Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarrec, günlük basın toplantısında, “Genel Sekreterin, geçmişte gördüğümüz, Rohinga halkının köylerinin sistematik olarak yakılmasını hatırlatan ve dramatik bir şekilde göç etmesine yol açan bu raporlardan derin endişe duyduğunu ve rahatsız olduğunu söyleyebilirim.” dedi.
Genel Sekreterin, Myanmar güvenlik güçlerinin ülke genelinde sivillere karşı devam eden baskılarını şiddetle kınadığını tekrarlayan Sözcü, bu baskılara karşı uluslararası tek sesli yanıt gerektiğini bildirdi.
Sözcü, köy yakmalarının yanı sıra, Myanmar’ın Kayın bölgesi Myawaddy beldesinde, 31 Mayıs’ta gözaltına alındığı belirtilen 25 kişinin kalıntılarının yer aldığı iki toplu mezar bulunduğu bilgisini de paylaştı.
Myanmar’da insan hakları ihlali yapanların hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Sözcü, “Uluslararası toplumu bu konuda tek ses olmaya ve ülkedeki yetkililerle ilişki kurup temel özgürlükleri sağlamaya çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.
Magway’da yaklaşık 10 bin kişi evini terk etmişti
15 Haziran’da sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, Myanmar ordusunun, darbe karşıtı eylemleri bastırmak için Magway bölgesindeki Kinma köyünü ateşe verdiği iddia edilmişti.
Bölgede bulunan bir köylü, çıkan yangında köydeki 237 evden sadece 10’unun sağlam kaldığını, askerler tarafından açılan ateşle köy sakinlerinin bölgeyi terk ettiğini ileri sürmüştü.
Ülkedeki askeri darbenin ardından Magway, Mandalay ve Bago gibi bölgelerde çok sayıda kişinin katılımıyla darbe karşıtı yürüyüşler yapılmış, Myanmar ordusunun, göstericilere karşı ev baskınları ve şiddet kullanması sonucu kırsal bölgelerde yaklaşık 10 bin sivilin evini terk ettiği ve ormanlık alanlara kaçarak askerlerden saklandığı ifade edilmişti.
Myanmar’daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının dolaşması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Cii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtlarına müdahalesi sonucu en az 863 kişinin hayatını kaybettiği, binlerce protestocunun gözaltına alındığı ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken, tutuklu bulunan üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.