OHCHR’nin internet sitesinden yapılan açıklamada, UAD’nin 26 Ocak’ta Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine açtığı “soykırım” davasındaki ihtiyati tedbir kararına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının değerlendirmesine yer verildi.
- Uluslararası Adalet Divanı İsrail’in Gazze’de soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: UAD’nin ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorum
- İsrail soykırım davasında yalnız kaldı
- Güney Afrika: UAD’nin kararı uluslararası hukuk açısından bir zafer
- Türkiye, UAD’nin İsrail’in Filistin halkına saldırılarına ilişkin açıkladığı tedbir kararının uygulanmasını bekliyor
- İsrail aleyhine açılan “soykırım” davasında alınan ihtiyati tedbir kararlarının nasıl bir etkisi olacak?
- Soykırım davasında İsrail’le ilgili karar dünya basınında geniş yankı buldu
- Uluslararası toplumdan UAD’nin İsrail aleyhindeki kararlarına destek
Uzmanlar kararı, “Gazze’de kıyameti andıran koşullara, yıkım, toplu katliam ve onarılamaz travmalara maruz kalan sivilleri korumak için ilk somut umut” olarak nitelendirdi.
Her gün kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere yüzlerce Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğüne dikkati çeken uzmanlar, son üç ayda Gazze’de 26 bin 751 kişinin hayatını kaybettiği ortamda, UAD’nin belirttiği “aciliyet” çağrısını yineledi.
Uzmanlar, UAD’nin ifadeleri göz önüne alındığında, geçici tedbirlerin uygulanması için en etkili yolun derhal ateşkes sağlanması olduğuna inandıklarını vurguladı.
Kararı “Filistin halkının on yıllardır devam ettiği adalet mücadelesinde önemli bir dönüm noktası” olarak nitelendiren uzmanlar, UAD’nin, İsrail’in Gazze halkını bombalamaya, yerinden etmeye ve açlığa mahkum etmeye devam edemeyeceğine karar verdiğinin altını çizdi.
Uzmanlar, uluslararası hukukun Filistinliler ile İsrailliler arasında kalıcı barış ve istikrar için tek temel olduğuna işaret etti.
İsrail’i UAD’nin kararına uymaya çağırdı
İsrail’i UAD kararına uymaya çağıran uzmanlar, “UAD’nin makul bulduğu soykırım riskini ortadan kaldırma sorumluluğunun artık İsrail’e geçtiğini belirtti.
Uzmanlar, İsrail UAD’ye rapor sunana kadar Filistinlilerin uzun zamandır mahrum kaldığı gıda, su, sağlık ve güvenlik hizmetlerine erişimlerinin sağlanması gerektiğini kaydetti.