BM Cenevre Ofisi’nde başlayan BM İnsan Hakları Konseyinin 52’nci Oturumu’nun açılışına Guterres’in yanı sıra BM İnsan Hakları Konseyinin 2023 Dönem Başkanı ve Çekya’nın BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vaclav Balek, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gambiya’nın BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi ve BM İnsan Hakları Konseyi Başkan Yardımcısı Büyükelçi Muhammadou Kah, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, Türkiye’nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Güven Begeç ile diğer ülkelerin ve BM kurumlarının temsilcileri katıldı.
Guterres, yaptığı konuşmada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75 yıl önce kabul edildiğini ve bu beyannamenin ilk kez her zaman ve herkes için geçerli olan yetkileri tanımladığını kaydetti.
Rusya’nın, Ukrayna’ya saldırılarının bugün yaşanılan en büyük insan hakları ihlallerini tetiklediğini belirten Guterres, bunun, çok sayıda ölüm, yıkım ve yerinden edilmeye neden olduğuna dikkati çekti.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin yaşam, özgürlük ve güvenlik hakları, kanun önünde eşitlik, ifade özgürlüğü, sığınma talebinde bulunmak, sağlık, eğitim ve bunun gibi insan haklarını düzenlediğini dile getiren Guterres, şöyle devam etti:
“Ne yazık ki ortak projemiz olması gereken İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, çok sık kötüye kullanılıyor ve suistimal ediliyor. Bildirge, politik kazanç için sömürülüyor ve genellikle aynı kişiler tarafından görmezden geliniyor. Bazı hükümetler bunu parça parça yok ediyor, bazıları ise bir yıkım güllesi olarak kullanıyor. Bugün insan haklarına yönelik kamu ihmali ve özel küçümseme, bir uyarı işaretidir. Bu, tarihin doğru tarafında yer almak için bir andır. Herkesin, her yerde insan haklarını savunması için bir andır. Bugünün ve yarının yeni zorluklarıyla yüzleşmek için İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni yeniden canlandırmalı ve tam olarak uygulanmasını sağlamalıyız.”
Guterres, insan haklarının, dünyanın diğer sorunlarına çözüm bulunana kadar göz ardı edilemeyeceğini, insan haklarının, iklim krizinden teknolojinin kötüye kullanılmasına kadar birçok sorunun çözümü olduğunu vurguladı.
Mülteci ve göçmenlerin haklarının da insan hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Guterres, buna ayrımcılık yapılmadan saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi.
“Aşırı yoksulluk ve açlık on yıllardır ilk kez artıyor”
Genel Sekreter, “Aşırı yoksulluk ve açlık on yıllardır ilk kez artıyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı olan 3,5 milyar insan, iklim değişikliğine bağlı yeryüzünün en sıcak noktalarında yaşıyor. Bu geniş alanlar, hızla insan hakları felaket bölgeleri haline geliyor. Buralardaki sel, kuraklık ve fırtınalar nedeniyle insanların iklim etkilerinden hayatlarını kaybetme olasılığının 15 kat daha fazla olduğu anlamına geliyor. Yüz milyon insan şiddet, çatışma ve insan hakları ihlalleri nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Dünyanın dört bir yanında antisemitizm, Müslüman karşıtı bağnazlık, Hristiyanlara yönelik zulüm, ırkçılık ve beyaz üstünlükçü ideoloji ivme kazanmakta.” diye konuştu.
İfade özgürlüğü konusunda da olumsuzluklar yaşandığının altını çizen Guterres, geçen yıl dünya genelinde öldürülen medya çalışanlarının sayısının korkunç şekilde yüzde 50 arttığına işaret etti.
Guterres, yeni teknolojilerin yanlış kullanılmasının, insan haklarını hayal bile edilemeyecek seviyede tehdit edebileceğini belirterek, gelecek nesillerin yanlış bilgi, dezenformasyon ve yalanlardan korunamayan bir dünyayı miras alabileceğine dikkati çekti.
Tarihten alınan derslere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Guterres, “Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi etrafındaki küresel mutabakatı korumalı ve ilerletmeli, herkes için yeni bir insan hakları çağına geçmeliyiz.” diye konuştu.
“İnsan hakları, ortak insanlığın ortak dilidir”
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk de insan haklarının, “ortak insanlığın ortak dili” olduğunu belirtti.
Türk, “İnsan hakları, bireyler olarak toplumlar içinde, ülkeler arasında, çevremiz ve dünyada birbirimizle nasıl etkileşim kurduğumuzla ilgilidir. İnsan hakları, güçlülerin çıkarlarına hizmet ettiği için değil, güçsüzlerin hayal gücünü ele geçirdiği için dikkate alınması gereken bir güçtür.” dedi.
Dönüştürücü 21. yüzyıl insan hakları vizyonunu teşviki ve uygulamayı amaç edinmeleri gerektiğini vurgulayan Türk, bunun, çözüm odaklı, birleştirici ve doğrudan her insanın adalet ihtiyacına hitap etmesi gerektiğini söyledi.
Çekya’nın BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Balek’in başkanlık ettiği 52’nci oturum, 4 Nisan’da sona erecek.