BM’nin en geniş temsil gücü olan 193 üyeli BM Genel Kurulu’nun Başkanı Francis, New York’taki BM merkezinde, Gazze’deki durum, Orta Doğu’daki istikrarsızlık ve BM reformu hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Gazze’de aralarında neredeyse 16 bin çocuk, 10 bin kadının bulunduğu 37 bin Filistinlinin öldürülmesi ve işgal altındaki Batı Şeria’da artan gerginliğe ilişkin Francis, durumun esasen engellenebilir olduğunu söyleyerek, “Artık yeter! Gazze’de çok fazla sivil hayatını kaybetti. Çok fazla kadın ve çocuk hayatını kaybetti.” dedi.
Tüm esirlerin serbest bırakılması ve ailelerine dönmelerine imkan sağlanması gerektiğinin altını çizen Francis, Gazze halkına gerekli yardımın ulaştırılmasının sağlanmasının da şart olduğunu söyledi.
Francis, Gazze halkına hayatlarını tekrar inşa etmeleri için destek sağlanması gerektiğini ifade ederek, ateşkesin ve beraberinde iki devlet temelinde siyasi sürecin başlatılmasının önemini vurgulayarak şöyle dedi:
“Bu katliam, kargaşa ve yıkım sürdürülebilir değil. Bunu daha önce de gördük. Sadece daha fazla nefret, yıkım, ızdırap, acı ve psikolojik bozukluğa neden oluyor. Artık durması gerekiyor ve şimdi buna son verip barış için çabalama zamanı. Savaş uğruna yeterince çaba sarf edildi, artık barış için uğraşmalıyız.”
“En son ihtiyacımız olan şey Orta Doğu’ya yayılan bir felaket”
Gazze’de ihtilafın sonlanması yerine Orta Doğu’ya yayılması ve bölgesel istikrarsızlığı tetiklemesine ilişkin ise Francis, bunun çatışmaların sinsi yapısından kaynaklandığını söyledi.
Francis, “Ne kadar uzun sürerse, yayılma ve yeni dinamikler ortaya çıkarma riski artar. Bu nedenle kontrol altına alınması gerekiyor. En son ihtiyacımız olan şey Orta Doğu’ya yayılan bir felaket.” değerlendirmesinde bulundu.
Bunun kimsenin çıkarına olmayacağını aktaran Francis, tüm taraflar ve müttefiklerinin çatışmanın yayılmasını engellemek için çaba sarfetmesi gerektiğini belirterek, “Çatışmanın yayılmasını kaldırabileceğimizi düşünmüyorum.” ifadesini kullandı.
“BMGK’nin vakitlice güçlü karar alamaması başarısızlık olarak değerlendirilebilir”
BM denilince genellikle tek bir birimin algınması ve bu nedenle Gazze konusunda “BM başarısız oldu” algısının yayılmasıyla ilgili ise Francis, “Bir başarısızlık olduğu doğru ancak bu başarısızlığı BM ya da BM Genel Kurulu’na atfetmek doğru değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Francis, BM Genel Kurulu’nun Ekim 2023’te Gazze konusunda ilk güçlü ve kararlı kararı kabul eden birim olduğunu anımsatarak, kararda geçici duraksama değil tam ateşkes talep edildiğine dikkati çekti.
Bunun ardından ateşkes sağlanamadığı için çağrılarını tekrarlamak zorunda kaldıklarını söyleyen Francis, “Buradaki başarısızlık 193 üyeden oluşan Genel Kurul’un tebliğini yerine getirmemek olarak görülmeli.” diye konuştu.
Francis, “Diğer taraftan BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Gazze konusunda vakitlice güçlü ve kararlı bir karar alamaması başarısızlık olarak değerlendirilebilinir.” dedi.
Başarısızlığın BM’ye bir bütün olarak atfedilmemesi gerektiğini yineleyen Francis, durumun bir “barış markası olan BM” için de çok zor olduğuna işaret etti.
Francis, BM’nin her zaman diyaloğu teşvik ettiğini, hiçbir zaman silah, cephane ve ölüme başvurmadığını belirterek “BM, dünyayı savaşın pisliğinden korumak için kuruldu.” ifadesini kullandı.
“Gazze’yi hala konuşuyor olmamız BMGK’nin başarısızlığını gösteriyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’de reform ihtiyacını “Dünya 5’ten büyüktür” sözleriyle ilk dile getiren liderlerden biri olması sonrasında reform taleplerinin artması ve bu bağlamda ne yapılması gerektiğine ilişkin BM Genel Kurul Başkanı, “İhtiyacımız olan refom, BMGK’ye alması gereken kararları almasını ve bu kararları kişisel ve ülke çıkarları yerine dünya toplumunu gözeterek almasını sağlayan bir reform.” diye konuştu.
Francis, BMGK’nin, uluslararası barış ve tehdtilere ilişkin değerlendirme yapmakla, dünya genelinde barış ile güvenliği korumakla yükümlü olduğunun altını çizerek, hiçbir zaman BMGK üyelerinin “dar mezhepçi çıkarlarını” sürdürmesinin hedeflenmediğini ifade etti.
BM Şartı uyarınca görevlerini yerine getiren çevik, işlevsel ve cesur bir BMGK’nin gerekliği olduğunu söyleyen Francis, “Bugün Gazze’yi konuşuyor olmamız, BMGK’nin görevini yerine getirme konusunda başarısız olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesini yaptı.
Francis, BM Genel Kurulu’nun BMGK’nin daimi üyelerinin veto yetkisini suistimal etmelerini engellemek için atabileceği adımlar hakkında ise öncellikle iki birimin de güçlü olmasının önemine işaret ederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ancak, BMGK barış ve güvenliği tehdit eden durumlarda felç olduğunda, aşırı faaliyetler, amaçsız ölümler ve yıkımlar karşısında harekete geçemediğinde, BM Genel Kurulu, yetkisi dahilinde görevini yerine getirdi ve önemli kararlar aldı.”
BM Genel Kurulu’nun aynı zamanda daimi bir BMGK üyesi veto kullandığında açıklama zorunluluğu getirdiğini de anımsatan Francis, bunun şeffaflık, hesap verilebilirlik ve caydırcılığı artırmayı amaçladığını söyledi.
Francis, bunun “bir nebze” veto kullanan ülke nezdinde rahatsızlık yarattığını ancak doğrudan bir etki ederek vetoyu engelleyemediğini ifade etti.
“Tarafsız, bağımsız ve korkusuzca çalıştım”
Görevini eylülde devredecek olan Francis, temel başarısını ne olarak gördüğüne ilişkin de bireysel bir başarıdan bahsetmek istemediğini ancak birçok sıkıntının üstesinden gelerek kurallara uyulmasını sağladıklarını dile getirdi.
Francis, her gün işe gittiğinde kendisinden beklenen görevi yerine getirmek için “tarafsız, bağımsız ve korkusuzca” çalıştığını vurguladı.
BM Genel Kurul Başkanı’nın “kuralların vasisi” olduğunu belirten Francis, kuralların uygulanmasının herkes için fayladı olduğunu ifade etti.
Francis, “Bu nedenle kurallara saygı duyulmalı. Etkili olmaları için kurallar evrensel olmalı ve herkes için geçerli olmalı. Tüm üyeler adaletli davranıldığından emin olmalı ve kurallara güvenmeli.” dedi.