Ürdünlü uzmanlar, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Ürdün’e yapacağı ziyaretle, ABD Başkanı Joe Biden’ın Suudi Arabistan’ı da kapsayacak bölge turu öncesinde Orta Doğu’yla ilgili gelişmelerde ikili koordinasyonu hedeflediğini belirtiyor.
Muhammed bin Selman’ın veliaht olarak atandığı 2017’den bu yana Ürdün’e ilk ziyareti bugün gerçekleştirmesi bekleniyor.
Prens Bin Selman’ın ABD Başkanı Biden’ın temmuz ayında Suudi Arabistan’a yapacağı ziyaret öncesi planlanan Ürdün temasları, Mısır ve Türkiye’yi de kapsayan bölge turu çerçevesinde gerçekleşiyor.
Biden’ın temmuzdaki Riyad ziyareti sırasında yapılacak ABD-Arap Zirvesi’ne ise Körfez İşbirliği Konseyine (KİK) üye ülkelerin yanı sıra Mısır, Ürdün ve Irak’ın katılım göstermesi öngörülüyor.
İkili ilişkiler kırılgan bir dönemden geçti
Ürdün-Suudi Arabistan ilişkileri, Prens Bin Selman’a yakınlığıyla da bilinen eski Ürdün Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah’ın geçen yıl Ürdün’deki darbe girişimine karışması sebebiyle kritik bir sürece girdi.
Ancak Ürdün Kralı 2. Abdullah, tüm dünya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme yönündeki çabaları doğrultusunda o süreçte Suudi Arabistan’ı suçlamaktan kaçındı.
ABD’nin haber kanalı CNN’e Temmuz 2021’de demeç veren Kral Abdullah, bu konuyla ilgili soru üzerine şunları söyledi:
“Bu konuyu (darbe girişimi) iç mesele olarak ele aldık. Hepimiz de geçmişte Ürdün’de çalışan Basim’in Suudi Arabistan’da üst düzey danışman olduğu gibi hem Ürdün hem de Suudi Arabistan pasaportu taşıdığını biliyoruz. Bu konuda birtakım dış bağlantıları fark ettik ancak dediğim gibi bunu bir iç mesele olarak ele aldık. Dışarıya yapılacak suçlamaların Ürdün’e bir fayda sağlamayacağına inanıyorum, nitekim bölgede yeterince zorluklar var zaten.”
Kral Abdullah’ın konuyla ilgili açıklamalarının ardından Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, başkent Amman’a bir ziyaret gerçekleştirerek Kral Selman’ın ikili ilişkileri geliştirme yollarını içeren mesajını Ürdün Kralı Abdullah’a iletti.
Bakan Bin Ferhan’ın Amman ziyareti Suudi Arabistan’ın, Kral Abdullah’ın açıklamaları dolayısıyla Ürdün’e teşekkürü olarak yorumlandı.
Kral Abdullah da Bin Ferhan’ın ziyareti sırasındaki açıklamalarında, iki ülke arasındaki ilişkilerin “dedikodu ve iddialarla sarsılmayacak kadar güçlü” olduğunu ifade ederek, Riyad’ın zorluklara karşı kendilerine verdiği desteği takdir etti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman’ın Ürdün’e ziyareti ise ABD Başkanı Biden’ın ziyareti öncesinde, bölgesel ve uluslararası belirgin konularda konum birliğini sağlama çabaları doğrultusunda bölgenin kilit ülkeleri Türkiye, Mısır ve Ürdün’ü kapsayan turu çerçevesinde gerçekleşiyor.
Bin Selman ziyareti “önemli bir gelişme”
Eski Ürdün Enformasyon Bakanı Semih el-Muayita, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasında kesintisiz devam eden iletişimin bir parçası olan Prens Bin Selman’ın Ürdün’e yapacağı ziyaretin kendi başına “önemli siyasi bir gelişme” olduğunu söyledi.
Ürdün-Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin stratejik boyutta olduğuna ve Bin Selman’ın temaslarında da ikili ilişkilerin detaylarının ele alınacağına işaret eden Muayita, “Prens Bin Selman’ın temaslarının amacı, Biden’ın Suudi Arabistan ve bölge ziyaretine hazırlıklar kapsamında koordinasyonu sağlamaktır.” dedi.
ABD Başkanı Biden ile KİK ülkelerinin yanı sıra Mısır, Ürdün ve Iraklı yöneticilerin bir araya gelerek bölgeyle ilgili kritik konuların ele alınacağı zirve için koordinasyonun önemine dikkati çeken Muayita, “Zirvede ele alınacak bölgesel konular arasında Suriye, Irak ve Lübnan da var. Bunlar ise Suudi Arabistan ve Ürdün’ün önemsediği konulardır.” diye konuştu.
