Kalıcı görme kaybına yol açan prematüre retinopatisi (ROP) ile 30 haftalıkken bir kilo 600 gram ağırlığı dünyaya geleni bebek, Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan özel cerrahi operasyon sayesinde sağlıklı görebilecek.
GÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Özdek öncülüğünde, 1600 gram ağırlıkla dünyaya gelen prematüre bebeğin iki gözündeki ROP hastalığını tedavi etmeye yönelik nadir yapılan bir cerrahi operasyona imza atıldı.
AA ekibi, prematüre bebekte kalıcı görme kaybı oluşmaması için zamanla yarışan cerrahların kritik operasyonunun tüm aşamalarını görüntüledi.
Başarıyla gerçekleştirilen ROP ameliyatının ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özdek, “30 haftalık, 1600 gram ağırlığında dünyaya gelen bebeğimizde kısaca ROP hastalığı dediğimiz retina problemi vardı. Bu, prematüre doğumlarda görülen bir rahatsızlık. Hastalık erken dönemde teşhis ve tedavi edilirse gayet güzel sonuçlar alınıyor ama geç kalınırsa kalıcı körlüğe sebep oluyor.” ifadelerini kullandı.
“Retina taramaları hastalığın teşhisinde önemli”
ROP’un önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu, doğumun birinci ayından itibaren yapılan retina taramalarının, hastalığın erken teşhisi açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Özdek, erken dönemde yakalandığında hastalığın lazer, göz içine ilaç enjeksiyonu gibi yöntemlerle kolaylıkla tedavi edildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Özdek, erken dönemde tedavi aşamasının kaçırılması veya uygulanan tedavilere cevap alınamaması durumunda ameliyat seçeneğinin değerlendirildiğini anlattı.
İki gözünde ROP hastalığı bulunan bebeğin daha önce uygulanan tedavilere yanıt vermediği için ameliyata alındığını anlatan Özdek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bebeğimize yaptığımız bu ameliyat ‘vitrektomi’ dediğimiz, göz içine girerek retinayı çeken birtakım bant ve zarları temizleyip lazerlerini yenilediğimiz bir operasyon. Bebeğimizin ameliyatı çok başarılı geçti, artık iyi bir görmesi olacağını düşünüyoruz. Ameliyatta bebeğimizin göz içine hava konuldu, bu hava bir süre sonra kendiliğinden emilecek. Bunun ardından da gayet güzel bir şekilde görmeye başlayacak.”
“Erken doğum göz hastalıklarını da gündeme getiriyor”
Prematüre bebeklerde göz hastalıklarının sıklıkla görüldüğünü aktaran Özdek, “Bir bebeğin sadece erken doğması bile belli göz hastalıklarını gündeme getiriyor. Prematüre retinopatisi olmasa bile erken doğan bebeklerde normalden daha az görme, şaşılık, göz tembelliği, yüksek miyopi veya astigmat gibi problemler, ileri dönemde retinada yırtıklar, göz tansiyonu gibi sağlık sorunları prematüre bebeklerde daha sık karşımıza çıkıyor. Bu nedenle tüm erken doğan bebekler, diğer bebeklere göre göz taramaları açısından daha sık takip edilmelidir.” bilgisini paylaştı.
– “Prematüre bebeklerde mutlaka yılda 1 kez göz kontrolü yapılmalı”
Prof. Dr. Özdek, herhangi bir problemi olmayan tüm bebek ve çocukların düzenli göz taramalarından geçirilmesinin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Sağlık sorunu olmayan bebekler için de doğduktan sonra ilk 1 yaş içerisinde, 3 yaşını doldurduğunda ve bir de okul öncesi olan 5 yaşında rutin göz taramasını öneriyoruz. Çünkü bazen bir gözde problem olabiliyor, diğeri ise iyi görüyor. Böyle olduğunda ne aile ne de öyle doğduğu için çocuk durumu fark edebiliyor. Geç fark edildiğinde ise iş işten geçebiliyor.
Göz açısından ilk 7 yaş hassas bir periyottur, bu dönemde bazı göz problemleri tespit edilip gereken tedavi uygulanırsa göz tembelliği engellenebilir, olan göz tembelliği de geri çevrilebilir. Fakat 7 yaşından sonraki dönemde bu problem tespit edilip tedavi edilse dahi geri döndürülemez. Prematüre doğan bebeklerde ise ilk aylarda yapılan ROP taramalarının ötesinde de mutlaka yılda 1 kez göz kontrolü yapılmasını öneriyoruz.”
“34 haftadan küçük doğan bebeklerin yüzde 30’unda ROP görülüyor”
Türkiye’de 34 haftadan küçük veya 1700 gramın altında doğan tüm bebekler ile daha büyük doğsa da çeşitli rahatsızlıkları sebebiyle risk grubunda bulunan bebeklerde rutin retina taramalarının yapıldığına dikkati çeken Özdek, şöyle konuştu:
“ROP, 34 haftadan küçük doğan risk grubundaki bebeklerin yaklaşık yüzde 30’unda görülüyor ama bebeğin genel durumu toparlandıkça hastalık çoğunlukla geriliyor. Sadece bu bebeklerin yüzde 5-10’unda ilerlemiş hastalık tablosuyla karşılaşıyoruz. Tedavi gerektirecek düzeyde hastalığı bulunan bebekleri erken dönemde saptayabilmek için mutlaka düzenli göz taramalarının yapılması gerekiyor. Bu açıdan prematüre bebeği olan ailelerin göz hastalıklarına karşı uyanık olması, bebeklerinin düzenli göz kontrollerini ihmal etmemeleri büyük önem taşıyor.”
Bebeklere uygulanan vitrektomi ameliyatlarının özel bir eğitim ve hastane açısından tıbbi donanım gerektirdiğine de işaret eden Özdek, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bu ve benzeri cerrahi operasyonların başarıyla uygulandığını kaydetti.
Prof. Dr. Şengül Özdek, pediatrik retina cerrahisi alanında daha fazla hekime ihtiyaç bulunduğunun altını çizerek, hem hastane bünyesinde hem de Türkiye’deki göz doktorlarını temsil eden Türk Oftalmoloji Derneğince eğitimlerle düzenli kurslar düzenlendiğini sözlerine ekledi.