BM tarafından çocuklar ve silahlı çatışmalara ilişkin yayımlanan raporda Guterres, Hindistan hükümetinden güvenlik görevlilerinin çocuklara karşı tüfek saçması kullanmasına son vermesi çağrısında bulundu.
Guterres, Hindistan hükümetinden, Güvenli Okullar Bildirgesi (Safe Schools Declaration) ve Vancouver İlkeleri’ni (Vancouver Principles) desteklemesini ve çocukların korunması için önleyici tedbirler almasını istedi.
Yayımlanan raporda, dört çocuğun silahlı gruplarla bağlantılı olduğu gerekçesiyle Hint güçleri tarafından gözaltına alındığını belirten Guterres, çocukların gözaltına alınması ve işkence gördüğü konusunda endişeli olduğunu aktardı.
Guterres, Hindistan hükümetinin son çare gördüğü durumlarda çocukların gözaltına alınması, uygun şekilde çok kısa süre gözaltında kalmaları ve her türlü kötü muamelenin önlenmesi için çağrıda bulundu.
Cammu Keşmir’de 9 çocuk öldürüldü
Raporda, Hindistan’daki Cammu Keşmir Bölgesi’nde Hint güvenlik güçlerinin operasyonları, direnişçiler, tanımlanamayan silahlı gruplar ve kontrol hattında yaşanan çatışmalar dolayısıyla 30 çocuğun tüfek saçmalarıyla yaralandığı ve 9 çocuğunda hayatını kaybettiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, dört ay boyunca Hindistan güvenlik güçleri tarafından yedi okulun kullanıldığını doğruladı.
Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’nci maddesini 5 Ağustos 2019’da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim 2019’da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh “Birlik Toprağı” statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir’de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere’den bağımsızlığın kazanıldığı 1947’den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.