BM Güvenlik Konseyinde (BMGK), Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen’in başkanlığında Suriye’deki insani ve siyasi duruma ilişkin oturum düzenlendi.
Burada üye ülkeleri Suriye’deki gelişmelere ilişkin bilgilendiren BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye’de Beşşar Esed rejiminin düşüşü ve tarihte yeni bir sayfa açılmasının üzerinden yaklaşık 4 ay geçtiğini belirtti.
Pedersen, 14 yıl süren ihtilaf ile “tek adam yönetiminin” etkilerinin çok büyük olduğuna dikkati çekerek, aynı zamanda Suriye halkının karşılaştığı mevcut sınamaların da büyük olduğunu ifade etti.
Devrik Beşşar Esed rejimi unsurlarının Suriye güvenlik güçlerine saldırdığını anımsatan Pedersen, aynı zamanda İsrail’in Suriye’nin farklı bölgelerine yönelik saldırılarının sürdüğünü bildirdi.
Pedersen, İsrail’in tampon bölgesinde bazı noktalar inşa ettiğini de duyurduğunu belirterek, bunun 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nın ihlali olduğunun altını çizdi.
İsrailli yetkililerin “Suriye’de kalmaya yönelik beyanlarının” endişe verici olduğunu kaydeden Pedersen, “BMGK’nin İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmesini, mevcudiyetinin geçici olmasını ve Suriye’nin egemenlik, toprak bütünlüğü, birliği ve bağımsızlığına saygı duymasını sağlamaları çağrısında bulunuyorum.” ifadesini kullandı.
Pedersen, “Suriye halkının ekonomik toparlanma için uluslararası toplumun desteğine ihtiyacı var. Bunun için de yaptırımların hızlı ve geniş bir şekilde yumuşatılması gerekiyor.” vurgusunda bulundu.
Enerji, yatırım, finans, sağlık ve eğitim alanlarına yönelik yaptırımların yumuşatılması gerektiğine işaret eden Pedersen, bazı adımların atıldığını ancak çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Pedersen, Suriye’ye yaptırım uygulayan ülkelerin kısıtlamaların etkisini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
“Çok daha fazla finansmana ihtiyaç var”
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher ise Suriye’deki gelişmelerin geçiş sürecinin kırılganlığını ve umutlarını gözler önüne serdiğini belirterek, “Kritik bir eşikteyiz.” uyarısında bulundu.
İnsani yardımların genişletilmesi konusunda ilerleme kaydettiklerini aktaran Fletcher, “Sahadaki ekiplerimizin ve bizi destekleyenlerin çabaları sayesinde, kapsamlı insani yardımları genişletme konusunda ilerleme kaydediyoruz. Daha fazla güzergah üzerinden yardım ulaştırıyoruz.” dedi.
Fletcher, düzenlenen operasyonlarla ciddi boyutta patlamamış mühimmat temizlendiğini kaydederek, bu çalışmaların Suriyelilerin evlerine geri dönebilmesi için hayati önem taşıdığını belirtti.
İnsani yardımlar için çok daha fazla finansmana ihtiyaç olduğunu vurgulayan Fletcher, şunları ifade etti:
“Bu yıl hazirana kadar en zor durumda olan 8 milyon kişiye ulaşabilmek için 2 milyar dolar talep ettik. Ancak şu ana kadar yalnızca 155 milyon dolar, yani ihtiyaç duyulan miktarın yüzde 13’ü sağlandı. Finansman kesintileri, insani ihtiyaçların ortadan kalktığı anlamına gelmez.”
Fletcher, Suriye’de 16 milyon insanın yeterli gıda, su, barınak ve ilaca erişimi olmadığına işaret ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“14 yıl süren ihtilaf ve yıkımın ardından Suriyeliler ancak 14 haftadır daha iyi bir gelecek inşa etme yolunda ilerliyor. Kaydettikleri mesafe, umutlanmak için gerçek bir neden sunuyor. Ancak vakit daralıyor. Sorunları gözlemlemek yerine çözüm üretelim. Tereddüdün bedeli, kararlı hareket etmenin riskinden daha ağırdır.”