Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, siyah-beyazlı futbol takımının UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu’nun 4. haftasında yarın deplasmanda Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon ile yapacağı maç öncesinde kulübün YouTube kanalında açıklamalarda bulundu.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde henüz puanla tanışamadıklarını hatırlatan Çebi, “Şampiyonlar Ligi, seviyesi çok yüksek bir organizasyon. Güçlü takımları misafir ediyoruz ve onlara konuk oluyoruz. Oynadığımız üç maç istediğimiz gibi gitmedi. Önümüzde üç maç daha var. Kalan maçlardan iyi sonuçlar almayı arzu ediyoruz. Hedeflerimizde değişiklik yok. Kaybettiğimiz maçlar motivasyonumuzu olumsuz etkiledi.” diye konuştu.
Ahmet Nur Çebi, sezon başından beri birçok futbolcusunun sakatlık yaşadığını aktararak, “Sakatlıklar sezon başından beri yakamızı bırakmadı. Sakatlıklar, ligi olduğu gibi Şampiyonlar Ligi’ni de negatif yönde etkiledi. Yine şanssız bir dönemdeyiz. Batshuayi, Pjanic, Vida ve Rosier gibi kaliteli, takıma katkı verebilecek, taraftarlarımızın göz bebeği futbolculardan uzakta bir maç yapacağız.” ifadelerini kullandı.
“Trabzonspor maçının pazar günü oynanmasını çok isterdik”
Ahmet Nur Çebi, Spor Toto Süper Lig’in 12. haftasında 6 Kasım Cumartesi günü Vodafone Park’ta lider Trabzonspor ile yapacakları maçın 1 gün geç oynatılabileceğini söyledi.
Portekiz’den uzun bir yolculuğun ardından Türkiye’ye döneceklerini aktaran Çebi, şöyle devam etti:
“Bu maçtan sonra ligin lideri ve güçlü bir takım olan Trabzonspor ile karşılaşacağız. Trabzonspor maçının pazar günü oynanmasını çok isterdik. Perşembe gecesi İstanbul’a gelmiş olacağız. Cuma günü evinde dinlenen oyuncuyu neredeyse sıfır antrenmanla maça çıkaracağız. Federasyon bunlara dikkat etse çok daha iyi olacaktı. Anladığım kadarıyla yayıncı kuruluşun bu konuda ısrarları var. Pazar günü Fenerbahçe ile Galatasaray’ın maçları var. Pazartesi milli ara nedeniyle maç yok. Anlıyoruz ama bir defalık da olsa Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yayıncı kuruluşa baskı yaparak pazar günü bir maçı saat 13.00’te, birini 16.00’da, birini de 19.00’da oynatabilirdi. Maalesef bu konularda dediğim dedikçilerin dediklerini yaptığımızda zararlı bizler oluyoruz.”
“Bana güvensinler, gereken yerde gerekenleri söylüyorum”
Siyah-beyazlı kulübün başkanı, hakem kararlarına karşı seslerini yükseltmedikleri için eleştirildiklerini belirterek, taraftarlarından kendisine güvenmelerini istedi.
“Hakem kararları bizi ve taraftarlarımızı üzüyor.” diyen Çebi, şunları kaydetti:
“Sosyal medyada taraftarlarımız ‘Başkan çıksana, elini masaya vursana.’ gibi söylemlerle yaşadıkları acılara tepki gösteriyorlar. Taraftarlarımız kesinlikle bilsinler ki ben gereken yerlerde, gereken şekilde, gereken tepkiyi gösteriyorum. Bunların kamuoyu önünde konuşulması laf kalabalığından başka bir şey değil. On yıllık yöneticiyim, ben bunları yaşadım ve gördüm. İlgili kişilerle gerektiği şekilde mücadele ediyorsanız bir nebze faydası var. Kamuoyu önünde konuşmak insanların gazını almaktan başka bir şey değil. Benim için taraftarlarımızı mutlu etmenin tek bir yolu var, o da kupalar getirmek. Taraftarlarımıza sesleniyorum; ‘Elini masaya vur, çıkın konuşun’ lafını artık lütfen söylemeyin. Ben bunları fazlasıyla gereken yerlerde yapıyorum. Geçen sene de buna benzer söylemler oldu. Yine mücadelemizi verdik. Tabii ki haksızlıklar var. Bu haksızlıklara tepki gösterilecek. Bunun sonucunda Beşiktaş’a faydasının olması lazım. Ben nasıl ‘Şampiyon olacağız’ dedim olduk, nasıl ‘Transferleri yapacağız’ dedik yaptık. Taraftarlarımı bana güvendi. Yine güvenmelerini istiyorum ancak bana güvenmemelerini sağlamaya çalışan bir muhalefet var. Lütfen onlara takılmasınlar. Beşiktaş’ın menfaati, başkanlarına olan güvenlerini ısrarla sürdürmelerinden geçiyor. Bana güvensinler, gereken yerde gerekenleri söylüyorum.”
“VAR’a rağmen hatalar devam ediyorsa VAR’ın bir hükmü kalmamıştır”
Ahmet Nur Çebi, Türkiye’de Video Yardımcı Hakem (VAR) sisteminin uygulanmasını eleştirdi.
