BM, spor organizasyonlarında ırkçılığı önlemek için çağrıda bulundu

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BM Cenevre Ofisi’nde BM’ye akredite gazetecilerle gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Sudan’da 15 Nisan’dan bu yana yaşanan çatışmalar nedeniyle baskı altında bulunan ve cesurca mücadele eden halkın çaresiz durumda olduğuna işaret eden Türk, “Sudan’da üst üste yaşanan ateşkeslere rağmen sivillerin ölüm ve yaralanma riski devam ediyor.” dedi.

Türk, ateşkese rağmen Hartum’da savaş uçaklarının görüldüğü ve şehrin bazı bölgelerinde çatışmalar olduğunu belirterek, Hartum’un kuzeyi ve Omdurman bölgelerinde de silah seslerinin duyulduğuna dair bilgi aldıklarını ifade etti.

Sudan’da gücü ele geçirmek için başlatılan ve “küstahça” ilerleyen mücadelenin temelinde “yapılan büyük ihlallerin neredeyse tamamının cezasız kalmasının” olduğunu söyleyen Türk, “Bu çatışmayı sona erdirmenin ve herhangi bir barışın sürdürülmesinin merkezinde insan hakları ve hesap verebilirlik olmalı.” diye konuştu.

“Irkçılığı tamamen ortadan kaldırmanın yollarını bulmalıyız”

İspanya’da Valencia-Real Madrid futbol müsabakasında Real Madrid’in Brezilyalı futbolcusu Vinicius’a karşı Valencia tribünlerinin sergilediği ırkçı tutumu eleştiren Türk, bu olayın sporda ırkçılığın yaygınlığını net bir şekilde hatırlattığını vurguladı.

Türk, “Spor organizasyonları düzenleyenlere, ırkçılığı önlemek ve buna karşı koymak için stratejiler oluşturma çağrısında bulunuyorum.” ifadesini kullandı.

İspanya makamlarının olayın ardından güçlü ve hızlı tepkisine de dikkati çeken Türk, BM İnsan Hakları Ofisi’nden spor etkinliklerinde nefret suçlarıyla mücadeleye yönelik bir politika kılavuzu hazırlamasını istediğini belirtti.

Türk, “Irkçılık tamamen kabul edilemez ve onu tamamen ortadan kaldırmanın yollarını bulmalıyız.” dedi.

“Pakistan’ın askeri mahkemelerin kullanımını yeniden canlandırmayı planladığına dair haberler rahatsız edici”

BM Yüksek Komiseri Türk, “uluslararası insan hakları hukukuna aykırı yasalara dayanarak insan hakları savunucularına karşı bir dizi cezanın verildiği Çin de dahil dünya genelinde sivil alanın daralmasından da endişe duyuyorum.” ifadesini kullandı.

Pakistan’da son zamanlarda artan şiddet olayları ve “sorunlu yasalar” çerçevesinde gerçekleştirilen toplu gözaltılardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Türk, “Pakistan’ın sivilleri yargılamak için askeri mahkemelerin kullanımını yeniden canlandırmayı planladığına dair haberler özellikle rahatsız edici. Bu aynı zamanda uluslararası insan hakları hukuku yükümlülüklerine aykırıdır.” diye konuştu.

Türk, Pakistan yetkililerine, 9 Mayıs’ta başlayan protestolar sırasında gerçekleşen ölüm ve yaralanmalara ilişkin hızlı, tarafsız ve şeffaf soruşturmalar yapma çağrısında bulundu.

Almanya’da Sabah gazetesi temsilcilerinin baskınla gözaltına alınması

Türk, AA muhabirinin, “Alman polisi geçen hafta iki Türk gazetecinin evini bastı ve ailelerini korkuttu. Gözaltındayken telefonlarına, tabletlerine ve dijital eşyalarına el konuldu. Avrupa Birliği üyesi bir ülkede polisin gazetecilerin evlerine baskın yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Basın özgürlüğü açısından bakıldığında bunu gazetecileri sindirmek için bir adım olarak görüyor musunuz?” sorusunu şu şekilde yanıtladı:

“Gazetecilerin korunması ve güvenliği önemli bir husustur. Bu özel davanın ayrıntılarını bilmiyorum ama Almanya’nın çok sağlam bir yargı sistemi var, insan haklarının korunmasına yönelik farklı katmanlardan oluşan çok sağlam bir sistem.”

Türk, dünya görüşlerinin gazetecilerin korunmasından yana olduğunu belirterek, gazeteciler söz konusu olduğunda sivil alana her zaman saygı gösterilmesinin önemini vurguladı.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.