OHCHR Sözcüsü Liz Throssell, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında, “Belgrad’daki duvar resmi münferit bir olay değil.” dedi.
Throssell, savaş suçlularını öven posterlerin, duvar yazılarının ve diğer materyallerin Sırbistan’ın diğer bölgelerinin yanı sıra Bosna-Hersek, Hırvatistan ve Karadağ’da çeşitli yerleşim yerlerinde görüldüğünü dile getirdi.
“Hüküm giymiş savaş suçlularını yücelten sembollerin kamusal alanda yeri olmamalıdır.” diyen Throssell, Batı Balkanlar’da son zamanlarda nefret söylemlerinde, soykırımın ve diğer vahşet suçlarının inkarında artış gözlendiğinin altını çizdi.
Polisin, Mladic’in duvar resmini korumak için devreye girdiği olaylardan endişe duyduklarını vurgulayan Throssell, “Bu tür eğilimlerin bölünmeleri derinleştirdiği Bosna-Hersek’teki durum özellikle endişe verici.” uyarısında bulundu.
Throssell, isim vermeden Sırp yetkilileri uluslararası insan hakları hukuku yükümlülüklerine uymaya ve bu tür olayların tekrarını önlemek için önlemler almaya davet etti.
Savaş suçlusu Ratko Mladic’in Sırbistan’da büyük tepki toplayan ve protestolara neden olan duvar resmine bir kova kireç dökülmüştü.
Sırbistan polisi, Mladic’in duvar resmini koruma altına almıştı. Resme yumurta attığı için gözaltına alınan Aida Corovic ve Jelena Jacimovic daha sonra serbest bırakılmıştı.
Ratko Mladic kimdir?
“Bosna Kasabı” olarak nitelendirilen Sırp komutan Mladic emrindeki Sırp birliklerin, 11 Temmuz 1995’te Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’ya girmesinin ardından başlayan soykırımda, birkaç günde en az 8 bin 372 sivil Boşnak katledildi, bedenleri farklı toplu mezarlara gömüldü.
Bölgedeki Sırp nüfusun büyük çoğunluğu, bugün dahi Srebrenitsa’da yaşananları “soykırım” olarak nitelendirmekten kaçınıyor.
Öte yandan Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı, 2007’de aldığı kararda, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda Srebrenitsa ve civarında yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi.
Sırp komutan Mladic, ICTY’de görülen davada, aralarında soykırımın da bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkum edilirken 8 Haziran’da görülen temyiz davasında da cezası yeniden onandı.