Anadolu Ajansı’nın 9’uncu kez global iletişim ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde İzmir Çiğli Havaalanı’nda gerçekleştirilen dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST’in dördüncü gününde de çeşitli etkinlikler düzenlendi.
TEKNOFEST İzmir’de “Bir Çocuk Gelsin Bir Uçağa Dokunsun” projesi kapsamında çevre illerden gelen öğrenciler ilk kez helikopterle uçuş deneyimi yaşadı. Helikoptere binecek olmalarından habersiz olan bazı öğrencilerin büyük heyecan yaşadığı görüldü.
TEKNOFEST Genel Sekreteri Muhammet Saymaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özdemir Bayraktar anısına düzenledikleri proje kapsamında yüz binlerce çocuğu TEKNOFEST alanına taşıdıklarını söyledi.
En önemli amaçlarının çocukların Türkiye’nin geliştirmiş olduğu projelere tanıklık etmesi olduğunu aktaran Saymaz, “Onların şahit olmasını sağlamak ve ufuklarını açmak çok önemli. Biz bu programa ilk önce Samsun’da başladık. Sonra İstanbul, Ankara, İzmir ile devam ediyoruz. 2023’te TEKNOFEST’i İstanbul, Ankara ve İzmir’de düzenledik. Aslında İstanbul’da 40 bin, Ankara’da 30 bin öğrencimizi taşıdık. Bugün de İzmir’de son günümüz. Cumhuriyetimizin 100. yılında ‘Bir Çocuk Gelsin Bir Uçağa Dokunsun’ programı kapsamında 100 bin çocuğumuzu taşımayı hedeflemiştik. Bu hedefimize de bugün itibarıyla İzmir’de ulaşmış bulunmaktayız.” diye konuştu.
İstanbul’daki TEKNOFEST sürecinde bilhassa 40 bin öğrencinin içerisinde deprem bölgesinden de çocukların olmasına önem verdiklerini vurgulayan Saymaz, hava yolu vasıtasıyla deprem bölgesindeki çocukları İstanbul’daki TEKNOFEST alanına taşıdıklarını ifade etti.
Saymaz, deprem bölgesindeki çocukların bir nebze o psikolojiden kurtulması için hem sahada hem de İstanbul TEKNOFEST’te ciddi anlamda gayret sarf ettiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
“TEKNOFEST 2018’den bu yana düzenlediğimiz bir festival aslında. 2018’den bu yana bir yarışmacıya o dönemki şartlarını, ufkunu sorduğunuzda, bugün tekrar sorduğunuzda dağlar kadar fark vardır. 2018’de hiçbir çalışma içerisinde olmadığını düşündüğünüzde TEKNOFEST’e başvurmuşsa hiçbir şey yapmamışsa bile bir takım olmayı, bir zaman planlaması yapmayı, bazen kaybetmeyi, üzülmeyi, bazen de kazanıp sevinmeyi bile tatması bence çok kıymetli bir duygu. Bu bile onlar için küçük yaşta çok ciddi bir kazanım. 2018’den bu yana aslında TEKNOFEST yarışmaları organize ettik. Ankara’da ise bunu biraz daha değiştirmiş olduk. Ankara’da biraz daha TEKNOFEST Girişim Yarışmalarına odaklandık. 2018’den bugüne kadar yarışmacı olarak yarışan ve projelerini geliştiren yarışmacılarımız bugün artık onları girişime dönüştürüyor. Topluma bir hizmet olarak sunması için biz onlara bir alan açmış olduk. Bunu ilk defa Ankara’da ve İzmir’de yapmış olduk.”
“TEKNOFEST gençlere ciddi anlamda ufuk açan, görüş katan bir festival”
TEKNOFEST’in gençlere ciddi anlamda ufuk açan, görüş katan bir festival olduğuna dikkati çeken Saymaz, kültürel anlamda da TEKNOFEST’i, teknolojiyi, milli teknoloji hamlesini toplumun gündemine oturtmayı hedeflediklerini söyledi.
Saymaz, “Bu zamana kadar ‘icat çıkarma’ kavramıyla yetişen bir nesil vardı. Birkaç nesil vardı hatta. Şimdi ise icat çıkaran ‘T kuşağı’ TEKNOFEST alanında projelerini geliştiriyor. Aynı zamanda kendilerini de geliştiriyor. Aynı zamanda burada muazzam bir network var. Ciddi anlamda birbirlerini besleyen ve kaybedeni olmayan bir ortam var. Takım ruhu olmanın, takım olmanın ve takım ruhunu ortaya çıkarmanın en önemli alanlarından bir tanesi TEKNOFEST alanı. O yüzden gençlerimiz burada kendilerine öz güven aşılıyorlar, birbirlerine destek oluyorlar. Bu da ülkemizin gelişimi için ciddi bir lokomotif desteği oluyor.” şeklinde konuştu.
“TEKNOFEST, aylar öncesinden hazırlanılan bir festival”
Saymaz, TEKNOFEST’in günler öncesinden, hatta aylar öncesinden hazırlanılan bir festival olduğunu vurguladı.
Bu hazırlıkların buraya gelen bir ziyaretçi için aslında 5 günlük bir organizasyon gibi görünse de arkasında ciddi bir emek ve gayret olan bir festival olduğunu aktaran Saymaz, şunları kaydetti:
“Mesela İzmir’de 205 bin metrekarelik bir alan var. Ankara’da 225 bin metrekareydi. İstanbul’da daha da büyüktü. Bu kadar büyük bir alanın organize edilmesi, hazırlanması bütün alanın en ince ayrıntı ayrıntısına kadar düşünülerek insanların en rahat ulaşabileceği şekilde, insanların yine en rahat şekilde faydalanabileceği etkinliklerden, organizasyonlardan, çadırlardan, stantlardan faydalanabileceği bir ortam hazırlamak için aylar öncesinden düşünülen bir organizasyon. Paydaşlarımız, çalışma arkadaşlarımız ve gönüllülerimiz ciddi bir emek sarf ediyor arka planda. Alanın kurulumunda, yerleşiminde, kurgusunda tüm emeği olan arkadaşlarımız mevcut burada. Tabii gönüllülerimiz bizim için olmazsa olmazımız. Yani bu işe gönlünü katan insanlar olmadığı zaman bu kadar kısa sürede ortaya çıkan güzel işler ne yazık ki gerçekleşmeyecek. O yüzden gönlünü katan birçok insanla bu organizasyonu hep birlikte, el birliğiyle tamamlıyoruz.”