaçmaya yönelik bir potansiyeli söz konusu değil ama Hong Kong’da belirlenmiş 2 olgunun, daha önce mRNA Pfizer aşısıyla aşılanmış olgular olması bir nevi kafalarda soru işareti yaratmaya başladı.” dedi.
Takip edilen olguların hafif ya da ağır seyrettiğiyle ilgili de bilimsel bir verinin olmadığını kaydeden Şener, ön bilgiler ve meslektaşlarından öğrendiği kadarıyla klinik tablonun diğer varyantlarla aynı olduğunu gördüklerini aktardı.
Aşıların bu varyanta etkililiği konusunda da araştırmaların sürdüğünü belirten Şener, mRNA aşılarının sadece Spike proteinine karşı antikor oluşturduğunu, inaktif aşıların ise bu proteinin yanında N ve M proteinlerine karşı da antikor oluşturduğunu, Omicron varyantıyla bunun bir avantaj olarak ortaya çıktığını dile getirdi.
Prof. Dr. Şener, şöyle konuştu:
“BioNtech aşısının sadece Spike proteinine karşı oluşturduğu antikor yanıtının Omicron varyantından olumsuz etkilenebileceği yönünde bir hipotez var. Çünkü Omicron varyantında Spike proteinin çok yoğun bir mutasyon ve değişimi söz konusu. 30 farklı bölgede değişim tespiti var. Sadece Spike proteini antikoru oluşanlar için dezavantaj olabilir.
Bizim ülkemizde uygulanan inaktif aşılar Sinovac ve TURKOVAC’ın bu açıdan bir avantajı olabilir. İnaktif aşıların sadece Spike proteini değil M ve N proteinlerine karşı da antikor oluşumunu tetiklediği ve uyardığı için özellikle bu ve benzeri varyantlara karşı koruma yelpazesinde keskinlik ve üstünlük sağlayacağını düşünüyorum.”
“Aşı adaletsizliğini giderecek”
TURKOVAC’ın seri üretimine geçmesi için Sağlık Bakanlığı’nın erken ve acil kullanım onayı başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Şener, sürecin tamamlanmasının ardından Türkiye ve Afrika ülkelerinde kullanıma başlanmasıyla dünya üzerindeki aşı adaletsizliğinin sona ereceğini söyledi.
Şener, son dönemde toplumda maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyum konusunda rehavetin yaşandığını da belirterek yeni varyantla ilgili belirsizlik ortamında tedbirlere azami özen gösterilmesinin önemine dikkat çekti.