Süper Lig’in 11. haftasında 1-0 kaybettikleri Atakaş Hatayspor müsabakasında futbolcuları Mehmet Topal’ın attığı golün iptal edilmesini eleştiren Çebi, “Cüneyt Çakır çok büyük hoca, tamam peki hoca. Yepyeni bir hoca VAR’a çağırıyor. VAR protokolünde bir sakatlık var. VAR’daki hakemin bariz bir hatayı görüp çağırması lazım. Çok ilginç bir şey, ne kadar bariz olduğu tartışılır. Cüneyt Çakır, yanındaki yardımcı hocayı çağırıyor. Koca hoca ne seyrettiğini anlamıyor. Demek ki bir şey net değil. O zaman VAR hakeminin çağırmaması gerekiyor. Koskoca Cüneyt Çakır’sın. VAR’daki hakem seni çağırıyor. VAR’a rağmen hatalar devam ediyorsa bunun anlamı hata olmaktan çıkar. VAR’daki hakem Başakşehir maçında da bunları yaptı. VAR’a rağmen hatalar devam ediyorsa o zaman VAR’ın bir hükmü kalmamıştır. O zaman burada başka şeyler aramak gerekir.” ifadelerini kullandı.
Çebi, Merkez Hakem Kurulunda (MHK) yaşanan yönetim değişimini değerlendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hakem sorunları ayyuka çıktığında MHK başkanının kellesi kopuyor. MHK istifa ediyor ya da görevden alınıyor. Defalarca MHK başkanı ve yönetimi değişti, bu iş düzelmiyor. MHK başkanını görevden almak, ‘Kuşa bak’ demek oluyor. Bırakın bu kuşa bak işini. İşi çözmek istiyorsanız, sorunun MHK ya da TFF yönetimi olmadığını kabullenmeniz lazım. Döneceksiniz hakemlere. İşin başındaki sorun hakemlerdir. Bina eğriyse üzerine koyacağınız her şey de eğri olacaktır. Eskiler görevlerini öyle veya böyle yaptılar, bitti kardeşim vedalaşın artık genç arkadaşlar gelsin. Yapacaksa hatayı gençler yapsın. Ödeyeceksek bir diyet geleceğimiz için ödeyelim. Geçmişi bırakmayan hakemler yapısı bana göre Beşiktaş’a, Fenerbahçe başkanına göre Fenerbahçe’ye, Galatasaray başkanına göre Galatasaray’a zarar veriyor. ‘Kuşa bak’ deyip, MHK başkanlarını değiştirip hiçbir şeyi geçiştiremeyiz. Yepyeni bir düzen kuracağız. Sistemi değiştireceğiz. Yeni sistem ve yeni hakemlerle yeni bir dünyaya yelken açacağız. Bu işin başka kurtuluşu kalmadı. Bu da bir cesaret işidir. Elini masaya vurma işi odur. Bağıra bağıra konuşmayla bir şeyler olmuyor.”
“Bir kumpasın içindeyiz”
Ahmet Nur Çebi, teknik direktör Sergen Yalçın ile arasında problem yaşandığı algısının oluşturulmaya çalışıldığını savunarak böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Sergen Yalçın ile aralarında ağabey-kardeş ilişkisi olduğunu vurgulayan Çebi, “Hocam burada istediği kadar görev yapacak. Çünkü ben ona güveniyorum. Sağlığı, iştahı ve arzusu yerindeyse ve burada kalmak istiyorsa hoca burada kalacak. Hocanın buradan gitmesini istediğim şeklinde bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Artık ne yapacaklarını şaşırdılar. Ben hocayla çalışacağım, bunu bana bir daha sormayın. Hocamı ve teknik kadromu seviyorum. Bunlarla ilgili milli takım arasında geniş bir açıklama yapacağım. Tek tek isimlerini vereceğim. Hangi televizyonlarda kimler, ne niyetle hocayla takımın arasını, futbolcuyla benim aramı, ilişkilerimizi bozmaya çalışıyor. Bir kumpasın içindeyiz, herkes uyanık olsun. Şimdilik bu kadarını söylüyorum. Televizyon programlarında iyi niyetli olan, bizi kamuoyuyla buluşturan arkadaşlarımıza minnet duygularımı ifade ediyorum. Kötü olanları biliyorum ve takip ediyorum. Bunu kamuoyuna açıkladığım zaman taraftarlarımız gereken tepkiyi çok şiddetli verir. Benim taraftarım her şeyin farkında.” diye konuştu.
“Galatasaray yöneticisi yanlış konuşmuş”
Ahmet Nur Çebi, Galatasaray Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir’in Beşiktaş ile ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Remzi Sanver’in Beşiktaş’ın derbide haklı bir galibiyet aldığını söylediğini hatırlatan Çebi, şöyle konuştu:
“Bizim ve Galatasaray’ın attığı gol birbirine çok benziyor. Biz ‘Galatasaray’ınki gol değil.’ demedik, ‘Bizimki gol.’ dedik. Dolayısıyla Galatasaray’ın golünü gösterdik ve ‘Bu golse bu da gol.’ dedik. Biz Galatasaray’ın golüne ‘Gol değil.’ demişiz gibi bir algı yaratıldı. O zaman kendi golümün gol olmadığını söylüyorum. Bu algı yanlış, bunu düzeltelim. Galatasaray maçından sonra yöneticileri centilmence açıklamalar yaptı, hakkımızla maçı aldığımıza dair. Sonra çıkmış bir tane yöneticisi, ‘O yöneticimiz öyle söyledi ama aslında biz öyle söylemedik, öyle değil böyle. Galatasaray maçı haksız kaybetti.’ diyor. O arkadaş yanlış konuşmuş. İkisinden biri yanlış konuşuyor. Başkanlarına düşer hangisinin doğru söylediğini tespit etmek. Bazı insanların kulüplere girerek mesleki PR yapmalarını çok abesle karşılıyorum. O arkadaş da otursun oturduğu yerde mesleğini icra etsin. Kulübüne bildiği yerlerde yardım etsin. Futboldan anlamadan konuşana kadar, gitsin kulübünün hukuki sorunlarıyla ilgilensin. Ayıp etmiş, yanlış yapmış. Arkadaşını küçük düşürmüş, başkanını zor durumda bırakmış.”