Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’da düzenlenen bir panelde Joe Biden yönetiminin Çin’e yönelik politikalarını ve Rusya-Ukrayna savaşını değerlendirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırısını “uluslararası düzene yönelik bir saldırı” şeklinde niteleyen Blinken, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine yönelik bu saldırıları hiçbir şekilde kabul etmediklerini ve uluslararası düzen içinde bu temel ilkeleri savunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Blinken, ABD’nin Çin veya başka bir ülke ile yeni bir soğuk savaş arayışında olmadığını vurgulayarak, “Uluslararası düzene karşı Çin’in ortaya koyduğu uzun vadeli en ciddi meydan okuma karşısında dikkatliyiz. Çin, hem uluslararası düzeni yeniden şekillendirmeyi arzu eden hem de ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik olarak bunu yapacak güce sahip olan tek ülkedir.” dedi.
“Yeni bir soğuk savaş peşinde değiliz”
ABD’nin Çin’le ilişkilerindeki orta vadeli vizyonuna değinen Blinken, “Başkan Biden’ın da belirttiği gibi içinde bulunduğumuz bu on yıl, gelecek uzun yıllar açısından belirleyici olacaktır. İçeride ve dışarıda atacağımız adımlar yakın gelecekteki durumumuzu belirleyecektir. Bu yüzden bizim vizyonumuz şu üç kelime ile özetlenebilir: yatırım yap, ittifak kur ve rekabet et.” diye konuştu.
Blinken, sözlerine şöyle devam etti:
“ABD ile Çin, öngörülebilir bir gelecekte (sorunların çözümü konusunda) birbiriyle muhatap olmalıdır. Bu yüzden Çin’le ilişkimiz, şu anki en karmaşık ve en fazla sonuç üretecek ilişkimizdir. Biz çatışma veya yeni bir soğuk savaş peşinde değiliz, aksine bunlardan kaçınmaya kararlıyız. Çin’in büyük bir güç olma rolünü engellemeye ya da onu durdurmaya çalışmıyoruz, ancak uluslararası hukuku, ilkeleri ve kurumlarını savunmaya devam edeceğiz.”
“Tayvan politikamız değişmedi”
Blinken, Tayvan’ın güvenliği konusundaki pozisyonlarının değişmediğini ifade ederek, “ABD’nin bu konudaki yaklaşımı uzun yıllardır tutarlı şekilde devam etmektedir. Tayvan’ı bağımsız bir ülke olarak tanımıyoruz. Başkan Biden’ın da dile getirdiği gibi ABD ‘Tek Çin’ politikasına bağlı kalmaya devam edecektir.” değerlendirmesini yaptı.
Pekin’in küresel ekonomiye entegre olduğunun altını çizen Blinken, ABD ile Çin arasındaki ticari süreçlerde bazı alanlarda ciddi eşitsizlikler bulunduğunu Çinli üreticilerin Amerikan pazarına erişiminin çok kolay olduğunu belirtti.
ABD’nin, Çin’in Uygur Türklerine yönelik Sincan’daki eylemlerini “soykırım” ve “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” olarak gördüğünü hatırlatan Blinken, bu konudaki itirazlarını dile getirmeye devam edeceklerini söyledi. Blinken ayrıca Çin’in Tibet ve Hong Kong’daki politikalarını da eleştirdi.
Salgın sürecine rağmen geçen yıl 100 binden fazla Çinli öğrenciye eğitim vizesi verdiklerini hatırlatan Blinken, ABD’de bilim ve teknoloji alanında doktora yapmış Çinli öğrencilerin yüzde 80’inin Amerika’da kalmayı seçtiklerini dile getirdi.