BM Raportörü Fakhri, İsrail’in Gazze’ye Yardımları Engellemesinin Soykırımın Devamı Olduğunu Belirtti

Fakhri, BM’nin terörle mücadele konularında insan hakları özel raportörü Ben Saul, BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ve BM’nin hakimler ve avukatların bağımsızlığı konularındaki özel raportörü Meg Satterthwaite, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 58. Oturumu kapsamında, işgal altındaki Filistin topraklarındaki duruma ilişkin raporlarını paylaştı.

Fakhri, düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’de yine insani yardımı reddettiği ve işgal altındaki Filistin topraklarında şiddetin tırmandığı bir süreçte olunduğunu kaydederek, “Bunlar soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçlarıdır çünkü İsrail bize bunu yapmak istediğini söylüyor. İsrail’in insani yardımı reddetmeyi sürdürmesi, savaş suçlarının, soykırımın ve insanlığa karşı suçların devamıdır.” dedi.

BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNWRA), İsrail’in baskı ve engellemelerine rağmen çalışmalarına devam ettiğini aktaran Fakhri, bu şartlarda Filistinlilere yardım edebilmenin önemine işaret etti.

Fakhri, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki 2,3 milyonun kişinin tamamını çok hızlı şekilde aç bıraktığını söyleyerek, “Bu, modern tarihin en hızlı açlık kampanyası. İsrail, 9 Ekim 2023’te Filistinlileri aç bırakma niyetini açıkladı ve bunu uygulamaya devam ediyor. Gördüğümüz, İsrail’in bu şiddetini hızlandırması veya yavaşlatmasıdır.” diye konuştu.

İsrail’e karşı yaptırım çağrısında da bulunan Fakhri, bunun ekonomiden diplomasiye kadar birçok alanı içermesi ve uluslararası toplum tarafından geniş tabanlı olarak uygulanması gerektiğini bildirdi.

BM Filistin Özel Raportörü Albanese, işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumun trajik olmaya devam ettiğini belirterek, Gazze halkına karşı soykırım sürecinin sürdüğünü vurguladı.

Albanese, “Gazze Şeridi’ndeki soykırımın etkileri, orada mahsur kalan 2 milyondan fazla Filistinli için aşırı yıkım, oluşturulan çevre krizi ve geçim kaynaklarının tahribi nedeniyle hissedilmeye devam edecek.” dedi.

İsrail’in Gazze’deki soykırımının işgal altındaki Batı Şeria’ya da yayıldığını ve bununla ilgili geçen yıl uluslararası toplumu uyardığını dile getiren Albanese, İsrail’in buradaki saldırılarının her zamankinden daha şiddetli olduğunu ve altyapı başta olmak üzere geçim kaynakları ve diğer unsurları hedef aldığını kaydetti.

Albanese, İsrail’in Batı Şeria’da sivil ölümlerinin yanı sıra çocuklar dahil Filistinlilerin kitlesel keyfi tutuklama, sistematik işkence, bedensel ve ruhsal zararlar verdiğini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planının gündemde olduğuna işaret eden Albanese, “Bu, İsrail’in Filistinlileri yerinden etme planıdır. Trump, bunu yüksek sesle söylüyor.” ifadelerini kullandı.

“Trump’ın, Gazze’yi devralma önerisini kınıyorum”

BM’nin terörle mücadele konularında insan hakları özel raportörü Ben Saul, “ABD Başkanı Trump’ın Gazze’yi devralma, buradaki nüfusu azaltma ve sömürgeleştirme önerisini kınıyorum. Bu, uluslararası düzenin ve BM Sözleşmesi’nin en temel kurallarını paramparça edecektir.” dedi.

Saul, uluslararası hukuka göre, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etmesi, gasbedilen Filistin topraklarının iadesi, İsraillilerin gasbettiği Filistin topraklarının tamamının boşaltılması, ihlaller için tazminat ve mültecilerin geri dönüşü dahil adalet olmadan sürdürülebilir barışın asla sağlanamayacağının altını çizdi.

ABD’nin İsrail’e koşulsuz silah transferlerinin yeniden başlamasını da kınayan Saul, son dönemde ABD’nin İsrail’e, 7,4 milyar dolardan fazla değerinde silah ve mühimmat transferini onaylamasını eleştirdi.

Saul, İsrail meclisinde (Knesset), UNRWA’ya karşı kabul edilen iki yasayı da kınarken, “İsrail’in bu adımı, işgalci güç olarak insani yardımı kolaylaştırma, kanun ve düzeni sağlama yükümlülüklerini, BM Tüzüğü kapsamındaki işbirliği yapma görevini ve BM’nin uluslararası örgüt olarak ayrıcalıklarını ve dokunulmazlıklarını ihlal ediyor.” diye konuştu.

İsrail’in, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ndeki yasa dışı askeri provokasyonlarına tepki gösteren Saul, İsrail’in Suriye topraklarındaki daha fazla işgalinin yanı sıra terörizmle mücadele bahanesiyle Suriye ordusunu silahsızlandırmak için yürüttüğü tek taraflı saldırılarını kınadı.

Saul, “Tüm ülkeleri, uluslararası hukuk sistemini kırmaya çalışan küresel veya bölgesel güçlerin zorlamalarına karşı birleşmeye çağırıyorum. Dünya, hepimizi tehlikeye atan kaba kuvvetin egemen olduğu kanunsuz bir dünyayı asla kabul etmemeli.” değerlendirmesinde bulundu.

Gazze ile ilgili gündemde olan yeniden inşa planlarına da işaret eden Saul, herhangi bir Arap ülkesinin önerisi dahil, bunların Filistin halkının iradesine dayanması gerektiğinin altını çizdi.

BM’nin hakimler ve avukatların bağımsızlığı konularındaki özel raportörü Satterthwaite, Gazze’de uluslararası hukukun üstünlüğünü oluşturan yasalara, kurumlara, mekanizmalara ve personele yönelik geniş çaplı bir saldırı olduğunu kaydetti.

Satterthwaite, ABD’nin Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) yönelik yaptırım kararına tepki göstererek, “ABD’nin UCM’ye yönelik yaptırım kararı, Roma Statüsü’nün 70. maddesi uyarınca adaletin uygulanmasına karşı işlenen suçlar gibi görünüyor.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.