BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Lübnan’daki gelişmelere ilişkin acil oturum düzenlendi.
- İsrail’in Beyrut’un güneyine saldırısında 12 kişi öldü, 66 kişi yaralandı
- İsrail saldırılarının ardından Lübnan’da bataryalı cihaz korkusu yaşanıyor
- Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılmasıyla bağlantılı Macar kadın, bir AB ajansı için danışmanlık yapmış
- Lübnan, telsiz ve çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili BMGK’ya şikayette bulunmaya hazırlanıyor
- DSÖ: Lübnan’daki elektronik cihaz patlamaları sağlık sisteminde ciddi bozulmaya neden oldu
- Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılması sonucu ölenlerin sayısı 37’ye yükseldi
- Uzmanlara göre Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılarak sivillere zarar verilmesi uluslararası hukuka aykırı
- Lübnan Başbakanı: İsrail insani, hukuki veya ahlaki hiçbir şeye değer vermediğini bir kez daha kanıtladı
Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Lübnan’da cihazların patlatılarak sivillere düzenlenen saldırıları dehşetle karşıladığını bildirdi.
Türk, söz konusu saldırının yeni bir harp şekli teşkil ettiğini belirterek, iletişim cihazlarının silaha dönüştürüldüğünü ve market, sokak kenarları, evler, hastaneler ve üniversitelerde patlatıldığını anımsattı.
“Bu yeni normal olamaz”
Bu saldırının Lübnan halkı nezdinde çok büyük bir panik ve korku yarattığına dikkati çeken Türk, “Bu yeni normal olamaz.” diye konuştu.
Türk, savaşların kuralları olduğunu ve tüm tarafları bağladığını belirterek, başka insanlara yönelik şiddet uygulandığında sivil ve askeri hedefler arasında ayrım gözetmenin zorunlu olduğunu dile getirdi.
Sivilleri korumak için gerekli her türlü önlemin alınması gerektiğini ifade eden Türk, “Saldırılar orantılı olmak zorundadır.” dedi.
Türk, uluslararası insan hakları hukukunun savaş zamanında bile her kişinin eşitliğini ve onurunu korumak için var olduğunun altını çizdi.
Siviller üzerinde etkilerinin öngörülemeyeceği saldırıların gerçekleşmemesi gerektiğini söyleyen Türk, uluslararası insancıl hukuk uyarınca taşınabilir nesnelere patlayıcı tuzak kurulmasının yasak olduğunu belirtti.
“Savaş suçudur”
Türk, “Siviller arasında korku yaymaya yönelik şiddet eylemleri savaş suçudur.” diyerek, saldırılar konusunda bağımsız, şeffaf ve kapsamlı soruşturma talep etti.
Bu korkunç olayın “tek başına değerlendirilemeyeceğini” vurgulayan Türk, olayın Gazze ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te çığ gibi artan şiddetle bağlantılı olduğunu kaydetti.