Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar Bağımsız Soruşturma Mekanizması Başkanı Nicholas Koumjian, BM Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Myanmar’da 1 Şubat’taki darbenin ardından insan hakları ihlalleri konusunda 1,5 milyondan fazla kanıt topladıklarını ifade etti.
Sivil halka yönelik yaygın ve sistematik saldırıların “insanlığa karşı suç” teşkil ettiğini gösteren kanıtlar elde ettiklerine dikkati çeken Koumjian, AA muhabirinin, darbe sonrası Arakanlı Müslümanlara karşı baskı ve şiddetin artıp artmadığı sorusuna, “Hem onlar hem diğer etnik gruplar, öncesine göre daha fazla tehlikede ve daha fazla risk altında.” yanıtını verdi.
Koumjian, daha önce nefret söylemini yaymakla suçlanan sosyal medya platformu Facebook’tan, Myanmar Bağımsız Soruşturma Mekanizması ile daha fazla bilgi paylaşımında bulunmasını beklediklerini belirterek, diğer kuruluşlara da kendileriyle kanıt teşkil edecek bilgi paylaşımı çağrısı yaptı.
Myanmar’daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 2020’deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış, 1 yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
BM’ye göre, Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 1000’in üzerinde kişi hayatını kaybetti, binlerce gösterici gözaltına alındı.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken, üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
BM’ye göre, 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan’dan kaçmak zorunda kalan ve Bangladeş’e sığınan 700 binden fazla mülteci bulunuyor. Kamplardaki mültecilerin yarısını ise çocuklar oluşturuyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle Arakan’da yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.
Uluslararası medya ve kuruluşların Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, bugüne kadar Arakanlı Müslümanların geri dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.
Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar’a dönmelerinin, yeni bir etnik temizliğe yol açacağı endişesini taşıyor.