Temaslarda Filistin meselesinin de ele alınacağına vurgu yapan Muayita, Filistin-İsrail arasında sonuç alınabilecek müzakere sürecini yeniden başlatmak için bu dönemi fırsata çevirmenin önemine dikkati çekti.
Muayita, Prens Bin Selman’ın Amman ziyaretinde İran’ın Arap bölgesine müdahaleleri ve buna karşı koyma yollarının da ele alınmasının kaçınılmazlığını savundu.
“İran’ın ajandası, ele alınacak temel konulardan olacak”
Ürdün Parlamentosu Dış İşleri Komitesi Başkanı Haldun Hayna da Prens Bin Selman’ın, iki ülke arasındaki tarihi ilişkiler doğrultusunda bölgesel ve uluslararası öne çıkan gelişmeleri ele almak üzere Amman’ı ziyaret ettiğini ifade etti.
Ele alınacak bölgesel konuların başında Filistin meselesinin gelmesini öngördüğünü aktaran Hayna, “Bin Selman ile Kral Abdullah, Arap ülkelerini ilgilendiren konuları mutlaka masaya yatıracaktır. Ürdün’ün doğudan komşusu Irak ve kuzeyden komşusu Suriye’de yaşananlar da ele alınacaktır.” diye konuştu.
Yemen’deki gelişmeler ve İran destekli Husi milislerin Suudi Arabistan’ın istikrarına karşı oluşturduğu tehdidin de ele alınabileceğini belirten Hayna, “İran’ın ajandası ve bölge ülkelerine müdahaleleri, ele alınacak temel konulardan olacak.” dedi.
Hayna, Ürdün Kralı Abdullah’ın defalarca “Suudi Arabistan’ın güvenliği Ürdün’ün güvenliğidir.” sözleriyle tehdit ve zorluklara karşı Suudi Arabistan’ın yanında olduklarının altını çizdiğini aktardı.
Bin Selman’ın Amman ziyaretinde özellikle Biden ziyareti öncesinde Suudi Arabistan-Ürdün arasındaki koordinasyonun masaya yatırılacağını söyleyen Hayna, “Amman’daki temaslarında gıda güvenliği ve ürün tedarikinin yanı sıra Ukrayna-Rusya krizi sebebiyle oluşan küresel enerji krizi gölgesinde yenilenebilir enerji projeleri de ele alınacaktır.” diye konuştu.
Ziyaret, ikili ilişkilerdeki yanlış anlaşılmaları gidermeyi hedefliyor
Ürdün Haşimiye Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Cemal eş-Şelbi, Prens Bin Selman’ın Amman’a yapacağı ziyaretin birden çok hedefi olduğunu söyledi.
Ziyaretin ana hedeflerinden birinin, eski ABD Başkanı Donald Trump dönemindeki “Yüzyılın Anlaşması” sebebiyle oluşan iki ülke ilişkilerindeki yanlış anlaşmaları gidermek olduğunu dile getiren Şelbi, Amman yönetiminin söz konusu anlaşmayı, Ürdün’ün siyasi varlığı pahasına Filistin meselesini tasfiye etme adımı olarak gördüğüne dikkati çekti.
Dolayısıyla Bin Selman’ın Amman’a yapacağı ziyarette, Ürdün’ün Kudüs’teki Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsallara vesayetiyle ilgili açıklık getirileceğini dile getiren Şelbi, aynı zamanda Filistin meselesine köklü, kapsamlı, adil çözüm arayışlarının da ele alınacağını kaydetti.
Ziyaretin ikinci hedefinin birincisine bağlı olacağına işaret eden Şelbi, Bin Selman ile Kral Abdullah’ın birinci hedefte mutabık kalmaları halinde tüm alanlarda koordineli bir ortaklık dönemine geçilebileceğini söyledi.
Ürdünlü akademisyen, ziyaretin son hedefine ilişkin Prens Bin Selman’ın, hem ekonomik hem askeri hem de diplomatik olarak Orta Doğu’nun önde gelen güçlü ülkelerden biri olan Suudi Arabistan’ın başına bir an önce gelme rağbetini gösterdiğini söyledi.
Bu sebeple dünya ülkelerinin artık küresel konularda Bin Selman’ın görüşüne başvurduğunu görebildiklerini dile getiren Şelbi, Ukrayna-Rusya krizinin yanı sıra enerji ve diğer krizlerde bunu görebildiklerini ifade etti.
Akademisyen Şelbi, sonuç itibarıyla Muhammed bin Selman’ın da yurt dışı ziyaretleriyle dış politikada yeni ufuklar açmak istediğini savundu.