Dünyanın en eski yaşam türlerinden birkaçının önceden bulunduğu Kuzey Calorina’da 1980’lerde yapılan araştırmalar sonucu neredeyse 1000 yıllık ağaçlara ve fosillere ulaşılmıştı. Bilim dünyası için önemli olan bu gelişmeye 40 yıl ardından bilim insanları tekrardan göz attı. Gelişen teknoloji ile ağaçın Hristiyanlık ve İslam gibi birçok dinden eski olduğu ve 26 asırdır, yani 2624 yıldır yaşadığı anlaşıldı.
Dünyanın en eski selvi ağacı olduğu belirtilen ağaç ayrıca, dünyanın en eski beşinci ağacı olarak görülüyor. Dünya çapında bin yaşın üstünde ağaç bulmanın çok nadir olduğu belirtilirken, ağaçların ayrıca yangın, kesilme, fırtına ve bu gibi felaketlerden korunması da büyük bir şans olarak görülüyor.
Ağaçın yaşının Dendrokronoloj (Halka sayma) ve radyokarbon yöntemiyle araştırıldığı belirtiliyor. Araştırmacılardan Angie Carl, ağacın 2 bin yıllık olduğu anladığını şöyle anlatıyor:
Önceki araştırmaları incelediğim de böyle bir şeyi tahmin ediyordum fakat asla emin değildim. En sonunda karar verdik, nehre açıldık ve küçük teknede 4 kişiydik. Ormanın içinde yürümeye başladık ve herkesi bir heyecan bastı.
Belli bir süre sonra bahsedilen kocaman ağaç, tam gözümüzün önündeydi. Sonra ağacın kaç yaşında olduğunu hesaplamaya başladık. Her 10 dakikada bir yaşının sayısının arttığı fark ettik ve şöyle dedik: Buradaki çoğu ağaç en az 1000 yıllık! Ve sanırsam karşımızdaki ağaç dünyanın en eski selvi ağacı!
Tüm gün boyunca ağacın kudreti ile tüyleri diken diken gezdiğini söyleyen araştırmacılar, ağacı ilk keşfeden emekli biyolog Julie Moore’ye hemen haber verdiler. Moore ile ormanda buluştuklarını söyleyen araştırmacılar, “Yaklaşık 15 dakika sadece orada durduk ve ağacı izledik. Hala şok içindeydik. Böyle bir şeyin yanında olmak ve onu bulmak, mükemmel bir duyguydu” diyerek durumu anlattı.
Bu keşifin bölgedeki canlı ve ağaçları daha fazla incelemeye yardımcı olacağı ve geçmişle ilgili birçok bilgi sağlayacağı düşünülüyor.