Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Afganistan’daki ciddi insan hakları endişeleri ve durumu hakkında, İnsan Hakları Konseyinin 31. özel oturumunda katılımcılara hitap etti.
Afgan halkının haklarını savunmak ve korumak için İnsan Hakları Konseyine başvurduğunu belirten Bachelet, daha büyük boyut ve kapsamdaki insan hakları ihlallerinin önlenmesi ihtiyacının bu toplantıyı önemli kıldığını söyledi.
Bachelet, başkent de dahil olmak üzere Afganistan’ın büyük kısmının Taliban tarafından hızla ele geçirilmesinin, birçok Afgan’da geçmişteki insan hakları ihlallerine dönüş konusunda ciddi korku ve çaresizlik yarattığını dile getirdi.
Afganistan’da özellikle Taliban’ın etkin kontrolü altındaki birçok alanda ciddi uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları ihlalleri ile suistimallerine ilişkin güvenilir raporlar aldıklarını aktaran Bachelet, bunların arasında “Afgan ulusal güvenlik güçlerinin, sivillerin ve savaş dışı kişilerin yargısız infazı”, “özgürce dolaşma” ve “kız çocuklarının okula gitme hakları da dahil olmak üzere kadınların haklarına getirilen kısıtlamalar”, “çocuk askerlerin işe alınması”, “barışçıl protesto ve muhalefet ifadelerinin bastırılması” yer aldığını söyledi.
Çok sayıda insanın Taliban’ın misilleme yapmasından korktuğuna işaret eden Bachelet, “Kadınlar, gazeteciler ve son yıllarda ortaya çıkan yeni nesil sivil toplum liderleri için ciddi korkular var. Taliban yönetimi altındaki önceki ciddi ihlal şekilleri ve son aylarda öldürme ve hedefli saldırı raporları göz önüne alındığında, Afganistan’ın çeşitli etnik ve dini azınlıkları şiddet ve baskı riski altında.” diye konuştu.
Bachelet, kuraklık, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların sağlanmasındaki önemli eksikliklerin ağırlaştırdığı üzücü insani durumun son olaylarla daha da derinleştiğine dikkati çekti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) Afganistan’da yıl başından bu yana 270 bin kişinin daha evlerini ve geçim kaynaklarını terk etmeye zorlandığını açıkladığını hatırlatan Bachelet, çok sayıda insanın komşu ülkelere veya bölge dışına sığınmasının beklenebileceğini kaydetti.
Kararlılık vurgusu
Bachelet, “Birleşmiş Milletler, en çok ihtiyacı olanlara yardım etmeye, barış ve istikrarı sağlama çabalarını desteklemeye ve tüm Afganların haklarını ve onurunu yükseltmeye kararlıdır. Temel insan hakları dengedeyken; Ofisim, insan hakları ihlallerini izlemeye yönelik düzenlemeleri yeniden başlatmak için acilen çalışacak.” dedi.
Taliban’ın insan haklarına saygı duyma ve koruma sözü verdiğini, kadınlar ve kız çocukları için özel taahhütte bulunduğunu hatırlatan Bachelet, bu taahhütleri gerçeğe dönüştürmenin artık “tamamen Taliban’da” olduğunu söyledi.
Bachelet, Taliban’ın evrensel insan hakları taahhütlerine saygı göstermesi ve temel kamu hizmetlerini ayrım gözetmeksizin sağlaması gerektiğini belirterek, evrensel insan hakları hukukunun değişmez olduğunu ve insan haklarından yararlanmanın bölge kontrolündeki veya fiili otoritedeki değişikliklere tabi olmadığını vurguladı.
Taliban’a çağrı
Herhangi bir ülkenin kalkınma ve refahının sürdürülebilir olabilmesi için insanların korku, ayrımcılık ve baskı olmadan, haklarına saygı duyularak yaşaması gerektiğini belirten Bachelet, “Taliban’ı on yıllarca süren çatışmalardan acı çeken kişilerin haklarına saygı duymasıyla birlikte sosyal uyum ve uzlaşmayı yeniden tesis etmeye yönelik çalışmaya, insan hakları normları ve duyarlı yönetişimi benimsemeye güçlü şekilde çağırıyorum.” ifadesini kullandı.
Taliban’ın kadın ve kız çocuklarına muamelesi ve onların, uluslararası insan hakları normları liderliğinde dolaşım, eğitim, kendini ifade etme, istihdam edilmesine saygı göstermesinin temel bir kırmızı çizgi olacağına vurgu yapan Bachelet, Afganistan’da hükümetin, güven inşasına başlanması ve herkesin eşit payının olduğu bir geleceği temin etmek için kadınların, ülkedeki çeşitli dini ve etnik grupların temsiliyle kapsamlı olması gerektiğini belirtti.
Afganistan’ın komşu ülkelerinin mültecilere yardım etme konusunda finansal ve lojistik desteğe ihtiyacı olacağını kaydeden Bachelet, “Tüm ülkeleri, Taliban’ı insan haklarına saygı göstermeye teşvik etme konusunda nüfuzlarını kullanmaya çağırıyorum. Özellikle Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler, uluslararası insan hakları normlarını kendi kültürel ve dini şartlarına uygulama konusundaki başarılı tecrübelerini paylaşabilirler.” diye konuştu.
Konseye, Taliban’ın verdiği sözleri ile ülkedeki insan haklarının seyrini izlemek amacıyla bir mekanizma kurması çağrısında bulunan Bachelet, üye ülkelerin birleşik ve açıkça hareket etmesinin Taliban’a, geçmiş uygulamalara dönüşün ne şu anda ne de gelecekte uluslararası toplum tarafından kabul edilmeyeceği yönünde güçlü bir sinyal göndereceğinin altını çizdi.