Blinken, ilk kez düzenlenen ve sanal ortamda yapılan Kovid-19 Salgını Dışişleri Bakanları Toplantısında konuştu.
Salgının sadece bir sağlık krizi olmadığına işaret eden Blinken, “Bu, aynı zamanda bir güvenlik krizi ve ekonomik ve insani krizdir. İşte bu yüzden, bu krize karşı adım atmak için sadece sağlık bakanları değil dışişleri bakanlarına ihtiyacımız var.” dedi.
Antony Blinken, toplantı ajandasındaki acil konulardan birinin, aşıların dünya çapında adil dağılımını hızlandırma olduğunu dile getirerek, Kuzey Amerika ve Avrupa’da nüfusun yarısından fazlası aşı olmuşken, Afrika’da nüfusun yüzde 10’dan azının aşıya eriştiğini kaydetti.
Kovid-19’a benzer salgınlara karşı gelecekte daha güçlü bir sağlık güvenliğinin temellerini şimdiden atmak gerektiğini ifade eden Blinken, bunlara hazırlık ve müdahale etme anlamında küresel bir koordinasyona ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi örgütlerin modernize edilerek güçlendirilmesi gerektiğini savundu.
Küresel Kovid-19 Merkezi kurulacak
Uluslararası Para Fonu (IMF), DSÖ, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve Dünya Bankasının, Kovid-19 Veri İzleme Sistemi kurduğunu ve sistemin bugün devreye sokulduğunu kaydeden Blinken, “Dünya çapında ilk kez Kovid-19 hakkında en son bilgiler tek bir yerde toplanacak. Aşı oranlarından yoğun bakım ünitesine kabullere, taahhüt edilen dozlara ve verilen dozlara kadar her şey bugün başlatılan izleme sisteminde yer alacak.” diye konuştu.
Blinken, üretilen aşıların dünya çapında adil dağılımını sağlamak üzere Küresel Kovid-19 Merkezi adı verilen kamu ve özel sektör ortaklığında yeni bir birim kuracaklarını açıkladı.
Amerikalı Bakan, bu birimin, tedarik zincirini yönetmenin yanı sıra, aşı alanlarını güvenli bir şekilde kurmak ve aşı uygulamalarını desteklemek gibi birçok konuda küresel bir koordinasyon ağı sağlayacağını belirtti.