BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ve BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, İngiltere’deki tartışmalı “Ruanda Planı”na ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Yasa tasarının parlamentodan geçmesinin ardından endişeli olunduğu bildirilen açıklamada, “Bunun, küresel sorumluluk paylaşımı, insan hakları ve mültecilerin korunması üzerinde oluşturacağı olumsuz etki konusunda bir kez daha uyarıda bulunuyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, İngiltere’ye düzensiz göçmenleri Ruanda’ya gönderme planını yeniden gözden geçirme çağrısı yapılarak, bunun yerine düzensiz göçmen akışını engellemek için pratik önlemler alınması tavsiye edildi.
Mülteciler ve göçmenler için alınacak önlemlerde, uluslararası işbirliğine ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı gösterilmesinin önemine de işaret edildi.
Grandi, “Yeni yasa, İngiltere’nin, Mülteci Sözleşmesi’ni ihlal ederek ihtiyaç sahibi kişilere sığınma sağlama yönündeki uzun geleneğinden bir adım daha uzaklaştığını gösteriyor.” ifadesini kullanarak, mültecilerin korunmasının, tüm ülkelerin yükümlülüğünde olduğunu belirtti.
Türk de bu yeni yasanın, İngiltere’de hukukun üstünlüğünü ciddi şekilde engelleyeceği ve dünya genelinde tehlikeli bir emsal teşkil edeceği değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere’de parlamentodan geçen yasa tasarısı, İngiltere Kralı 3. Charles’ın onayının ardından yasalaşacak.
Tartışmalı “Ruanda Planı” nedir?
İngiliz hükümeti, Nisan 2022’de hazırlanan “Ruanda Planı” kapsamında, düzensiz göçmenleri ve ülkeye yasa dışı yollarla girip sığınma talebinde bulunanları, Ruanda’ya gönderme hedefini açıklamıştı.
Ülkede muhalefet, insan hakları örgütleri ile Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun tepki gösterdiği karar, Yargıtay ve Yüksek Mahkemece yasaya uygun bulunmuştu.
Kararın ardından Haziran 2022’de Ruanda’ya 7 kişiyi taşıyan ilk uçuş ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla durdurulmuştu. Bunun üzerine, İçişleri Bakanlığı, Yüksek Mahkeme’de yeni bir dava açmış, mahkeme de 19 Aralık 2022’de Ruanda uçuşunun yasal olduğuna karar vermişti.
Mahkeme, temyiz yolunu da açık tutmuş, insan hakları savunucularının bu mahkemede açtığı dava sonucu 29 Haziran’da Ruanda planının yasalara uygun olmadığına karar verilmişti. Hükümet ise Temyiz Mahkemesinin kararını Yüksek Mahkeme’ye taşımış, Yüksek Mahkeme de 15 Kasım’daki kararında Ruanda’ya gönderilecek kişileri bu ülkede kötü muameleye maruz kalma ve kendi ülkelerine gönderilme gibi riskler bulunduğunu belirterek, planın yasaya uygun olmadığını açıklamıştı.
Bunun üzerine Ruanda’yla 5 Aralık 2023’te yeni bir anlaşma imzalanmıştı.
Bu anlaşmaya göre, İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği düzensiz göçmenler, İngiltere dışında başka bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilemeyecek. Ruanda’daki diğer sığınmacılarla aynı haklara sahip olacak söz konusu kişilerin yasal talepleri için destek verilecek. Ruanda’nın sorumlulukları bağımsız gözlemciler tarafından kontrol edilecek. Yasa tasarısıyla Ruanda, düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilebileceği güvenli ülke kabul edilecek. Ruanda’nın güvenli olduğunu gösterir yasal adımlar ve uygulamalar da hayata geçirilecek.