Guterres, Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da düzenlenen BRICS Liderler Zirvesi’ndeki “Genişletilmiş BRICS+” toplantısında konuştu.
BRICS’in dünya nüfusunun neredeyse yarısını temsil ettiğini hatırlatan Guterres, BRICS’in çok taraflılık ve uluslararası sorunların çözülmesi konusuna olan “bağlılığını” övdü.
Guterres, hiçbir grup veya ülkenin izole bir şekilde hareket etmemesi gerektiğini dile getirerek “Küresel zorlukların üstesinden gelmek için küresel bir aile olarak çalışan bir uluslar topluluğu gerekir.” dedi.
Bugünün uluslararası finans sisteminin birçok kırılgan ülkeye ihtiyaç duyduğu desteği sunmadığını belirten Guterres, “modası geçmiş, etkisiz ve adil olmayan” uluslararası mali yapıda reform yapılması gerektiğine işaret etti.
Guterres, “barış mekanizmasını” güçlendirmeleri ve güncellemeleri gerektiğini ifade ederek “Buna Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) günümüz dünyasını yansıtmasını sağlayacak reformlar da dahil.” diye konuştu.
Gazze’de derhal ateşkes sağlanması, tüm esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımların herhangi bir engelle karşılaşmadan etkin bir şekilde ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Guterres, dünyada genel olarak barışa ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Guterres, “Kısa bir süre önce BM Genel Kurulu kararıyla bir kez daha teyit edildiği üzere, işgalin sona erdirilmesi ve iki devletli çözümün tesis edilmesi için geri dönüşü olmayan bir ilerleme kaydetmemiz gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Lübnan’da BMGK’nin 1071 sayılı kararının tam olarak uygulanması gerektiğinin altını çizen Guterres ayrıca, Ukrayna’da ve Sudan’da da barışa ihtiyaç olduğunu söyledi.
Filistin’in BM Genel Kurulu’na ilk kez sunduğu ve İsrail’in işgal altındaki topraklarda mevcudiyetini 12 ay içinde sonlandırmasını talep eden karar tasarısı geçen ay BM Genel Kurulu’nda yapılan özel oturumda oylanarak 14’e karşı 124 oyla kabul edilmişti.
BMGK’nin 1701 sayılı kararı
BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hattı’nın gerisine çekilmesini ve bu hatla Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Ancak Lübnan’ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler, 2000 yılından bu yana Hizbullah’ın güçlü askeri nüfuzu altında bulunuyor.