Laerke, İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik başlattığı ve 1 yıldır aralıksız sürdürdüğü saldırıların insani yardım çalışmalarına etkisine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gazze’deki Filistinliler için ve esir olarak tutulan İsrailli aileler için korkunç bir yıl geçtiğini dile getiren Laerke, “Bir insani yardım operasyonunu başlatıp yürütmek bizim için son derece zordu. Hala olmamız gereken yerde değiliz.” dedi.
Laerke, savaşın başlangıcında Gazze Şeridi’nin tamamen kapalı olduğunu hatırlatarak, “Daha sonra yardım operasyonlarının başladığını gördük. Ancak İsrailli yetkililer tarafından önümüze o kadar çok engel kondu ki, gerekli ölçekte yanıt vermemiz neredeyse imkansızdı. Erişimi engellenen yüzlerce konvoydan bahsediyoruz.” diye konuştu.
Mart ve nisan aylarında Gazze’ye gönderdikleri yardımların neredeyse yarısının kolaylaştırıldığını ve insani yardımlarla varış noktasına ulaştığını anlatan Laerke, mayısta bunun yarıdan daha aza düştüğünü ve ağustosta bunun çok daha kötüye gittiğini söyledi.
Laerke, “Gazze’ye sağladığımız yardımlar inişli çıkışlı oldu ancak hiçbir zaman olması gerektiği gibi yüzde 100 olmadı.” dedi.
Gazze’de yaklaşık 1,9 milyon kişinin yerinden edildiğine işaret eden Laerke, bunun nüfusun yaklaşık yüzde 90’ına tekabül ettiğini ve bu kişilerin birçoğunun birden fazla kez bu durumu yaşadığını kaydetti.
Laerke, “Bazı insanlar 7,8,9 veya 10 kez yerinden edildi. Neden? (İsrail tarafından) Çünkü sürekli tahliye emirleri var. İnsanların bir güvensiz yerden başka bir güvensiz yere taşınmaları için sadece birkaç saatleri var. Bu arada, insani yardım kuruluşlarından da taşınmaları isteniyor ve bu bizim için çok zor. Çünkü sürekli hareket eden bir nüfusa insani yardımla yanıt vermek çok zahmetli.” dedi.
İnsani yardım kuruluşları ve BM olarak Gazze’de tarafsız insani yardım sağlayıcıları olarak bulunduklarını aktaran Laerke, kendilerinin İsrail tarafından farklı şekilde veya tarafsız olmadıkları yönünde tasvir edilmelerinin haksızlık olacağının altını çizdi.
“Gazze, yardım çalışanı olmak için dünyadaki en ölümcül yer” vurgusu
Laerke, “Tek ilgimiz ihtiyaç sahibi insanlara destek olmak ve hayat kurtarıcı yardım ulaştırmak. Ancak bu şekilde tasvir edildiğimizde bunun bir bedeli olduğu doğru. Çünkü bu durum insani yardım çalışanları için güvensizlik seviyesini yükseltiyor. Tarafsız ve adil olarak görülmememiz yardım çalışanlarımızı ölümcül tehlikeye atar. Gazze’nin yardım çalışanı olmak için dünyadaki en ölümcül yer olduğunu hatırlatmama gerek olduğunu sanmıyorum. Özellikle BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından (UNRWA) onlarca kişi olmak üzere 200’den fazla meslektaşımızı kaybettik. Diğer yardım kuruluşlarından da kayıplar oldu. Hatırlayacaksınız Dünya Merkez Mutfağı (WCK) çalışanları da bombalandı.” diye konuştu.
Gazze’de 1 yıldır aralıksız yaşanan saldırıların ardından neler yaşanacağına dair tahminde bulunmanın zor olduğuna dikkati çeken Laerke, ihtiyaç duyulan insani yardıma sahip olduklarını ancak bunları gerektiği kadar Gazze’nin içerisine getiremediklerini söyledi.
Laerke, “Görmemiz gereken ve bu durumu değiştirecek tek şey ateşkesin sağlanması. Sürdürülebilir bir ateşkes Gazze’ye yardım getirmemize ve ihtiyacı olan insanlara ulaştırmamıza izin verecek. Gazze’dekiler 1 yıldır ihtiyaç içindeler. Onların durumu 1 yıldan uzun süredir kötüye gidiyor.” şeklinde konuştu.
Gazze’de, kendisi ve dünyadaki tüm ebeveynler için en acı verici olan şeyin, çocukların tarif edilemez dehşete ve şiddete maruz bırakılması olduğunu vurgulayan Laerke, bu durumun onların psikolojik iyilik hallerini ve eğitimlerini etkilediğini bildirdi.
Laerke, “Temel olarak Gazze’de hiçbir eğitim yok ve bu da gelecek için sorunlar oluşturuyor.” değerlendirmesinde bulundu.