BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) New York’ta oturum düzenledi.
Burada konuşma yapan BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Griffiths, insancıl uluslararası hukuka saygı gösterilmesinin bir öncelik değil, zorunluluk olduğuna dikkati çekti.
Griffiths, sadece çocukların değil tüm rehinelerin hemen ve koşulsuz serbest bırakılması gerektiğinin altını çizerek, siviller ve sivil altyapının korunması gerektiğini vurguladı.
“Bir bölgeyi boşaltma talebine uymayan sivillerin de korunması gerekiyor” diyen Griffiths, insani yardımların ve temel ihtiyaçların sevkiyatına izin verilmesi gerektiğini kaydetti.
Griffiths, yakıtın önemine dikkati çekerek, “Çatışmaya ara verilmesine ihtiyaç var. Çatışmaya ara verilmezse Gazze halkının ihtiyaçlarını temin edemeyiz.” ifadelerini kullandı.
“BM ara değil ateşkes çağrısında bulunmak zorundadır”
Griffiths’in konuşmasının ardından, Libya’nın BM Daimi Temsilcisi Tahir es-Sunni, “9 bin sivilin öldürülmesini meşru müdafaa hakkıyla gerekçelendiremezsiniz” vurgusunda bulundu.
Çatışmada kadın ve çocuk hakları hakkında “akıl verenlerin” nerede olduğu sorusunu yönelten Sunni, “Neden sessizsiniz? Tarih sizi affetmeyecek.” diye konuştu.
Sunni, “Sayın Griffiths, ‘çatışmalara insani ara verilmesi’ ifadesini kullanamazsınız. Bu kabul edilemez. Söz konusu gerçek insanların hayatı. Adeta bir film izlercesine ‘ara verme’ düğmesine basıp sonra tekrar filmi oynatamazsınız. BM, ara değil ateşkes çağrısında bulunmak zorundadır.” ifadelerini kullandı.
Filistin halkını “kişisizleştirmenin” kabul edilemez olduğunu belirterek “Tüm canlar kıymetlidir” diyen Sunni, “2 milyon kişiyi gıda, su ve yakıttan mahrum bırakmak savaş suçudur. Bunu söylememiz gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
“Açık ve güçlü bir şekilde ateşkes çağrısı yapmanız gerekiyor”
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise OCHA yetkililerinin verdikleri brifingi, sahadaki durumun ciddiyetini yansıtmamakla eleştirdi.
“Anlattıklarınız insanlığa karşı suç ve soykırımın eşiğinde bir durumu gösteriyor. Ancak bu durumda bile ateşkes çağrısında bulunmadınız” diyen Mansur, Filistin halkına karşı suç işlendiğini dile getirdi.
Mansur, BM’nin insanlığı ve sivilleri korumakla yükümlü olduğunu anımsatarak, “Açık ve güçlü bir şekilde ateşkes çağrısı yapmanız gerekiyor. Sizden bunu bekliyoruz.” dedi.
Savaşa birkaç saatliğine mola verilerek yardım geçişi sağlanmasının yetersiz olduğunun altını çizen Mansur, savaşın durması gerektiğini kaydetti.
“Soykırımı yaşayanlar soykırım işliyor”
Pakistan’ın BM Daimi Temsilcisi Munir Akram da Gazze’yi “ölüm bölgesi” olarak tanımlayarak, BM Genel Kurulu’nda ateşkes çağrısı yapılan ve 121 ülke tarafından kabul edilen kararın uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Çatışmalara insani ara verilmesine yönelik çağrıları eleştiren Akram, “İsrail’in 5 dakika Filistin halkı bombalamaya ara vermelerini sağlayıp sonra tekrar bombalamaya devam etmesi için mi çağrı yapıyoruz? Bu uluslararası insancıl hukukun ihlalidir.” dedi.
Akram, “Maalesef Holokost’u, soykırımı yaşayanlar, şimdi kendileri soykırım işliyor. Kelimeleri hafife almadan olanı söylemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna savaşında kaç çocuk öldürüldü? Filistin’de 4 hafta dolmadan kaç çocuk öldürüldü?”
Ürdün’ün BM Daimi Temsilcisi Mahmoud Daifallah Hmoud ise genel durumu “perspektife yerleştirmek” adına üzüntü duyarak bir karşılaştırma yapmak istediğini belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ukrayna savaşında kaç çocuk öldürüldü? 2 bin 600, Filistin’de 4 hafta dolmadan kaç çocuk öldürüldü? 3 bin 700. Bu kabul edilebilir mi? Karşılaştırma yaptığım için üzgünüm. Tüm insanlar kıymetlidir. Ukrayna’da kaç sivil öldürüldü? 9 bin 600. Filistin’de 20 küsur günde kaç sivil öldürüldü? 9 bin 300. Bu durum korkunç ve sonlandırılması gerekiyor.”
BM Genel Sekreteri Guterres, Gazze’de ortaya çıkan felaketin yarattığı acil ihtiyaçları karşılamak için derhal “insani ateşkes” sağlanması çağrısında bulunmuştu.