Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe, arkasında fiziksel bir varlığın bulunduğu, normal para piyasalarında satılabilir, Türk lirası para birimini baz alan bir dijital paranın milli kabiliyetlerle geliştirilmesinin ülkenin dijital ekonomisinin geliştirilmesi için önemli olduğunu bildirdi.
Aktepe, AA muhabirine, dijital ve kripto paraların, temel aldıkları dijital teknolojiler ve yenilikçi yapılarıyla geleneksel paralara göre önemli avantajlara sahip olduğunu söyledi.
Bunların yatırımcıların da ilgi odağında yer aldığını belirten Aktepe, “Hızla dijitalleşen dünyada özellikle de yaşamakta olduğumuz yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele sürecinde dijital paralara ilgi her geçen gün artmaktadır. Bitcoin, Ethereum başta olmak üzere dijital paraya yönelik yatırım veya işlemlerde büyük artışlar gözlemlenmektedir.” dedi.
Aktepe, dijital para borsaları olarak da adlandırılan, düzenlemelere tabi olmayan dijital platformlar üzerinden 3 bin 500’den fazla dijital paranın alım ve satım işlemlerinin gerçekleştirilebildiği bilgisini vererek, söz konusu borsaların merkezi bir yapıya sahip olmadığını dile getirdi.
Bu platformda yapılan tüm işlemlerin aracısız, kişinin kendi kontrolünde gerçekleştirildiğini vurgulayan Aktepe, “Klasik borsalarda olduğu gibi Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi benzeri bir düzenleyici kurum yok. Bu nedenle de hatalı, spekülatif işlemler yapıldığında ve dolandırıcılık işlemleri sonrasında kişilerin başvuru yapabilecekleri bir otorite de bulunmuyor.” diye konuştu.
Aktepe, dijital para borsaları üzerinden güvenilir dijital para yatırımı yapabilmenin önemli olduğunu bildirdi.
Dijital para borsalarına yönelecek kişilere tavsiyede bulunan Aktepe, şu değerlendirmede bulundu:
“Dijital borsalarda işlem gören binlerce dijital para arasında hangisine yatırım yapılabileceğinin doğru tespiti, dijital para altyapılarının incelenmesine yönelik teknik beceri, analiz ve portföy oluşturulması amacıyla strateji belirlemeye yönelik temel seviyede teknik altyapıya ve dijital okuryazarlığa sahip olunması önemli. Dijital para piyasasını bilmeyen vatandaşlarımız, sahte web siteleri ve sahte mobil uygulamalarından uzak durmalı. Sosyal medya üzerinden gelen uzman yorumu görünümlü sosyal mühendislik saldırılarına ve sahte dijital para arzı görünümlü veya başlangıç para teklifleri duyuruları içeren oltalama (e-posta üzerinden) saldırılarına karşı dikkatli olmalılar.”
“Kripto paralarla ilgili mevzuat yok”
Aktepe, kripto paralarla ilgili mevzuat çalışmalarının birçok ülkede yürütüldüğüne dikkati çekerek, dünyanın hiçbir yerinde tam anlamıyla oturmuş bir mevzuat bulunmadığını söyledi.
Mevcut durumda kripto paraların hukuki durumunun tartışma konusu olduğunu vurgulayan Aktepe, “Kripto paraların, ödeme aracı olarak kabul edilen bir parasal değer mi yoksa bir varlık aracı mı olduğu tartışılan konuların başında yer alıyor. Mevcut kripto paralara ait çözümler incelendiğinde, kayıt zinciri teknolojisiyle üretilmiş birçok dijital değerin arkasında fiziksel bir dayanak ve varlığın bulunmadığı görülüyor. Dijital varlıkların gerçek bir değere dayanmamasından dolayı da düzenlemelere tabi normal para piyasaları (borsa) yerine, düzenlemelere (regülasyona) tabi olmayan piyasalarda satışları gerçekleştiriliyor. Bu nedenle de kripto paralar her türlü spekülasyon ve manipülasyona açık durumda olup, piyasa değerlerinde de hızlı ve yüksek değişimler gözlemlenebiliyor.” dedi.
