BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (DESA), 2024 Sürdürülebilir Kalkınmanın Finansmanı Raporu’nu “Bir Yol Ayrımında Kalkınmanın Finansmanı” başlığıyla yayımladı.
Dünya Bankası Grubu, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ticaret Örgütü (WTO), BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), BM Kalkınma Programı (UNDP) ile işbirliği içinde hazırlanan rapora dair BM’den açıklama yapıldı.
Açıklamada, şaşırtıcı borç yükleri ve çok yüksek borçlanma maliyetlerinin, gelişmekte olan ülkelerin karşılaştıkları krizlerin birleşimine tepki vermesini engellediği, finansman zorluklarının dünyadaki sürdürülebilir kalkınma krizinin merkezinde yer aldığı belirtildi.
SDG’yi yalnızca büyük bir finansman artışı ve uluslararası finansal mimaride yapılacak bir reform kurtarabileceğine işaret edilen açıklamada, “Rapor, şu anda yıllık 4,2 trilyon dolar olduğu tahmin edilen kalkınma finansmanı açığını kapatmak amacıyla finansmanı geniş ölçekte harekete geçirmek için acil adımlar atılması gerektiğini söylüyor.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, artan jeopolitik gerilimler, iklim felaketleri ve küresel yaşam maliyeti krizinin milyarlarca insanı vurarak sağlık, eğitim ve diğer kalkınma hedeflerindeki ilerlemeyi sekteye uğrattığı vurgulandı.
“Yoksul ülkelerde kalkınma kazanımları tersine döndü”
SDG’ye ulaşmaya yalnızca 6 yıl kala, özellikle en yoksul ülkelerde zorlukla elde edilen kalkınma kazanımlarının tersine döndüğüne işaret edilen açıklamada, “Mevcut eğilimler devam ederse BM, 2030 ve sonrasında yarısından fazlası kadın olmak üzere yaklaşık 600 milyon insanın aşırı yoksulluk içinde yaşamaya devam edeceğini tahmin ediyor.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, rapora göre borç yükleri ve artan borçlanma maliyetlerinin krize büyük etkisi olduğuna değinilerek, en az gelişmiş ülkelerde borç servisinin 2023 ile 2025 arasında yıllık 40 milyar dolar olacağının tahmin edildiği, bunun 2022’deki 26 milyar dolarına göre yüzde 50’den fazla bir artışa karşılık geldiği ifade edildi.
Daha güçlü ve sık görülen iklim bağlantılı felaketlerin, savunmasız ülkelerde borç artışının yarısından fazlasını oluşturduğuna işaret edilen açıklamada, “En yoksul ülkeler, artık gelirlerinin yüzde 12’sini faiz ödemelerine harcıyor, bu da 10 yıl öncesine göre 4 kat daha fazla. Küresel nüfusun yaklaşık yüzde 40’ı, hükümetlerin eğitim ve sağlıktan çok faiz ödemelerine harcadığı ülkelerde yaşıyor.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, SDG sektörlerine yapılan yatırımların 2000’li yılların başında istikrarlı şekilde artarken, kalkınma finansmanının ana kaynaklarının artık yavaşladığı belirtildi.
“Yalnızca 4 ülke yardım hedefine ulaştı”
Resmi kalkınma yardımları ve iklim finansmanı taahhütlerinin de yerine getirilmediği ifade edilen açıklamada, 2021’de 185,9 milyar dolar olan resmi kalkınma yardımlarının 2022’de tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşarak 211 milyar dolara çıktığı, büyümenin büyük kısmının donör ülkelerde yaşayan mültecilere yapılan yardımlardan geldiği ve toplam miktarın kalkınma için yetersiz olduğu aktarıldı.
Açıklamada, 2022’de BM’nin milli gelirinin yüzde 0,7’si tutarındaki yardım hedefine yalnızca 4 ülkenin ulaştığı kaydedilirken, raporda son yıllarda aralarında Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu birkaç gelişmekte olan ülkenin bu oranın üzerinde resmi kalkınma yardımı yaptığı bildirildi.
Uluslararası mali sistemin artık amacına uygun olmadığı belirtilen açıklamada, raporun, krizlere yanıt vermek için daha iyi donanıma sahip, özellikle daha güçlü çok taraflı kalkınma bankaları aracılığıyla SDG’ye yapılan yatırımın ölçeğini artıran ve tüm ülkeler için küresel güvenlik ağını iyileştiren yeni ve tutarlı bir sistem önerdiği ifade edildi.
“Yeterli finansman olmadan 2030 hedeflerine ulaşılamaz”
Açıklamada görüşlerine yer verilen BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed, “Bu rapor, 2030 SDG’ye ulaşmak için hala ne kadar ileri gitmemiz ve ne kadar hızlı hareket etmemiz gerektiğinin bir başka kanıtıdır. Gerçekten bir yol ayrımındayız ve zaman daralıyor. Liderler salt söylemin ötesine geçmeli ve sözlerini yerine getirmelidir. Yeterli finansman olmadan 2030 hedeflerine ulaşılamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik ve Sosyal İşlerden Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Li Junhua da şunları kaydetti:
“Eşitsizliklerin, enflasyonun, borcun, çatışmaların ve iklim felaketlerinin de katkıda bulunduğu bir sürdürülebilir kalkınma krizi yaşıyoruz. Bunun üstesinden gelmek için kaynaklara ihtiyaç var ve para da orada. Vergiden kaçınma ve kaçırma nedeniyle her yıl milyarlarca dolar kaybediliyor ve fosil yakıt sübvansiyonları trilyonları buluyor. Küresel anlamda para sıkıntısı yok, daha ziyade irade ve bağlılık eksikliği var.”