Kocaeli Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisi’nde görevli hemşire Vedia Orat (53), AA muhabirine, 33 yıllık meslek hayatında uzun yıllar çocuk servisinde çalıştığını, 3 yıldır enfeksiyon servisinde bulunduğunu söyledi.
Sağlık çalışanlarının salgınla yoğun mücadele ettiğini belirten Orat, devamlı Kovid-19 hastalarıyla ilgilendiği için beraber yaşadığı annesi ve babasının sağlığı açısından hep tedirginlik hissettiğini bildirdi.
Orat, birgün kendisini çok halsiz hissettiğini ve Kovid-19 olduğunu düşünerek test yaptırdığını anlatarak, “Test sonucu çıkana kadar kendimi evde izole ettim. Annem ve babamla yaşıyordum. Onlardan ayrı bir odaya çekildim. Pozitif olduğumu öğrenir öğrenmez hastaneye yatışım yapıldı. Kronik hastalığım var. Diyabet hastasıyım ve aynı zamanda 2016 yılında kalbime stent takıldı. Bunlar tabii ki Kovid-19 tedavisinde zorlu bir sürece girmemize neden olabiliyor. Bende de öyle oldu.” diye konuştu.
Testinin pozitif çıkmasının ardından geçen 3 günlük süreçte çok zorlanmadığını söyleyen Orat, “Pozitif çıktığımda çok iyiydim ve rahattım. Herhalde ‘Böyle geçireceğim.’ diye düşündüm.” ifadelerini kullandı.
“12 günüm oksijen makinesine bağlı şekilde geçti”
Yavaş yavaş nefes alma probleminin başladığını, tedavisinin üçüncü gününde oksijen cihazına bağlandığını ve korktuğunu aktaran Orat, şöyle devam etti:
“Virüs, çok hızlı bir şekilde akciğerlerime indi. İlk başlarda akciğerlerimde bir problem yoktu. Boğazdaydı ama hızlı bir şekilde akciğerime indi. Çok şiddetli sırt ağrısı, ateş ve boğaz ağrısı vardı. Nöbetçi arkadaş, oksijen makinesini getirdiğinde, bunun sonrası yoğun bakım dedim. Makineye bağlanmak çok kötü bir durum. Makineye mi takacaksınız dedim. Makine takıldı ve 17 gün hastanede geçirdim. Öyle bir durumda oluyorsunuz ki o makineden ayrılamıyorsunuz. Yani ayrıldığınızda kısa süreli ayrılıyorsunuz. Nefes almakta güçlük çekiyorsunuz ve bir an evvel makineye bağlanmak istiyorsunuz. Lavaboya gidip, geliyorsunuz. Bu kadar kısa sürede bile kendinizi çok kötü hissediyorsunuz. 12 günüm oksijen makinesine bağlı şekilde geçti.”
Orat, tedavi sürecinde annesi ve babasının da Kovid-19’a yakalandığını öğrendiğini belirterek, “Bir an bütün hayatınız gözünüzün önünden geçiyor. Aileme tekrar kavuşabilecek miyim? Bunları düşündüm. Benim için çok zorlu bir süreç oldu. Annem de babam da aynı dönemde Kovid-19’a yakalandı. Büyük ihtimal benden bulaştı.” dedi.
“Babam 10 günlük tedavi sürecinin ardından hayatını kaybetti”
Annesi Sevim (82) ve babası Selahattin Orat (86) ile aynı serviste tedavi gördüğünü ifade eden Orat, şunları kaydetti:
“Babam 10 günlük tedavi sürecinin ardından hayatını kaybetti. Bu şekilde sevdiklerinizi kaybetmek çok acı bir şey. Bunları yaşamamak için dikkat etmek gerekiyor. İnsanlar, sevdiklerini korumak için mutlaka her şeye dikkat etmeliler. Bu süreci atlatmamız için biraz daha sabır gerekiyor. Babam ve annem ilk 3 günlerini evde geçirdiler, gayet iyiydiler ama ateşleri bir türlü düşmedi. Özellikle babamın ateşi sürekli yükseliyordu. Bu nedenle hastaneye yatırıldılar. Babama ve anneme benim durumumun kötü olduğunu da söylemediler. Düşünün, bir oda ötenizde anneniz ve babanız tedavi görüyor ve siz gidip onları göremiyorsunuz. Çok acı bir şey. Yani çok karmaşık duygular bunlar, yaşayınca öğreniyorsunuz. Yaşadıkça bu süreçte neler hissedildiğini öğreniyorsunuz.”
Herkesten maskeye, mesafeye ve temizliğe dikkat etmelerini isteyen Orat, “Birlikte bu süreci aşacağız. Onlar dikkat ettikleri sürece bizler de daha rahat günler geçireceğiz hastanede, onlar da daha rahat günler geçirecekler. O yüzden insanlar sevdiklerine zarar vermemeli.” değerlendirmesinde bulundu.