Aktepe, Türkiye’de kripto paralara ilişkin nisanda yönetmelik hazırlandığını, Resmi Gazete’de yayımlanan 2020 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve TÜBİTAK tarafından yürütecek çalışmayla resmi bir dijital paranın geliştirilmesine yönelik Dijital Para Projesi’nin yer aldığını anlattı.
Söz konusu proje kapsamında gerekli çalışmaların yapıldığına işaret eden Aktepe, şöyle konuştu:
“Dijital Para Projesi’nde, ülkemizde başarılı bir uygulama olarak Takasbank tarafından geliştirilen, fiziksel karşılığı olan kayıt zinciri tabanlı yeni nesil transfer sistemi BİGA Projesi’nin baz alınması faydalı olacak. Bir birim BİGA’nın bir gram altına endekslendiği BİGA Projesi ile fiziki karşılığı bloke altına alınmış ve standartları belli olan kayıtlı altının, kayıt zinciri teknolojisi kullanılarak transfer işlemlerinin yapılabileceği bir altyapı oluşturulmuş. Kayıt zinciri teknolojisi sayesinde tüm doğrulayıcı paydaşlar tarafından doğrulanan ancak içerikleri sadece düzenleyici otorite tarafından izlenebilen bir transfer gerçekleştirilebiliyor.”
“Dijital paranın arkasında fiziksel bir varlık olmalı”
Aktepe, arkasında fiziksel bir varlığın bulunduğu, normal para piyasalarında satılabilir, Türk lirası para birimini baz alan bir dijital paranın milli kabiliyetlerle geliştirilmesinin ülkenin dijital ekonomisinin geliştirilmesi için önemli olduğunu dile getirdi.
Söz konusu projenin arzu edilen amaca ulaşabilmesi için arkasında fiziksel bir varlığa sahip olması gerektiğini belirten Aktepe, bankaların dijital para üretimine teminat saklama koşuluyla katılabilmesinin, bankalar ve düzenleme kurumları arasındaki mutabakat için dijital para üretiminin kayıt zincirine entegrasyonunun önemli olduğunu anlattı.
“Mevzuat çalışmalarına ve denetleyici kurumlara ihtiyaç var”
Aktepe, söz konusu işlemlerin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlayan hem kripto para hem de kayıt zinciri ekosistemlerinin gelişimine katkı sağlayacak gerekli mevzuat çalışmalarının ve yasal düzenlemelerin yapılmasına acil ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Özellikle kripto para konusunda mevzuata, düzenleme kurumuna ve borsa düzenlemelerine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Aktepe, şunları kaydetti:
“Klasik para borsalarında alınıp satılamayan bir kripto para projesinin ayakta kalması zor. Ülkemizde, kripto paralarla ilgili hukuki altyapı henüz yeterli değil. Mevzuatlarda ise kayıt zinciriyle ilgili herhangi bir uygulama, kanun ve tanımlama mevcut olmadığından, bu durum kripto paraların arkasındaki kayıt zinciri teknolojisinin ülkemizde gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Ülkemizin dijital olgunluk seviyesinin yükseltilmesi ve dijital ekonomisinin geliştirilmesine yönelik farkındalık çalışmalarını yürütüyoruz. Bu kapsamda kuantum sonrası kriptolojiyle kayıt zinciri ve uygulamaları konusunda çalışan odak eksen grubumuz var. Söz konusu alanda hukuki, teknik, idari ve sosyolojik açıdan kayıt zinciri ekosisteminin gelişimine yönelik politika ve stratejilerin belirlenmesi faaliyetleri yürütülüyor. Hazırlanan raporlar kamu kurumları ve basınla paylaşılacak.”