Birleşmiş Milletler (BM), Myanmar’daki askeri cuntanın çevrim içi terör kampanyası düzenlediğini ve sosyal medya platformlarını demokratik muhalefeti ezmek için silah gibi kullandığını belirterek, sosyal medya şirketlerine Myanmar’daki cuntanın terör kampanyasına karşı çıkma çağrısında bulundu.
BM uzmanları tarafından Myanmar’daki askeri cuntanın sosyal medya platformlarını kullanımı hakkında yapılan yazılı açıklamada, “Çevrim içi retorik, askeri destekçilerin demokrasi yanlısı aktivistleri ve insan hakları savunucularını taciz etmek ve onlara karşı şiddeti kışkırtmak için sosyal medyayı kullanmasıyla gerçek dünya terörüne döndü.” değerlendirmesi yer aldı.
Kadınların hedef alındığı ve ciddi şekilde zarar gördüğü vurgulanan açıklamada, cunta destekçisi hesapların kadın aktivistleri ve insan hakları savunucularını itibarsızlaştırmak amacıyla düzenli olarak nefret dolu, cinsiyetçi ve ayrımcı söylemleri kullandığına işaret edildi.
Açıklamada, cinsiyete dayalı taciz, birçok kadının çevrim içi aktivitelerini azaltmasına ve kamusal yaşamdan geri çekilmesine neden oldu.” ifadeleri kullanıldı.
Mesajlaşma ve sosyal medya platformlarının, özellikle Telegram’ın cunta yanlısı faaliyetlerin yuvası haline geldiği konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, darbeden bu yana cunta yanlısı aktörlerin, Telegram’ın içerik denetleme konusundaki ihmalci yaklaşımından ve hizmet şartlarındaki boşluklardan yararlandığı kaydedildi.
Açıklamada, Myanmar’daki askeri cuntanın çevrim içi terör kampanyası düzenlediği ve sosyal medya platformlarını demokratik muhalefeti ezmek için silah gibi kullandığına değinilerek, sosyal medya şirketlerine Myanmar’daki cuntanın terör kampanyasına karşı çıkma çağrısında bulunuldu.
Kadınların genellikle doxing (bireyler hakkında isim ile adresler de dahil olmak üzere kişilerin rızası olmadan özel bilgilerinin yayınlanması) saldırısının hedefi olduğu aktarılan açıklamada, bu saldırılara sıklıkla cunta güçleri tarafından şiddet veya tutuklama çağrılarının eşlik ettiği belirtildi.
Açıklamada, doxing mağduru kadınların Müslüman erkeklerle cinsel ilişkiye girmekle veya Müslüman nüfusu desteklemekle suçlandığına dikkat çekilerek, bunun, Myanmar’da yaygın bir aşırı milliyetçi, ayrımcı ve Müslüman karşıtı bir yaklaşım olduğu belirtildi. Açıklamada, “Doxing ve diğer çevrim içi taciz biçimleri, kadın aktivistlerin, insan hakları savunucularının ve bağımsız derneklerin Myanmar’da karşılaştıkları mevcut tehditlere ekleniyor.” ifadelerini kullandı.
Telegram’ın bu suçlardan haberdar olduktan sonra ve platformun kötüye kullanımını ayrıntılarıyla açıklayan kritik raporlar yayınlanmadan bir süre önce en az 13 askeri cunta yanlısı hesabı bloke ettiğinin altı çizilen açıklamada, Telegram’ın son eylemlerinin memnuniyetle karşılandığı ancak daha fazlasına ihtiyaç olduğuna değinildi.